Antibiyotik Alarmı!
Antibiyotik Alarmı!
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Alp Meşe, kontrolsüz antibiyotik kullanımı sonucu gelişen antibiyotik direnci ve uzun süredir yeni antibiyotik buluşunun olmaması nedeniyle tüm dünyanın antibiyotik direnci alarmında olduğunu belirtti. Prof. Dr. Meşe, “Dünyada her 10 dakikada 2 ton antibiyotik tüketiliyor ve bunun yüzde 30’u gereksiz. Bilinçsiz antibiyotik tüketiminin oldukça fazla olduğu ülkemiz antibiyotik tüketiminde Avrupa ülkeleri arasında birinci. Antibiyotiğe dirençli ağır enfeksiyonlardan her 10 dakikada 1 kişinin öldüğü dünyamızda 2000’li yıllardan bu yana çok az yeni antibiyotik buluşunun olduğu göz önüne alındığında, antibiyotik direnci konusunda çok zor günlerin bizleri beklediğini söyleyebiliriz” dedi.
ERÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Alp Meşe, Kayseri Eczacı Odası tarafından üyelerine yönelik düzenlenen eğitim programında “Toplumda Akılcı Antibiyotik Kullanımı ve Eczacının Rolü” konulu konferans verdi.
Konuşmasının başında antibiyotiğin tanımını yapan Prof. Dr. Meşe, toplumda yaygın olan anlayışın aksine antibiyotiğin ağrı kesici, ateş düşürücü, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve öksürüğü hafifletici etkisi olmadığı gibi nezle, grip tedavisinde yeri olmadığını söyledi.
Antibiyotikler masum değildir
Prof. Dr. Meşe, “Bakteriyel enfeksiyon varlığında hastalığın düzelmesi, yaşam kalite ve süresinin artırılması, hastalığa bağlı istenmeyen durumlar ile hastalığın kronikleşmesinin önlenmesi, hastalık şiddet ve süresinin kısaltılmasında antibiyotik kullanımı önemlidir. Bunun dışında viral enfeksiyonların yol açtığı üst solunum yolu enfeksiyonları, boğaz ağrısı, ishal gibi hastalıklarda antibiyotik kullanımına çoğunlukla gerek yoktur. Ateşi olan herkes hemen antibiyotik kullanmamalıdır. Antibiyotik yalnızca bakteriyel enfeksiyonlarda, uygun doz ve uygun sürede kullanıldığında fayda sağlar. Gereksiz, aşırı, hele hele doktor bilgisi dışında antibiyotik kullanımı hastaya bir fayda sağlayamayacağı gibi vücut florasının bozulmasına da yol açmaktadır. Yani antibiyotik kesinlikle masum değildir” dedi.
Türkiye antibiyotik kullanımında Avrupa’da lider
Prof. Dr. Meşe, akılcı antibiyotik kullanımı ve yanlış antibiyotik kullanımının etkilerinden de bahsederken, “Antibiyotiğin veriliş şekli, dozu ve süresi, akılcı antibiyotik kullanımının kuralıdır. Bakteriyel enfeksiyonlarda antibiyotiğin uygun dozunda ne eksik, ne fazla kullanılması gerekir. Akılcı antibiyotik kullanımında sorumlu taraflar hekim, eczacı, hemşire, diğer sağlık personeli, hasta-hasta yakını, üretici firmalar, düzenleyici otorite ve medyadır. Bilgi yetersizliği, hata baskı, eğitimsizlik, fazla kazanç isteği, kuralların yetersiz oluşu ve çeşitli beklentiler, akılcı antibiyotiğin kullanımının önündeki engellerdir. Yanlış antibiyotik kullanımının dünyada ve ülkemizdeki sonuçlarına bakacak olursak. Dünyada her 10 dakikada 2 ton antibiyotik tüketilmekte. Kullanılan antibiyotiğin yüzde 30’unu gereksiz tüketim oluşturmaktadır. Türkiye, antibiyotik kullanımında Avrupa’da ilk sıradadır. Peki dünyada bu kadar antibiyotik kullanımı yaygın iken antibiyotikler tüm enfeksiyonları tedavi edebiliyor mu? Maalesef edemiyor. Çünkü 1940’lı yıllarda penisilin ile başlayan antibiyotik çağı artık sona ermektedir. Çünkü artık dünyada antibiyotik keşfi yapılmıyor. 2000’li yıllardan itibaren firmaların yeni antibiyotik buluşları azaldı ve araştırma-geliştirme yatırımları da bu konuya yapılmamaktadır. Bunun yanında toplumda ve hastanelerde antibiyotiğin yaygın ve gereksiz kullanımı ile antibiyotiklere direnç giderek artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü antibiyotik direnci konusunda alarmda! Tüm dünyada ve ülkemizde sağlık alanında en önemli problem antibiyotik direncidir. Ve maalesef dünyada her 10 dakikada 1 kişi antibiyotiğe dirençli ağır enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybetmektedir” diye konuştu.
Akılcı antibiyotik kullanımı için gerekenler
Konuşmasının sonunda akılcı antibiyotik kullanımı konusunda alınacak önlemlere de değinen Prof. Dr. Meşe, bu önlemleri ise şöyle özetledi: “Öncelikle antibiyotiğin hangi hastalıklarda ve nasıl kullanılması gerektiğini bilmemiz, gereksiz antibiyotik kullanımından vazgeçmemiz gerekir. El yıkama, gıda hijyeni, hasta insanlardan uzak durma ve aşılanma gibi enfeksiyon kontrol önlemlerine uyarak enfeksiyonların yayılımını azaltmalıyız. Antibiyotikleri sadece reçete ile kullanmalıyız. Reçetesiz alım yasaklanmalıdır. Reçetede önerilen doz ve süreye tam uyum gösterilmelidir. Tedavi erken bırakılmamalıdır. Hastalar arasında antibiyotik paylaşımı yapılmamalıdır. Akılcı antibiyotik kullanımı konusunda ülkesel acil eylem planı uygulanmalıdır. Antibiyotik direnci izlenmelidir. Enfeksiyon kontrol önlemlerine uyum teşvik edilmelidir. Doğru antibiyotik kullanımı için uygulamalar ve yaptırımlar geliştirilmelidir. Mevcut direnç durumu hakkında geri bildirim yapılmalıdır. Yeni ilaç, aşı ve tanı yöntemleri geliştirilmesi teşvik edilmelidir.”