Başkan Palancıoğlu'dan Avrupa Konseyi'nde Önemli Açıklamalar

Talas Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Fransa’nın Strasbourg şehrinde düzenlenen Avrupa Konseyi (AK) Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinde yaptığı konuşmada, "Avrupa ülkelerinde bizdekiler gibi hendekler kazılsa, masum insanlar öldürülse, kamuya zarar verilse, kısacası özerklik istense buna izin verilir mi?" diye sordu.
Konseyin Yerel ve Bölgesel Yönetimler 30. Genel Kurulu, Brüksel ve İstanbul’da yaşanan terör saldırıları kınanarak ve ölenler için saygı duruşuyla başladı. 47 ülkenin temsil edildiği konseyde Türkiye, 2016 yılında 18 asil üye ile temsil edilen 6 ülkeden biri oldu. Bununla birlikte Türkçe, konseyin ana dili olarak kabul edildiği için Türkçe tercüme imkanı olan 8 ülkeden biri konumuna geldi.
Türkiye’yi konseyde temsil eden heyette yer alan Talas Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, genel kurulda "Kültürlerarası Toplumlar Oluşturmada Büyüyen Sorunlar" ve "Avrupa Konseyi Üye Devletlerinde Bölgeselleşme" konularında konuşma yaptı. Palancıoğlu, sözlerine Türkiye ve Brüksel’de meydana gelen terör saldırılarını kınayarak başladı.
"Dünya olarak teröre karşı birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz" diyen Başkan Palancıoğlu, "Türkiye’nin şuana kadar Suriyeli sığınmacılar için yaptığı harcama 8 milyar doları geçmiştir. Suriye’den gelen sığınmacı sayısı ise 3 milyonu geçmiştir. Ancak bu sığınmacıların 1,5 milyonunun 18 yaşından küçük çocuklar olduğunu düşündüğümüzde yapacak çok işimiz olduğunu belirtmek isterim. Sadece benim şehrim Kayseri’ye 50 bin Suriyeli gelmiştir. Merkezi hükümet ile birlikte belediyeler Suriyeli sığınmacılara her türlü desteği vermektedir. Barınma, eğitim, sağlık, yiyecek, giyecek gibi tüm ihtiyaçlar karşılanmaktadır." diye konuştu.
Başkan Palancıoğlu, konuşmasında ayrıca ülkemizdeki terör faaliyetleriyle ilgili şu ifadelere yer verdi: "Türkiye’nin bir anayasası vardır ve hukukun üstünlüğü ilkesi gereğince bu anayasaya göre hareket edilmektedir. Ancak Türkiye’nin güney doğusunda özerklik ilan ederek yönetime el koymak isteyen, yasal olmayan faaliyetler meydana gelmiştir. Hendekler kazılmış, yollara patlayıcılar döşenmiş, sivil vatandaşlara ve resmi görevlilere silahlı saldırılarda bulunulmuş, okullar, hastaneler ve kamu binaları yakılmıştır. Bütün bunlar kabul edilebilir bir durum değildir. Bu nedenle olaylara Türkiye Cumhuriyeti müdahale etmiş ve edecektir. Hiçbir ülkenin bu tür durumlar karşısında farklı davranması düşünülemez. Mesela şuanda Avrupa ülkelerinde farklı ülkelerden vatandaşlar yaşamaktadır. Bu kişiler Fransa’da, Almanya’da, Avusturya’da veya herhangi bir Avrupa ülkesinde ellerine silah alıp insanları öldürse, okulları ve hastaneleri yaksa, özet olarak şehirleri savaş ortamına çevirse, siz ne yapardınız? Bu nedenle tüm taleplerin hukuk çerçevesinde yapılması gerektiğini düşünüyorum. Şiddetle hiç bir yere gidilemeyeceğini vurgulamak istiyorum."