Cumhurbaşkanı Erdoğan, 101 Yerleşim Yerine Doğal Gaz Hizmete Alım Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemizin güvenlik hassasiyetlerinin başka yerlere kaymasından yararlanarak Ege ve Kıbrıs başta olmak üzere yakın çevremizde fırsatçılık yapmaya kalkanlara asla izin vermedik, vermeyeceğiz. Kıbrıs açıklarında, Türkiye’ye rağmen yürütülmeye çalışılan sondaj faaliyetleri konusundaki net tavrımız, umarım birilerine ders olmuştur” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, 101 ilçeye doğal gaz arzı vesilesiyle düzenlenen törene katıldı. Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen törende Başbakan Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende bir konuşma yaptı.

“2018 YILI SONUNDA DOĞAL GAZIN ULAŞMADIĞI HİÇBİR İLİMİZ KALMAYACAK”

Doğal gaz arzı tamamlanan 101 ilçeye ve bu ilçelerde yaşayan 2,5 milyon vatandaşa, hizmetin hayırlı olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ilaveyle Türkiye genelinde doğal gaz kullanan ilçe ve belde sayısının 400’ün üzerine çıktığını açıkladı.

Hâlen 78 ilde 62 milyon vatandaşın, doğal gazın konforundan faydalanıyor olmasını önemli gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018’de 1,8 milyar liralık yatırımla, 2,5 milyon vatandaşın yaşadığı 94 ilçeye daha doğal gaz arzına yönelik çalışmaların devam ettiği bilgisini verdi. Bu yıl ayrıca, doğal gazı olmayan Şırnak, Hakkâri ve Artvin’e de bu hizmetin götürüleceğini ve böylece 81 ilin de doğal gazla buluşturulacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir başka ifadeyle, 2018 yılı sonunda doğal gazın ulaşmadığı hiçbir ilimiz kalmayacak” diye ekledi.

“EN BÜYÜK YATIRIM HAMLESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ SEKTÖRLERİN BAŞINDA ENERJİ GELİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, Türkiye’nin 15 yılda en büyük yatırım hamlesini gerçekleştirdiği sektörlerin başında enerjinin geldiğini vurgulayarak, “Geçtiğimiz 15 senede enerji ve doğal kaynaklar sektörlerinde yapılan toplam yatırım miktarı yaklaşık 172 milyar lirayı buluyor. Bunun 41,3 milyar lirasını bizzat devlet kurumlarımızın gerçekleştirdiği kamu yatırımları oluşturuyor. Kamunun, sadece petrol ve doğal gaz sektöründeki yatırım tutarı yaklaşık 27 milyar liradır. Doğal gaz dağıtım sektöründe ise, son 15 yılda dağıtım şirketlerimizin yaptığı toplam yatırım 11,2 milyar lirayı aşmıştır” dedi.

 

“Son 15 yılda, bir taraftan, doğal kaynaklar itibariyle enerji fakiri olmasının getirdiği zorlukları aşarken, aynı zamanda enerji üreticileri ile tüketicileri arasındaki jeo-stratejik konumumuzu da en iyi şekilde kullanmanın, bundan azami derecede istifade etmenin çabası içinde olduk” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mevcut doğal gaz ve petrol boru hatlarımıza ilaveten TANAP, Türk Akımı, Kuzey Irak Doğal Gaz Boru Hattı ve Doğu Akdeniz Boru Hattı gibi tarihî nitelikte projeler bu amaçla geliştirildi” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin, enerji talep artışında OECD ülkeleri arasında birinci, dünyada ise Çin’den sonra ikinci sırada bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki gelişmiş ülkelerin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için nükleer güç santrallerine ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiğini görüyoruz” dedi.

“ÜÇÜNCÜ NÜKLEER SANTRAL İÇİN HAZIRLIKLARI SÜRDÜRÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonominin gidişatını, enerji sektöründeki yeni teknolojileri ve gelişen imkânları da hesaba katarak planlamalarını yaptıklarını açıkladı ve sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Fransa’nın, Japonya’nın, hatta Rusya ve Amerika gibi aralarında zengin doğal gaz ve petrol kaynağına sahip 30’un üzerinde ülkenin kullandığı imkânlardan, bizim istifade etmememiz düşünülemez. Son 15 yılda şahit olduklarımız bize, adında ‘yeşil, çevre, doğa’ gibi sıfatlar bulunan kurumların aslında birer kamuoyu yönlendirme şirketleri olduğunu açık ve net göstermiştir. Bunun için artık maskelere değil, o maskelerin altında saklanan gerçek yüzlere bakıyoruz. En çarpıcı örneğini Gezi olaylarında yaşadığımız şekilde, bunların ne ağaçla, ne yeşille, ne de çevrenin korunmasıyla hiçbir alakaları yoktur. Bunların küresel ekonomiyi kontrol altında tutmayı amaçlayan çevrelerin tetikçiliğini yapan, onların çıkarları için diğer ülkelere saldıran lejyonerlerden başka bir şey olmadığı da ortadadır.”

Türkiye’nin, dışa bağımlılığını azaltıp kendi kaynaklarını devreye alacak bir atılım yaptığında, farklı kisveler altında bu çevrelerin sahneye sürüldüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık biz bu yapıları çok iyi tanıyor, kime ve neye hizmet ettiklerini çok iyi biliyoruz. Bu sebeple de milletimizin kafasını karıştırmak için ortaya attıkları iddiaları nazarı dikkate almadık, almıyoruz” şeklinde konuştu.

Altyapı çalışmaları tamamlanan Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşaatına bu yıl başlanacağını ve santralin temelini çok yakında Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile beraber atmayı planladıklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akkuyu ve Sinop nükleer güç santrallerinin devreye girmesiyle, ülkenin enerji ihtiyacının en az yüzde 10’luk kısmının karşılanacağını, üçüncü bir nükleer santral için de hazırlıkları sürdürdüklerini dile getirdi.

Öncelikle Türkiye’nin kendi denizlerinden başlamak üzere sismik arama ve sondaj faaliyetlerini hızlandırdıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeye kazandırdıkları 51 bin grostonluk, 230 metre uzunluğunda ve 36 metre genişliğindeki, dünyanın en gelişmiş örnekleri arasında yer alan sondaj gemisinin, yakında ilk sondajını gerçekleştirmek üzere Akdeniz'e doğru yola çıkacağını açıkladı.

“KIBRIS AÇIKLARINDAKİ SONDAJ FAALİYETLERİ KONUSUNDAKİ TAVRIMIZ BİRİLERİNE DERS OLMUŞTUR”

Kaynak ve ülke çeşitliliğini sağlayarak, enerji alanındaki riskleri en aza indirmekte kararlı olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabi bu arada ülkemizin güvenlik hassasiyetlerinin başka yerlere kaymasından yararlanarak, Ege ve Kıbrıs başta olmak üzere yakın çevrimizde fırsatçılık yapmaya kalkanlara da asla izin vermedik, vermeyeceğiz. Kıbrıs açıklarında Türkiye’ye rağmen yürütülmeye çalışılan sondaj faaliyetleri konusundaki net tavrımız umarım birilerine ders olmuştur. Özellikle münhasır ekonomik bölgelerde uluslararası hukuk neye amirse herkes bunu görecek ve buna katlanacak. Burada Kuzey Kıbrıs’taki Türklerin hakkını kimse kalkıp da cep edemez. Efendim, yok şöyleymiş, yok böyleymiş, burada beraber adım atacağız. Yatırım yapılacaksa bu yatırımı da beraber, oradan çıkan ürünün miktarı nedir, ne değildir, bu da beraber... ‘Efendim, neticesinden biz Kuzey Kıbrıs’a ne gerekiyorsa bunu vereceğiz’; ne bilelim, her numarayı çekersiniz. Onun için oluşturulacak heyet, ekip neyse, bu heyet, bu ekip oradaki bütün sondajları birlikte yapacaklar, oradan ne çıkıyorsa Güney Kıbrıs nüfusuna göre hakkını alacak, Kuzey de nüfusuna göre hakkını alacak, buradan en ufak bir taviz veremeyiz. Bundan sonra da Akdeniz’deki hidrokarbon kaynakları üzerinde ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını koruma noktasında aynı kararlılığı göstereceğimizin bilinmesini istiyorum.”

“BU ÜLKE BİRLİĞİNİ, BERABERLİĞİNİ KORUYUP YÜCELTEBİLECEK DİRAYETE SAHİPTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, hem içeride hem de dışarıda önüne çıkan, çıkartılan engelleri birer birer aşarak 2023 hedeflerine doğru emin adımlarla ilerliyor. Bilhassa geçtiğimiz beş yılda karşılaştığımız sınamalar şu gerçeği herkese göstermiştir. Bu ülke, hem terörün her çeşidiyle mücadele edebilme kabiliyetine hem ekonomik büyümesini sürdürebilecek hem de birliğini, beraberliğini, kardeşliğini koruyup yüceltebilecek güce, imkâna, dirayete sahiptir. Son olarak Afrin’de elde ettiğimiz başarı, bunun ispatlarından biridir.”

Üstesinden geldikleri her sorunla birlikte geleceğe daha ümit ve heyecanla baktıklarını, bu şevkle her gün yeni eserlerin açılışlarını yapıp yeni dev projelerin startını verdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomimiz dövizde zaman zaman yaşanan ve hiçbir rasyonel temeli olmayan dalgalanmalara rağmen hedeflerimize uygun şekilde gelişmeyi sürdürüyor” dedi.

“TÜRKİYE, DÜNYANIN YÜKSELEN GÜCÜDÜR VE ZİRVEYE ULAŞANA KADAR DA DURMAYACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Kredi derecelendirme kuruluşlarının açıkça provokasyon kokan hamlelerine rağmen uluslararası yatırımcılar her gün ülkemizi ziyaret ediyor, yeni yatırımların görüşmelerini yapıyor. Kredi derecelendirme kuruluşları öyle, dünyadaki yatırımcılar böyle; fark bu. Kendi işadamlarımız ve girişimcilerimiz de dünyanın dört bir yanında ihracatlarıyla, yatırımlarıyla, taahhütleriyle bayrağımızı dalgalanmayı sürdürüyor. Türkiye’yi hâlâ 15 yıl önceki, 20 yıl önceki Türkiye sananlara mesajımız gayet açıktır. Türkiye artık bölgesinin ve dünyanın yükselen bir gücüdür ve zirveye ulaşana kadar da durmayacaktır. Ülkemizin sahip olduğu bu büyük potansiyeli birlikte değerlendirmek isteyen herkese kapımız sonuna kadar açıktır.”

Enerji alanındaki projelerin bunun örneği olduğuna işaret ederek, Azerbaycan’la TANAP’ta, Rusya’yla Türk Akım’da, Akkuyu Nükleer Santrali’nde, Atak helikopteri projesinde İtalya’yla birlikte hareket edip birlikte kazanıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu kazan-kazan anlayışıyla hem biz hedeflerimize ulaşacağız, hem de iş birliği yaptığımız dostlarımızı memnun edeceğiz” sözlerine yer verdi.

Ülke yönetimini devraldıkları günden beri her zaman “insanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesiyle hareket ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün açılışı yapılan 101 ilçeye doğal gaz arzının da, insan odaklı hizmet anlayışının bir tezahürü olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Yeteri kadar kârlı görmediği için dağıtım şirketlerinin girmek istemediği ilçelerimize devlet olarak bu hizmeti bizzat götürmek, kaynak israfı değil, tam tersine kaynakları milletin emrine vermek demektir. Biz bu millete aşığız, biz bu millete sevdalıyız. Ne yapalım, özel sektör gitmiyorsa o zaman bizim görevimiz; devlet olarak biz gideriz. Çünkü onları biz orada hâlâ tezeğe bırakamayız, kömüre bırakamayız.”

 

Doğal gazın ilçelere ve oralarda yaşayan vatandaşlara hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, bu hizmetleri sebebiyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı ve emeği geçenleri tebrik ederek tamamladı.