Çocuklarda Bulaşıcı Hastalıklara Dikkat

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan Öz Göçer, çocukların okulda ve sokakta yani kalabalık ortamda bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskinin yüksek olduğunu, bu yüzden ailelerin çok dikkatli

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan Öz Göçer, çocukların okulda ve sokakta yani kalabalık ortamda bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskinin yüksek olduğunu, bu yüzden ailelerin çok dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Çocuklarda sıkça görünen bulaşıcı hastalıklar hakkında bilgi veren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Çiftlik Şubesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları-Pediatri Uzmanı Dr. Canan Öz Göçer, ailelerinin çocuklarda görünen bu hastalıkları `geçer´ diye beklemesinden daha çok mutlaka bir uzman doktor tarafından muayene edilmesi gerektiğini belirtti.
Bulaşıcı hastalıkların, hastalık yapıcı insana geçme özelliğindeki mikropların veya parazitlerin vücuda girmesiyle ortaya çıkan hastalık tablosu olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Canan Öz Göçer, "Bu hastalıklar temasla insandan insana geçebildiğinden bulaşıcı hastalık olarak tanımlanmışlardır. Bulaşma yolları öksürürken veya hapşırırken ağızdan çıkan damlacıkların başka bir kişi tarafından solunması ile doğrudan deri teması ile, hastanın kullandığı eşyalar, kirlenmiş yiyecek ve içecekler ile olmaktadır. Çocuklarda bulaşıcı hastalıklar ilk dört yaşta sık olmakla birlikte özellikle kreş ve okul dönemlerinde artmaktadır. Çünkü okul ve kreşlerde farklı ortamlardan gelen ve farklı bakteri florası taşıyan çocuklar kendilerindeki bu mikropları diğer çocuklara da bulaştırırlar. Çocuklardaki bulaşıcı hastalıkların çoğunluğu viral etkenlere bağlıdır. Bu nedenle özellikle gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak gerekir. Maalesef bazı viral döküntülü hastalıklar boğaz enfeksiyonu ve alerji olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle şikayetler başladığında çocuk doktoruna başvurulmalıdır" dedi.
Çocukların bulaşıcı hastalıklarından bazılarına değinen Göçer, "Özellikle kış mevsiminin gelmesi ve okulların açılmasıyla birlikte sıklığı artan viral üst solunum yolu hastalıklarından söz etmek istiyorum. Etken virüslerdir. Kuluçka dönemi 1-4 gün arasında değişmektedir. El teması ve solunum yolu salgıları ile bulaşır. Hastalık 3-10 gün arası sürer. Burun akıntısı, hapşırık, burun tıkanıklığı, kuru öksürük, ateş, halsizlik ve iştahsızlık klasik belirtilerdir. Antibiyotik tedavisi gerekli değildir. Semptomlara yönelik tedavi verilir. Ateş düşürücüler, burun damlaları ve bol sıvı alımı sağlanmalıdır. Orta kulak iltihabı, sinüzit, bronşit gibi komplikasyonlara neden olabilir. Ateş iki üç günden uzun sürerse doktora başvurulmalıdır" diye konuştu.

GRİP HAKKINDA
Gribin influenza virüsünün neden olduğu ağır bir enfeksiyon olduğunu bildiren Dr. Canan Öz Göçer
"Vücutta yaygın kas ağrıları, yorgunluk, ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve öksürük bulguları ile kendini gösterir. 3-6 gün sürer. Sinüzit, orta kulak iltihabı, zatüreye neden olabilir. Belirtiler 10 günden uzun sürmüşse, 3 günden fazla yüksek ateş varsa, solunum sıkıntısı varsa, grip düzeldikten sonra tekrar ateş ve öksürük başlamışsa, çocuk yeterince sıvı alamıyorsa mutlaka çocuk doktoruna başvurulmalıdır. Tedavide ateş düşürücüler, burun açıcılar ve bol sıvı alımı önerilir. Özel bazı grip ilaçları bulunmaktadır ancak bunlar ağır grip vakalarında ve doktor kontrolünde verilir, her vakaya önerilmez. Korunmada hijyen kurallarına uyulmalı ve temas önlenmelidir. Aşısı vardır. Alerjik astım, konjenital kalp hastalığı gibi kronik hastalığı olan çocuklar, bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar aşılanmalıdır. Aşı eylül sonu kasım ortasına kadar yapılabilir. Yüzde 50-80 koruyuculuk sağlar. Bir yıl koruyuculuğu vardır" şeklinde konuştu.

EL AYAK AĞIZ HASTALIĞI
El ayak ağız hastalığının çocuklarda özellikle sonbahar ve yaz aylarında Karadeniz Bölgesi´nde çok yaygın görülen viral bir hastalık olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Canan Öz Göçer, şu bilgileri verdi: "Entero virüslerden coxsackie virüsü ile oluşur. Kuluçka dönemi 3 6 gündür. Hafif ateş, halsizlik, iştahsızlık ve boğaz ağrısı ile başlar. Ateşten 1 2 gün sonra ağızda yaralar oluşur. Bu yaralar avuç içi ayak tabanı ve kalçada da olabilir. Döküntülerin içleri sulu olabilir, kaşıntılıdır. Tedavide antibiyotiklerin yeri yoktur. Semptomatik tedavi ateş düşürücüler ve kaşıntı için antihistaminik şuruplar kullanılabilir. Aşısı yoktur."

ROTAVİRÜS İSHALİ
"Rotavirüs ishali iki yaşın altındaki çocuklarda akut ishalin en sık nedenidir. Bulaşma ağız ve dışkı yolu ile olur. Rotavirüs oyuncaklarda ve eşyaların üzerinde bulunabilir. Temasla virüs alınır. Üç ayın altındaki bebekler anneden geçen antikorlar aracılığı ile daha az hastalığa maruz kalmaktadır. Kuluçka dönemi 1-3 gündür. Hastalık ateş kusma ile başlar, sık sulu ishalle devam eder. İshal 5-7 gün sürer. Özgül bir tedavisi yoktur. Sıvı alımı çok önemlidir. Sıvı kaybı olan ağızdan beslenemeyen çocukların mutlaka doktor kontrolünde olması gerekmektedir. Korunmada el yıkama ve enfekte kişilerle temas önemlidir. İki ayın üzerindeki bebeklere ilk dozu 3 aydan önce başlamak kaydı ile 2 veya 3 doz yapılabilir."

BOĞMACA SOLUNUM DURMASI YAPABİLİR
"Boğmaca son yıllarda sıklığı artan bordetella pertusis adlı mikro organizmanın neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Damlacık yoluyla bulaşır. Kuluçka dönemi, 7-10 gündür. Kış ve ilkbahar aylarında sık görülür. Burun akıntısı, göz yaşarması, kırıklık, hafif ateş, kuru öksürük gibi tamamen üst solunum yolu enfeksiyonu gibi nonspesifik bulgular ile başlar. Sonrasında öksürük artar, patlar tarzda öksürük ve aralarda iç çekmeler olabilir. Morarma ve kızarma görülebilir ve en önemlisi de küçük bebeklerde aniden solunum durması yapabilir. Gözde konjonktivada kanama, peteşi, santral sinir sistemi kanaması, burun kanaması, zatüre gibi komplikasyonlara yol açabilir. Son yıllarda boğmaca vakalarındaki artışın nedeni mikroorganizmanın şekil değiştirmesi ve aşılama oranın düşmesi olabilir. Aşılama korumada çok etkilidir ancak yapılan aşı ve geçirilen hastalık ömür boyu bağışıklık sağlamaz. Bu nedenle aşının rapelleri yapılmalıdır. Mutlaka doktor kontrolü şarttır. Bebeklerde hastaneye yatma antibiyotik ve oksijen tedavisi gerekebilir."

KIZAMIKTA TEMAS ÖNLENMELİ
"Kızamık genellikle kış ve ilkbahar mevsimlerinde görülür. Etkeni kızamık virüsüdür. Damlacık yoluyla bulaşır. Bulaşıcılık döküntü başlamadan 2 gün önce başlar döküntü kaybolduktan sonra 4 gün daha sürer. Kuluçka dönemi 8 ila 12 gündür. Kızamık, vücutta kırmızı döküntü, ateş ve öksürüğe neden olan çok bulaşıcı bir hastalıktır. Ateş, burun akıntısı, gözlerde sulanma ve kuru öksürük ile başlar. İki üç gün sonra yüzden başlayıp vücuda yayılan kırmızı döküntü ve ağız içinde beyaz lekeler koplik lekeleri görülebilir. Hastalık 1 hafta 10 gün sürer. Otit, zatüre, bein iltihabı komplikasyon olarak görülebilir. Hastalık süresince çocuk yakından izlenilmeli, ateşi kontrol altında tutulmalı, dinlenmeli ve bol bol sıvı tüketilmelidir. Ateş düşürücüler kullanılabilir. Korunmada hasta kişilerle temas önlenmeli ve aşılama mutlaka zamanında yapılmalıdır."

SU ÇİÇEĞİ KONTROL ALTINDA TUTULMALI
"Su çiçeği genellikle kış ve ilkbahar mevsimlerinde görülür. Virüs, daha ilerleyen yaşlarda zona hastalığına dönüşebilir. Damlacıklar yoluyla havadan bulaşır. Kuluçka dönemi, 14-16 gündür. Mikrop bulaştıktan sonra, ilk belirtiler; hafif ateş, halsizlik, iştahsızlık ve kaşıntıdır. 1-2 gün içinde özellikle yüz ve saçlı deriden başlayan, önce kırmızı leke şeklinde olup, daha sonra sivilceye dönüşen ortası sulu kabarcıklar belirir ve tüm vücuda yayılır. Bunlar, yaklaşık 8 saat sonrasında kabuklanmaya başlar. Döküntüler, genellikle 5-20 gün devam eder. Hastalık süresince çocuk, kontrol altında tutulmalı ve çocuğun odası sık sık havalandırılmalıdır. Özgül bir tedavisi yoktur. Semptomlara özgü tedavi verilir. Korunmada aşılama çok önemlidir."

KORUNMA YOLLARI
"Bulaşıcı hastalıklar basit önlemlerle önlenebilen, hijyen kurallarına uyulması ve aşılama ile kontrol altına alınabilen hastalıklardır" diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan Öz Göçer korunma yollarını şöyle sıraladı: "El yıkama barsak enfeksiyonu ve üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada çok etkilidir. Temiz içme suyu kullanımı, et ve yumurtaların iyi pişirilmesi ve çiğ yenen sebzelerin iyi yıkanması, evcil hayvanlarla temas sonrası ellerin yıkanması hasta kişilerle temasın önlenmesi ve aşıların yapılması. Aileleri mutlaka bu uyarılara dikkat etmesi gerektiği konusunda uyarmak istiyorum."
(SAM-SLH-Y)

27.10.2014 12:36:22 TSI

Google+ WhatsApp