Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na 'milliyetçilik' cevabı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Kılıçdaroğlu gerçek milliyetçi, gerçek vatanseverin kendileri olduğunu söylemiş. Madem gerçek milliyetçi olduğunu söylüyor, o halde gereğini ve gerçeğin sorumluluğunu da bir an önce yapmak zorundadır. FETÖ ve PKK'yla bütün bağlarını keserek işe başlamalıdır. Bu da yetmez, HDP'yle ittifakı bitirdiğini, zilletin batağından derhal çıkacağını duyurmalıdır. Kılıçdaroğlu bunları yaparsa, gelip partimize dahi üye olabilir" dedi.
MHP Lideri Bahçeli, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü grup toplantısındaki sözlerine tepki gösterdi. Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun gerçeklere, meydan okuyan hakikatlere sırtını döndüğünü belirterek, "Kılıçdaroğlu gerçek milliyetçi, gerçek vatanseverin kendileri olduğunu söylemiş. Madem gerçek milliyetçi olduğunu söylüyor, o halde gereğini ve gerçeğin sorumluluğunu da bir an önce yapmak zorundadır. FETÖ ve PKK'yla bütün bağlarını keserek işe başlamalıdır. Bu da yetmez, HDP'yle ittifakı bitirdiğini, zilletin batağından derhal çıkacağını duyurmalıdır. Kılıçdaroğlu bunları yaparsa, gelip partimize dahi üye olabilir. Siyasi mücadelesini aramızda sürdürebilir. Hatta açık çek veriyorum, 2023 Haziran ayında Tunceli'den milletvekili adayımız olmasında bile engel yoktur. Temizlensin, nedamet göstersin, buyursun gelsin. Bu vaadimiz ve vaki davetimiz Kılıçdaroğlu'nun milliyetçiliği kadar gerçekçidir! Zira bizim herkese kapımız açıktır, bizim yüreğimizde yenilenmiş ve yüklerinden kurtulmuş Kılıçdaroğlu'na bile yer vardır. Onu sevgiyle kucaklayacak, geçmişini unutturacak hoşgörümüz ortadadır" dedi.
'GERÇEĞİN ÜZERİ ÖRTÜLÜYOR'
Bahçeli, Kılıçdaroğlu, HDP ve İYİ Partililerin 'sonbaharda seçim olabileceği' şeklinde konuştuklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Yok' diyoruz, anlamıyorlar. 'Seçim zamanında olacak' diyoruz, zihni melekeleri tıkalı olduğundan algılayamıyorlar. Daha ilginci, televizyon ekranlarında sabit; ama haftalık ücret mukabilinde yorum yapan bildik isimler, Kılıçdaroğlu'ndan aldıkları asparagas sufleleri cansiperane savunuyorlar, servis ediyorlar, nöbetleşe gündem işgaline soyunuyorlar. Ne söylesek nafile, hep aynı havadalar. Mesela, Necdet Saraç, Şaban Sevinç, Ali Haydar Fırat, Hakan Bayrakçı, Orhan Bursalı ve Sevilay Yılman'a varıncaya kadar farklı televizyon ekranlarda CHP'nin hem sözcülüğünü hem seçim kulisi yapan ücretli tetikçilere üzülüyorum, durmadan yırtınıp kendilerini paralıyorlar. Bunların karşısında beşlik simit gibi dizilen bazı gazeteci ve eski siyasetçiler de 'evet haklısınız, ama' diyerek söze başlayıp acayip gerdan kırıyorlar. Erken seçim siparişini okyanus ötesinden mi berisinden mi aldıkları muamma olsa da, kukla gibi oynatılıyorlar. Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçiminin nasıl olacağı, bu konudaki gerek ve yeter şartların nelerden teşekkül ettiği bu hacıyatmazlar tarafından ya bilinmiyor ya da bilinse de gerçeğin üzeri örtülüyor. TBMM'de seçim kararının alınması için ihtiyaç duyulan çoğunluğa sahip olmadan, Cumhurbaşkanı'nın da bu konuda net tavrı bilinmesine rağmen, 'Sonbaharda seçim olabilir' demek Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve toplumsal huzurunu hançerlemek isteyenlere hizmettir."
'BOŞ LAFA KARNIMIZ TOKTUR'
Bahçeli, 'Peki, bunun neresi demokrasidir? Neresi özgürlüktür? Neresinde adamlık ve ahlak vardır?' diye sorarak, "Televizyon sahipleri acaba, Kılıçdaroğlu'nun seçim spekülasyonun gündemde kalması için gizil ve gizemli bir destek mi vermektedir? Boş lafa, boş tantanaya, boşuna çabaya karnımız toktur. Kılıçdaroğlu, bizim halı olduğumuzu söylemiş. O halde sıkıyorsa, yiyorsa, cesareti varsa gelsin de üstümüze bassın. Halı değiliz; ama haya sahibiyiz, vatan ve millet sevdalısıyız. Bu iftirayı atanların haysiyetlerinin kimler tarafından çiğnendiğini hem biz hem de millet biliyor. Süleyman Şah Türbesi konusunda bize laf eden Kılıçdaroğlu, eğer aramıza katılırsa, zincirlerinden kurtulup bize doğru akarsa, geçmişte neler söylediğimizi, nasıl bir duruş gösterdiğimizi tek tek, heceleye heceleye, okumayı yeni öğrenen çocuklara anlatır gibi öğreteceğim, söz. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ciddiyetsiz ve itibarsız sözlerine karşı esasen siyasi üslubuma çok da uygun olmayan bir tarzda cevap vermek durumunda kaldım. Hiç kimse kusura bakmasın, ama hak edene hak ettiği gibi davranmak görevimizdir" ifadesini kullandı.