Başbakan Yıldırım, AK Parti'nin kuruluşunun 16. yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde Sincan Harikalar Diyarında düzenlenen törene katılarak konuşma yaptı.

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti'nin 16'ncı kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Sincan'daki Harikalar Diyarı'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, AK Parti'nin ak kadroların doğum gününü kutladı.

14 Ağustos 2001'de çok uzun ama bir o kadar da kutlu bir yola çıktıklarını belirten Yıldırım, o günden bu yana hizmet aşkı ile dolu dolu 16 yılın geride kaldığını ifade etti.

Yola çıkarken "Yakın ışıkları, Türkiye aydınlansın" ve "Bu şarkı burada bitmez" dediklerini anımsatan Yıldırım, millet ile hep bir ağızdan söyledikleri bu şarkının 16 yıldır bitmediğini, bitmeyeceğini kaydetti.

"MEVKİLERE, MAKAMLARA DEĞİL, TÜRKİYE'YE SEVDALIYIZ"

"Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan." dediklerini hatırlatan Yıldırım, "16 yıldır liderimiz Recep Tayyip Erdoğan yürüyor, bizler de milletimizle birlikte el ele yürüyoruz arkasından. 'Büyük oyunu bozmaya, haydi tarih yazmaya' demiştik. Tam 16 yıldır bu kadrolar, ak sevdalılar milletimizle tarih yazmaya devam ediyor. Hep beraber daha nice tarihler yazacağız. Nice zorlukları aşacağız, nice başarılara imza atacağız. Çünkü biz davamıza da kurucu ilkelerimize de liderimize de gönülden bağlıyız. Çünkü, biz düşmanlıktan yana değil, dostluktan yanayız. Çünkü biz koltuklara, mevkilere, makamlara değil, Türkiye'ye, milletimize sevdalıyız." diye konuştu.

Yıldırım, AK Parti'nin 16 yıl boyunca olduğu gibi bugünden sonra da Türkiye'nin tek umudu olmaya devam ettiğini, bunu rahatlıkla söyleyebildiklerini aktardı.

AK Parti hareketinin mensupları olarak en büyük gururu yaşadıklarını anlatan Başbakan Binali Yıldırım millete verdikleri sözleri tuttuklarını ve Türkiye'yi karanlıktan aydınlığa çıkardıklarını bildirdi.

"BU ÇINARIN KÖKÜ DEVLET"

 Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, 16 yıl önce dikilen fidanın bugün 16 yaşında genç bir çınar olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çınarın kökü devlet, gövdesi cumhuriyet, dalları millet, yaprakları ay yıldızlı bayrağımız oldu. Bu çınarın kokusu buram buram memleket, gölgesi mazlumların sığınağı oldu. Bu çınar başka ağaçlara benzemez. Mevsimler gelip geçse de bu çınarın yaprakları asla yere düşmez. Karlar yağsa da rüzgar fırtına çıksa da bu çınar sapa sağlam ayakta kalacak. AK Parti çınarının 16. kuruluş yıl dönümünün ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını mevlamdan niyaz ediyorum. Tarihe yön veren liderimizi ve AK Parti teşkilatımızı, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Bu davaya inanan herkese başarıyla, hizmetle, atılımlarla dolu nice yıllar diliyorum. Cenab-ı Mevlam bizleri bu millete hizmet yolundan asla geri koymasın."

"İYİ Kİ VARSIN EREN"

Vatan için canının veren aziz şehitlerin yolundan ayrılmama temennisinde bulunan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Henüz 15 yaşında çiçeği burnunda evladımız Eren Bülbül'e kurşun sıkan şerefsizler bilsin ki biz 80 milyonuz. Yine o şerefsiz teröristleri üzerimize salan alçaklar bilsin ki dünya durdukça aşağılık hainler emellerine asla nail olamayacak. Sevgili Eren Bülbül, aziz 15'lik şehidimiz; Arkanda 80 milyon vatan evladı var. Seni cennete uğurlarken Türkiye düşmanlarına karşı 7'den 70'e bir olduk, bütün olduk. Rabbim seni ve bütün şehitlerimizi en yüksek mertebelere ulaştırsın. Sana kurşun sıkan PKK katilleri, elbette bunun hesabını verecek. Emin ol ki Türkiye'yi ve dünyayı onların başına dar edeceğiz. İyi ki varsın Eren, iyi ki varsın Eren, iyi ki varsın Eren."

Başbakan Yıldırım, AK Parti olarak bugün 11 milyona yaklaşan üyesiyle milletin gösterdiği istikamette, kararlılıkla, başarılarla yollarına devam ettiklerini  anlattı.

Yollarının Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet, millet ve Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın muasır medeniyetler yolu olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:

"Bu yolu korumaktan, bu yolun emniyetini sağlamaktan başka hiçbir idealimiz yoktur. AK Parti iktidarı, cumhuriyet tarihinde eşine az rastlanan şekilde sağlıkta, eğitimde, ekonomide, ulaşımda, adalette, tarımda, turizmde daha bir çok alanda yaptığı köklü icraat ve reformlarla ülkemizin çehresini değiştirmiş, dünyanı şaşırtan bir başarıya imza atmıştır. Cumhuriyetimizin 2023 hedefleri doğrultusunda Türkiye ekonomisi, teknolojisi, demokrasi, adalet ve özgürlüklerle dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında mutlaka yerini alacaktır. Atılan dev adımlar, bu hedeflere süratle yaklaştığımızı göstermektedir."

Başbakan Yıldırım, bugünlere kolay gelmediklerini, milletin de buna şahitlik ettiğini, millete hizmet yolunda birçok badire atlattıklarını bildirdi.

Milletin sesi duyulduğunda birilerinin hemen karanlık oyunlar tezgahlamaya başladığına işaret eden Yıldırım, 16 yıl boyunca millet iradesine defalarca darbe vurulmak istendiğini, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan'da milli iradeye saldırıların olduğunu, Dersim, Maraş ve Sivas'ta milletin beraberliğine kastedildiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı siyasi yükselişini durdurmak için hapse mahkum ettiklerini hatırlatan Yıldırım, olmadık iftiralar ve maksatlı senaryolarla AK Parti'nin önünü kesmek ve partiyi kapatmak istediklerini söyledi.

Yıldırım, "AK Parti'nin milletimizle yürüyüşünü durduramayınca e-muhtıra, yetmedi 367 icadıyla Cumhurbaşkanı seçimini engellediler. Bu ülkenin huzurunu, dirliğini, birliğini bozmak ve yükselişini engellemek için Gezi ve 6-7 Ekim olaylarını örgütlediler. Legal, illegal bütün örgütler, bu kutlu yürüyüşü durdurmak için ele ele verdi. Başaramadılar, asla da başaramayacaklar." diye konuştu.

Milletin iradesine yapılan saldırının hiç birisini bu milletin unutmayacağını vurgulayan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Milletin yoluna taş koyanları unutmayacağız, milletin yoluna pusu kuranları unutmayacağız. Demokrasiye, hukuk düzenimize bomba yağdıranları unutmayacağız. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, Meclisimize bomba yağdıranları unutmayacağız. Bu ülkenin birliğine ve dirliğine kurulan hain tuzakları asla unutmayacağız. 17-25 Aralık yargı darbesini unutmayacağız. 15 Temmuz alçak FETÖ darbe kalkışmasını asla ve asla unutmayacağız. 15 Temmuz millet iradesine, bu iradeden doğan AK Parti'ye kasteden en son ihanet girişimi olacak. Bu karanlık sayfaları tamamen kapatıyoruz."

16 Nisan'daki tarihi halk oylaması ile Türkiye için yeni bir sayfanın açıldığını belirten Yıldırım, "Türkiye'nin önündeki bütün engelleri kaldıran yepyeni bir sistemle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde yeni bir geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz." dedi.

Bundan böyle gücünü millet iradesinden almayan hiç bir zihniyetin bu ülkede başarılı olamayacağını vurgulayan Yıldırım, demokrasiye, adalete, insan hak ve hukukuna kasteden hiçbir girişimin hayat hakkı bulamayacağını ifade etti. Yıldırım, "Türkiye bir daha bu acıları yaşamayacak. Bu karanlık oyunlara bu millet asla bir daha izin vermeyecek." diye konuştu.

"MİLLETİN DERDİYLE DERTLENEN PARTİ"

AK Parti'nin bir birlik hareketi ve Türkiye'nin birliğinin, kardeşliğinin teminatı olduğunu belirten Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

"AK Parti milletin derdiyle dertlenen partidir. AK Parti, halka hizmeti, Hakk'a hizmet anlayışını benimseyen partidir. AK Parti, insanı yaşat ki devlet yaşasın düsturuyla 16 yıl başarılı hizmetler gerçekleştiren partidir. AK Partili olmak için önce vatansever olacaksın, davana inanacaksın mangal gibi yüreğin olacak, kefenini giyeceksin, devletini, bayrağını, milletini, vatanını canından çok seveceksin. Namluya sineni siper edecek, 'Bu vatana, bu bayrağa canım feda' diyeceksin.

Sizler, bu millet, bu sınavın en büyüklerinden birini 15 Temmuz'da verdiniz. Allah hepinizden razı olsun. O gece milletimizle birlikte düşman karşısında etten duvar oldunuz. 'Vatan bölünmez, bu millet yenilmez, bu bayrak inmez, bu ezanlar dinmez' diye haykırdınız. Bir kez daha şehitlerimize  Allah'tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler diliyorum. Ülke ve millet olarak bugün düne göre daha güçlüyüz. Yarınımız daha da aydınlık ve daha da güzel olacak."

"HERKESİN HUKUKUNDAN KENDİMİZİ SORUMLU TUTUYORUZ"

Yıldırım, AK Parti'yi var eden temel ilkelerin birincisinin çoğulcu demokrasiye inanmak olduğuna işaret ederek, her türlü ayrımcılığı reddederek milletle bütünleştiklerini bildirdi.

Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim gözümüzde siyaset belli zümrelerin, belli çevrelerin işi olmadı. Herkesin hukukundan kendimizi sorumlu tutuyoruz. Bizim gibi düşünmeyenlerin hukukunun güvencesi de biziz. Burada bölgecilik, hemşehricilik, etnik ayrımcılık asla olmadı. Biz milletimizle konuşurken yüreğinden konuşan bir hareketin mensuplarıyız. Milyonlarca insanımızla tek tek kucaklaşan partinin adıyız. Hepimiz, 80 milyon vatandaşımızın hukukundan sorumluyuz. Hepimiz, bu aziz vatanın her karış toprağından sorumluyuz. İşçinin, esnafın, sanayicinin alın teri emeğinden  sorumluyuz. Köylünün, çiftçinin hukukundan sorumluyuz. Yaşlılarımızın, emeklilerimizin huzurundan, kadınlarımızın refahından, mutluluğundan sorumluyuz. Gençlerimizin geleceğinden sorumluyuz."

Türkiye'nin itibarını, emeğini, aşını büyütmek için çalıştıklarını ifade eden Yıldırım, "Recep Tayyip Erdoğan'ın gücünü ve heyecanını milletten alan kutlu davasını sürdürmek için beraberiz." diye konuştu.

Türkiye'ye ve millete aşkla, muhabbetle, sadakatle bağlı olduklarını vurgulayan Yıldırım, özünü millettin kalbinden alan kurucu değerlere daima sadakatle bağlı kalacaklarını söyledi.

Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

"Gelecek vizyonumuzu, büyük hedeflerimizi asla ıskalamayacağız. Demokrasiden, adaletten, özgürlüklerden taviz vermeden ülkemize, milletimize, aşkla, şevkle hizmete devam edeceğiz. Felaket tellallığını siyaset zanneden köhne zihniyetlere rağmen dimdik ayakta duracağız. Geleceğe mutlaka umutla bakacağız. Geleceğe umutla bakarken geçmişi, kurucu ilkelerimizi de aklımızdan çıkarmayacağız. Nereden geldiğimizi, ne sınavlardan geçtiğimizi asla unutmayacağız. İktidarın rehavetine de kapılmayacağız. Bütün enerjimizi, Türkiye ve milletimiz için harcayacağız."

Bundan sonra yollarının daha da zor ve meşakkatli olduğunu ifade eden Yıldırım, milletin barajı yükselterek iktidar için 50 artı 1 istediğini söyledi. Yıldırım, şunları kaydetti:

"Siz zoru seversiniz, biliyorum. Bu yüzden size ve bu kutlu davanın yol arkadaşlarına güvenim tamdır. Sayın Cumhurbaşkanımız, zaman zaman teşkilatımızda metal yorgunluğundan bahsediyorsunuz. Ben bu metal yorgunluğunun bir bahar yorgunluğu kadar kısa süreceğine inanıyorum. Yeter ki gönüllerimiz yorgun olmasın, yeter ki birlik ve beraberliğimize halel gelmesin. Sizin tekrar evinize dönmeniz, başımıza geçmeniz zaten hepimiz için bambaşka bir heyecan, bambaşka bir moral oldu.

Biz güçlü ve büyük bir partiyiz. Büyük olmak ayrı büyüklenmek ayrı. Evet biz büyük ve güçlüyüz ama büyüklenmek, kibre kaçmak bu kadrolara yakışmaz. Bak, ibret al, yere düşen toprağa. O da bir zamanlar tepeden bakıyordu toprağa. Kibir insanoğlu için en büyük tehlikedir. İnsanın en büyük rakibi nefsidir. 'Artık rahatım' dediğiniz anda kibre kapılıyorsunuz demektir. Biz asla rahat olmayacağız. Milletimizin sevgisine, muhabbetine layık olmanın gayreti ve çabası içerisinde olacağız.

Türkiye'nin makus tarihini değiştiren bu büyük davanın liderine, Sayın Cumhurbaşkanı'na şükranlarımı sunuyorum. 16 yıl boyunca bu harekete gönül veren, katkı veren, ülkemize, milletimize hizmet eden her bir yol arkadaşıma teşekkürlerimi sunuyorum. Erzincan'dan İzmir'e, Van'dan İstanbul'a, Sinop'tan Hatay'a bütün insanlarımızı, 80 milyonu muhabbetle selamlıyorum. Türkiye'nin yarınları elbette bugünden daha iyi olacak. Cumhuriyetimizin 100. yılına Allah'ın izniyle çok daha güçlü bir ülke olarak gireceğiz. Asla tereddüt göstermeyeceğiz. Nifaka, fitneye, fesada zerre kadar prim vermeyeceğiz. Gözümüzü Türkiye'nin bütünlüğünden, her vatandaşımızın hukukunu korumak ilkemizden ayırmayacağız."