Kayserimizdeki Lokanta, restaurant, kafe, kafeterya, çay ocağı ve kıraathanelerden bahsediyorum. 2020 yılı içinde 3.Seferdir kısıtlanıyorlar. Geçtiğimiz gün sn. cumhurbaşkanımız alınan yeni tedbirleri açıkladı. Maalesef restaurant, kafe ve çay ocaklarına ağır kısıtlamalar getirildi. İlk kısıtlama 21 martta uygulanmıştı ve neredeyse 3 ay kapalı kaldılar. 2. Kısıtlama bundan yaklaşık 1,5 ay önce çay ocaklarına geldi ve 15 gün kapattılar. 20 Kasım itibari ile 3. Kısıtlama geldi. Müşteri kabul edemeyecekler.

Kayserimizde 600 tane çay ocağı, kafe ve kahvehane var. Lokantacı ve pastacılar odasına kayıtlı 850 esnaf var. Esnaf ve sanatkarlar odalarına kayıtlı ayrıca ticaret odasına kayıtlı olanları da dahil edersek neredeyse 2000 civarı bir esnaf kesimimizin mağduriyetinden bahsediyoruz.

            Lokantacılar ve pastacılar odası başkanı sn. Altan Aydemir bey katıldığı bir tv programında diyor ki; “Bir çok kapanan, devreden, el değiştiren ve bizi arayarak bir tanıdığınız yok mu şurayı devredelim diyenler oldu. Kredi kartı ödemesini geciktiren hatta ödeyemeyenler var. Devlet kredisinden bir çok esnafımız yararlanamadı. Kriterleri tutmadı sadece % 40 ı yararlanabildi. İşyerini kapatanların sayısı çok. Ancak bazı esnaflarımız borçlarını öteleyerek durumu idare etmeye çalışıyorlar” diyor.

            Corona sürecinde elbette ki tedbirler alınmalı ama bu tedbirler alınırken mağdur olan esnaflarımızın da mağduriyetleri giderilmeli. Bir işyerinin;  Kira, elektrik, su, personel, sigorta ve vergi gibi benzeri aylık olarak ödediği sabit giderleri var. Siz kapatacaksınız dediğinizde bunları kim ödeyecek? nereden ödeyecekler?

            Bakınız Almanya iş yerini kapattığı esnaflarını kira bedelini ödüyor. Ayrıca kapalı kaldığı süre içinde o dönemde daha önce ne kadar ciro yaptı ise o kadar da ödeme yapıyor. Siz bunu yapsanız böyle bir mağduriyet olur mu? Hadi bunun yarısın yapın yine razıyız. Bizim insanımız devletine ve milletine karşı her zaman her türlü fedakarlığı göstermiştir. Yine de gösterir. Ama Devletimizi yöneten iktidarda esnafımıza sahip çıkması gerekir.

            Kıbrıs’a 7 uçakla gidiyorsunuz. Sn. Cumhurbaşkanı bir uçak, Sn. Bahçeli bir uçak, bakanlar ayrı bir uçak, korumalar ayrı bir uçak ve Sn. Dış işleri bakanı ayrı bir uçak. Kıbrıs’a gitmeyin mi elbette gidin ama böyle gitmeyin.

            Diğer taraftan büyük şirketlerin ve holdinglerin borçlarını silmeyin. Tahsil edin. Holdinglere ve şirketlere verdiğiniz teşvikleri bu sene vermeyin. Tüm bunları kısıtlama getirdiğiniz ve bu süreçte mağdur olan esnaflarımıza verin.  Kredi değil karşılıksız yardım olarak verin. Çünkü; bankalara yönlendirdiğiniz ve kredi çeken esnaflarımız iş yapamadığında alınan bu kredilerin geri ödemesini nasıl yapacak. Esnaflarımıza sesleniyorum. Sakın ha kredi kullanmayın hiçbir şekilde borçlanmayın. Yapabiliyorsanız bir şekilde başka bir çözüm bulun ve idare etmeye çalışın. Ama bilin ki 2021 yılı da çok iyi olmayacak. Çünkü bu salgın önümüzdeki yılda bitmeyecek gibi görünüyor.

            Şehrimizin seçilmiş bakanlarına, milletvekillerine, belediye başkanlarına, Ak parti genel başkan yardımcısına ve Ak parti il başkanına sesleniyorum. Lütfen Ankara ile kayseri arasında mekik dokuyunuz ve bu süreçte mağdur olan bu esnaflarımızın durumuna bir çözüm arayınız. Yerinizden kalkınız ve bu esnaflarımızın yanında olunuz.