Tüm dünyada olduğu gibi, ne yazıkki ülkemizde de son yıllarda insan fıtratını bozup, sağlıklı nesiller sağlıklı aileyi ortadan kaldırmaya yönelik saldırılar ve saldırı girişimleri devam ediyor.

Cinsiyetsizlik, cinsiyet eşitliği, eşcinsel evlilik, cinsiyet değiştirme, hormonla cinsiyet gelişimini durdurma, LGBT yayın ve  propagandası yapma dahil her alanda devam eden, inanç fıtrat ve  aileyi yok etmeye yönelik bu akımlar  ne yazıkki batı ülkeleri tarafından da yoğun olarak fonlanıyor.

Basına yansıyan şekli ile İstanbul Üniversitesi’nde bazı Tıp fakültesi Öğretim üyelerinin Hukuken suç olmasına rağmen Ergenlik  çağına yeni girmekte olan bazı gençlere, cinsiyeti yavaşlatıcı hormon verdikleri ve cinsiyet değişikliği ameliyatı yaptıkları ortaya çıktı.

 Bzler Kayseri Gönüllü Kültür  Kuruluşlarır olarak:

1. İnsan cinsinin fıtraten  kadın ve erkek olarak yaratıldığını
2.  Allah’ın yarattığı özelliklerin verdiği cinsiyeti yok saymanın değiştirmenin suç olduğuna
3. Ailenin kadın ve erkekten meydana geldiğine bunun dışındaki evliliklerin dinen ve hukuken meşru olmayıp günah işlemek olduğuna
4. Cinsiyet değiştirme ve buna yardımcı olmanın Allah’ın koyduğu  fıtrata karşı gelmekte olup günah olduğuna inanıyoruz ve diyoruz ki

İnsan fırsatını ve toplumun temeli olan kutsal aile yapısını ve insanımızın fıtratını korumak için devlet millet ve sivil toplum olarak tüm gücümüzle elele vererek mücadele edelim. Yıkıcılara bozuculara karşı her türlü mücadeleyi birlikte yürütelim.

 

YERLİ TAHRİKÇİLER İŞ BAŞINDA

 

Bir müddettir, özellikle İsveç, Norveç gibi İskandinav ülkeleri ile Hollanda ve diğer batı Avrupa ülkelerinde müslümanların hayat rehberi Kur’an-ı Kerim’e yönelik yakma, parçalama, üzerine basma dahil bir çok hakaretler devam ediyor.

Toplum ve Devlet yetkilileri olarak tamamen hukuk ve insanlık dışı bu hakaretler,  uğraşıp kaldırılması ve yasaklanması taleplerimiz devam ediyor.

Durum bu minvalde iken ne yazıkki!  bizim ülkemizde de bazı provokatör ve tahrikçiler Avrupa’daki gönüldaşları ile anlaşmışlar gibi ortaya çıkarak, Camilerimizde Cami adabına ve  İslam’a uymayan davranışlar sergilemeye başladılar.

Önce Ankara’nın ulu camilerinden Kocatepe Camisi içinde yapılan cami ve Müslüman adabına uymayan  çirkin çekimlerin ardında Anadolunun ücra camilerinde de provakatörlerin işledikleri çirkinlikler  kamuoyuna yansıdı ve Müslüman toplumun tepkisini çekti.

 

Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları olarak;

Batı ülkelerinde  Kutsal Kitabımıza yapılan saldırıları Din ve İnanç Hürriyeti adına şiddetle kınayıp hakareti yapanlar hakkında cezalandırmalar talep ettik. Ülkemizde yapılan cami ve din adabına uymayan, tamamen art niyetli provakatörlerin  yaptıkları eylemleri de şiddetle kınıyor kabul edilemez buluyoruz.

Çirkin saldırıların devam etmemesi için başta Diyanet işleri Başkanlığı olmak üzere, İçişleri bakanlığı ve diğer yetkilileri gerekli tedbirleri almaya, failleri tesbit ederek Adalete teslim etmeye davet ediyoruz