“Bizim için Kandil neyse Sincar da odur; bir gece ansızın oraya da gireriz”

AK Parti İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tespit ettiğimiz her teröristi etkisiz hâle getirmek, milletimize karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir. Irak’ta bölücü terör örgütünü üstlendiği yerlerden çıkarmak ve faaliyetlerini tamamen sona erdirmek kararındayız. Irak Hükûmeti, Sincar başta olmak üzere, çeşitli bölgelerde bu işi kendisinin yapacağı taahhüdünü bize verdi. Beklentimiz bu taahhüdün gerçekleşmesidir. Bizim için Kandil neyse Sincar da odur; bir gece ansızın oraya da gireriz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına katıldı. AK Parti Genel Merkezinde gerçekleştirilen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.

“ÜLKE OLARAK TARİHÎ BİR FIRSAT DÖNEMİNDEN GEÇİYORUZ”

Konuşmasının başında AK Parti’yi milletle birlikte, millete hizmet etmek için kurduklarını ve bugüne milletin desteğiyle geldiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’yi bırakıp sadece kendisi için çalışmaya başlayanların partiyle birlikte ülkeye de yanlış yapacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir partide, ‘küçük olsun, benim olsun’ zihniyeti türemiş ve kök salmaya başlamışsa, orada durum vahimdir” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülke ve millet olarak tarihî bir fırsat döneminden geçtiğimizin farkındayız. Böyle bir fırsatın, kimsenin şahsi hırsları veya hesapları yüzünden kaçırılmasına izin veremeyiz. Biz bu uğurda yedi düvelle mücadele ederken, birilerinin sadece kendi küçük dünyalarını müdafaa için etrafı kırıp dökmesine asla tahammül edemeyiz” şeklinde konuştu.

“HÜKÛMETİMİZ GERÇEKLEŞTİRECEK PROJESİ OLAN HERKESİN YANINDADIR”

Konuşmasında, Türkiye’nin 2017 yıllık büyüme oranının yüzde 7,4 olarak açıklanmasına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu oranla dünya ekonomisinin yüzde 85’ini temsil eden G-20 ülkeleri arasında birinci sırada, OECD ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri içinde ise yüzde 7.8’lik orana sahip olan İrlanda’dan sonra ikinci sırada yer aldığına dikkat çekti. AB ülkelerinin ortalamasının yüzde 2.4 olduğu dikkate alındığında Türkiye’nin başarısının daha iyi anlaşılacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye aleyhinde estirilen havaya, küresel sermayenin Türkiye’ye girmemesi için içine girilen gayretlere işaret etti.

Türkiye ekonomisini zayıf göstermeye çalışarak huzursuzluk çıkartanları, art niyetli olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın, Amerika ve Çin arasında baş gösteren ticaret savaşının sancılarıyla kıvrandığı bir dönemde, hâlâ Türk ekonomisini zayıf göstermeye çalışarak huzursuzluk çıkartanlar kesinlikle art niyetlidir. Döviz kurunu öcü gibi kullanarak, milletimizin kafasını karıştırmaya çalışanlara kötü bir haberimiz var. Türkiye, 2018 yılında elde edeceği yüksek büyüme oranıyla, üzerinde oynanmaya çalışılan tüm oyunları bir kez daha bozacak” şeklinde konuştu.

“Türkiye’nin imkânları ve potansiyeli, hem karşı karşıya bulunduğu sorunların üstesinden gelmeye hem de ekonomik hedeflerini gerçekleştirmeye yeterlidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hükûmetimiz, üreten, çalışan, istihdam oluşturan, kafasında gerçekleştirecek projesi olan herkesin yanındadır” değerlendirmelerinde bulundu.

Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin giderek arttığına, Türk girişimcilerin küresel çapta söz sahibi olmaya başladığına, ihracatın Şubat ayı sonu itibariyle yıllık 159 milyar doları geçerek tüm zamanların rekorunu kırdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve yabancı yatırımcılara şöyle seslendi: “Türkiye’ye güvenin. Bozgunculara, dedikoduculara, kriz rantçılarına prim vermeyin. Türkiye’nin imkânları ve potansiyeli hem karşı karşıya bulunduğu sorunların üstesinden gelmeye, hem de ekonomik hedeflerini gerçekleştirmeye yeterlidir. Hükûmetimiz, üreten, çalışan, istihdam oluşturan, kafasında gerçekleştirecek projesi olan herkesin yanındadır.”

ZEYTİN DALI HAREKÂTI

Konuşmasında Suriye’den Türkiye’ye yönelen terör tehdidini ortadan kaldırmak ve bölge halkına güvenle yaşayabilecekleri bir zemin hazırlamak için başlatılan Zeytin Dalı Harekâtına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün itibariyle etkisiz hâle getirilen terörist sayısının 3 bin 800’ü bulduğunu açıkladı. Tel Rifat başta olmak üzere çevredeki diğer bölgelerin kontrolünü sağlamak üzere harekâta devam edildiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin İdlib’i güvenli hâle getirmeye yönelik faaliyetlere katkı vermeye devam ettiğini, 12 gözlem noktasından yedisinin Türkiye’nin kontrolünde olduğunu söyledi.

Geçmişte YPG terör örgütünün Münbiç’ten çıkartılacağı yönünde Türkiye’ye ABD tarafından taahhütleri hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeye rağmen gecikmeyle de olsa biz bunların bir an önce yerine getirilmesini bekliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayn El Arap, Tel Abyad, Resulayn, Haseke gibi bölgeleri de terörden temizlemek için gereken hazırlıklara başladıklarını aktararak, “Buralar bizim için her an bir tehdit unsurudur. Dolayısıyla sınırlarımızda biz bu unsurların bulunmasına tahammül edemeyiz” açıklamasında bulundu.

“BİR GECE ANSIZIN SİNCAR’A DA GİRERİZ”

“Tespit ettiğimiz her teröristi etkisiz hâle getirmek, milletimize karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “Irak’ta bölücü terör örgütünü üstlendiği yerlerden çıkarmak ve faaliyetlerini tamamen sona erdirmek kararındayız. Irak Hükûmeti, Sincar başta olmak üzere, çeşitli bölgelerde bu işi kendisinin yapacağı taahhüdünü bize verdi. Beklentimiz bu taahhüdün gerçekleşmesidir. Bizim için Kandil neyse Sincar da odur; bir gece ansızın oraya da gireriz” ifadelerini kullandı.

Irak Hükûmeti’nin, bölücü terör örgütünü Sincar’dan temizleyecekleri sözünü verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Terör örgütünün faaliyetlerinin Irak topraklarında sona erdirilmesi hem bizim, hem de Bağdat Hükûmeti’nin ortak sorunudur. Şayet arzu ederlerse Irak’la bu konuda birlikte çalışmaya da hazırız” sözlerine yer verdi.

“GÜNEY SINIRLARIMIZLA İLGİLİ KARARLILIĞIMIZI TÜM DÜNYAYA GÖSTERDİĞİMİZE İNANIYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Güney sınırlarımızla ilgili kararlılığımızı tüm dünyaya gösterdiğimize inanıyorum. Artık bu konuda Türkiye’ye yönelik eleştiriler getirilmesinin bir anlamı yoktur. PKK’yla PYD’yi aynı görmeyen, DEAŞ’la mücadeleyle YPG’yle mücadeleyi eşdeğer tutmayan tüm yaklaşımlara kapımız kesinlikle kapalıdır. İster Suriye’de olsun, ister Irak’ta, isterse başka bir yerde, terör örgütünün harf oyunlarıyla ismini değiştirerek oynadığı oyuna katılmak isteyenler, kendileri bilirler. Ha Ali, ha Veli, bizim için değişmez; onun için biz bunların hepsinin de aynı yılanın yavruları olduğunu biliyoruz. İsteyen herkese belgeleriyle gösteriyoruz, video kayıtlarıyla gösteriyoruz, fotoğraf çekimleriyle gösteriyoruz, ama inanmıyor; inanmıyorsan yoluna devam et. Biz de kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Dolayısıyla biz teröristlere isim koymakla değil, onları ortadan kaldırmakla meşgulüz.”

“TÜRKİYE TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELESİNİ AFRİN’DE OLDUĞU GİBİ YAPAR”

Konuşmasının devamında, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, dün yaptığı açıklamalara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa’nın, tamamen yanlış buldukları ve yanılgılardan kaynaklandığını umdukları bu tavrından dolayı üzüntü duyduklarını söyledi.

“Eskiden beri ülkelerinde serbestçe faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarını dün bir kez daha en üst düzeyde ağırlayanlar, bunun Türkiye’ye karşı husumet ifadesinden başka bir anlamı olmadığını bilmelidir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı terörist grubun, bu sabah Eruh kırsalında yol yapım çalışmasındaki işçilerin emniyeti sağlayan güvenlik güçlerine saldırdığını hatırlattı. altı güvenlik korucumuz şehit olduğunu, dört asker ve üç güvenlik korucusunun yaralandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın neresinde yol yapan işçilere, hasta taşıyan ambulanslara, eğitim veren öğretmenlere saldıran bir terör örgütü vardır? Türkiye’dekiyle, Suriye’dekiyle, Irak’takiyle hepsi de aynı olan bu terör örgütü işte böylesine alçak bir yapıdır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı’nın PKK terör örgütünü ‘Suriye Demokratik Güçleri’ (SDG) diyerek kendilerine aldatmaya çalıştığını belirtti ve “Kusura bakmayın, biz bunların hepsinin temelini biliriz, hücrelerini okuruz, dolayısıyla bunları bize yutturamazsınız. Bunların adresine varana kadar hepsinin künyesi bizde var. 24 saatte bir ismini değiştirseniz, biz bunları tanırız” şeklinde konuştu.

“FRANSA’NIN HİÇBİR TERÖR EYLEMİNDEN ŞİKÂYETÇİ OLMA HAKKI KALMAMIŞTIR”

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, ‘YPG’ye destek verdik, Türkiye’yle SDG arasında arabulucu olabiliriz’ sözlerini, “Söyleyen kişinin haddini ve boyunu çok aşan bir beyan” olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Sana böyle bir görev kim verdi? Boyunu aşan işlere girme. Bizim arabulucuya ihtiyacımız yok. Türkiye’nin ne zamandan beri terör örgütleriyle bir masaya oturmak gibi sorunu var, nereden çıkardınız bunu? Siz terör örgütleriyle beraber masaya oturabilirsiniz; ama Türkiye terör örgütleriyle mücadelesini Afrin’de olduğu gibi yapar. Ha siz yine aynen devam edin. Siz kim oluyorsunuz ki bir terör örgütüyle Türkiye arasında arabuluculuk ifadesini ağzınıza alabiliyorsunuz? Daha kendi kirli ve kanlı geçmişlerinin hesabını vermemiş olanlar, bugün de kendilerini terör örgütleriyle yan yana tahayyül edebilirler; ama Türkiye için böyle bir durum asla söz konusu değildir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fransa’nın hiçbir terör örgütünden, hiçbir teröristten, hiçbir terör eyleminden şikâyetçi olma hakkı kalmamıştır. Teröristlerle yatıp kalkan, hatta onları saraylarında ağırlayanlar, yaptıkları yanlışı er-geç anlayacaklardır. Bu teröristleri böylesine pervasızca destekleyenler, ortaya çıkacak sonuçların hesabını Fransa kamuoyuna vermeye de hazır olmalıdırlar. Her an bizim şu anda yaşadığımız sıkıntılar onların başına da gelebilir” değerlendirmesinde bulundu.

“ÜMİT EDİYORUZ Kİ BİZDEN YARDIM İSTEMEZLER”

Yıllarca kendi ülkelerindeki canileri başlarından def etmek için bilinçli olarak DEAŞ saflarına yönlendirenlerin, şimdi evlerine dönen bu profesyonel teröristlerle ne yapacaklarını kara kara düşündüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünlerde hararetle destekledikleri PYD konusunda yaşayacakları durum da farklı değildir. Suriye’den, Irak’tan canını kurtarıp kaçan teröristler, Fransa’nın bu politikasından aldıkları cesaretle oraya doluştuğunda, ümit ediyoruz ki bizden yardım istemeye kalkmazlar” ifadelerini kullandı.

Yapılması gerekenin, Suriye’de ve Irak’ın kuzeyinde nasıl bir gelecek inşa edilebileceğinin Türkiye’yle birlikte planlanması ve uygulanması olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda Türkiye ile çalışmak isteyen herkesle görüşmeye, konuşmaya ve ortak eylem planları oluşturmaya hazır olduklarını dile getirdi. Fransa’nın teröre ne kadar karşı olduğunu yedi teröristi Elysee Sarayında ağırlayarak tescil ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık kendilerine, Suriyeliler için aydınlık bir geleceğin nasıl kurabileceğini konuşmak isteyenlerin gelmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yoksa Suriye topraklarını teröristlerden arındırma ve Suriyelileri huzur içinde yaşayabilecekleri güvenli bölgelere kavuşturma konusundaki tavrımızı operasyonlarımızla gösterdik, göstermeyi de sürdüreceğiz” diye ekledi.

“CUMHURBAŞKANLIĞI KOLTUĞU İŞGAL ALTINDA DEĞİL, MİLLET İRADESİNİN TEMİNATI ALTINDA”

Türkiye’nin en az diğer sorunları kadar önemli sorununun da ana muhalefet sıkıntısı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Yerli ve millî en küçük bir refleksi olmayan, kendisine bölücüleri, terör örgütü yandaşlarını, ülkemize husumeti varlık sebepleri hâline getirmiş tüm kesimleri yoldaş edinen bu yapı, bırakınız Mustafa Kemal’i, Türkiye’nin partisi olamaz. Ağzından hakaretten, yalandan, iftiradan, çirkeflikten başka bir şey çıkmayan bu zatı muhatap alarak kendimize haksız ettiğimizi biliyoruz. Hezeyanlarına cevap vermeyerek kendini yok hükmünde gördüğümüzü anlamayıp, haklı olduğunu düşünecek kadar derin idrak sorunları yaşayan bu kişi, artık tamamen siyasetin konusu olmaktan çıkıp tıbbın meselesi hâline gelmiştir. Kendisine nasıl hastalıklı bir dünya kurduğunu, son grup toplantısında beyanlarından anlamak mümkündür. Bu kişinin sağlıklı düşünemediği, Türkiye’nin ekonomide ve yatırımlarda 3,5 kat büyüdüğü geçtiğimiz 15 yılını karalamaya, üstelik de bunu en başarılı olduğumuz enerji alanı üzerinden yapmaya çalışmasından bellidir.”

Ana muhalefet partisi liderinin, şahsına yönelik olarak ‘Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal ettiği’ yönündeki sözlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanı seçilip yemin etmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gittiğinde ilgili parti başkanı ve milletvekillerinin ayrıldığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Genel Kurul salonundan apar topar kaçacaklarına, keşke orada bulunup da milletin iradesinin nasıl tecelli ettiğine şahit olsaydılar. Belki o zaman Cumhurbaşkanlığı koltuğunun işgal altında değil, milletin iradesinin teminatı altında olduğunu anlarlardı” dedi.

 

Ana muhalefet partisi liderinin son grup toplantısında şahsı ile ilgili sözleri dolayısıyla 250 bin liralık bir tazminat davası açtıklarını da açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim onca meselesinin arasında başına musallat olan böyle bir ana muhalefet partisini de çekmek zorunda kalan bu milletin yardımcısı olsun, Rabbim bizlerin yardımcısı olsun” ifadelerini kullandı.