Yaşlılık Belirtisi Veren İlk İki Organ Göz Ve Diz

Nankörlük edenlere yönelik söylenen beddualardan birisi olan "Gözüne dizine dursun" deyiminin, aslında birbirine uzak gibi görünen iki organ arasındaki yakın ilgiyi anlattığı belirtildi. Göz Hastalıkl

Nankörlük edenlere yönelik söylenen beddualardan birisi olan "Gözüne dizine dursun" deyiminin, aslında birbirine uzak gibi görünen iki organ arasındaki yakın ilgiyi anlattığı belirtildi. Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr.Cüneyt Karaarslan, yaşlılık belirtilerini ilk veren organlar olan göz ve dizin, birbirlerine uzak olsalar da önemli ortak benzerlikleri olduğunu söyledi.

FONKSİYONLARI BİRLİKTE BOZULUYOR
Yakın görmenin yaşlanmanın en önemli kanıtı olduğunu belirten Dünya Göz Hastanesi Medical Koordinatörü Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, "Gözle birlikte dizlerin de fonksiyonları bozuluyor. Bu iki organdaki fonksiyon bozuklukları, vücuttaki diğer organların bozulması ve esnekliğin kaybolması ile ortaya çıkıyor" dedi.
Göz ile dizdeki eklem boşluğu içerisinde, tampon sıvı görevi yapan çok koyu bir materyal olduğunu ifade eden Dr. Cüneyt Karaarslan, "Her iki tampon materyal de, hemen hemen aynı yapıya sahip ve hyaluronik asit denilen asitten zengindir. Yaşlanmayla birlikte vücuttaki su metabolizmasındaki değişiklikler elastin ve benzeri bağcıklarda bozulmalara yol açarak gözde ve dizde dejenerasyona yol açıyor. Bu değişiklikler erken dönemde gözde beyaz bir yere bakıldığında hava da uçuşan iplikçik ya da noktacıkların görülmesine yol açıyor" diye konuştu.

GÖZ VE DİZ YAŞAMSAL ÖNEM TAŞIYOR
Göz ve dizin insanoğlunun fıtratı ve yaradılışı açısından bakıldığında birçok anlamda yaşamsal önem taşıdığına değinen Dr. Cüneyt Karaarslan, "Birçok hastalık özellikle kolejen doku hastalığı diye bilinen romantizmalartrit, sistemik lupus, behçet hastalığı, sarkoyidos pemfigus gibi eklem ve vücut hastalıkları hem gözde hem de dizde önemli miktarda fonksiyon kaybına yol açarak sağlığı tehdit eder. Gözün içerisinde bulunan ve halk arasında mercek diye bilinen lens yani kataraktın geliştiği bölüm yaşa bağlı olarak etrafındaki iplikçiklerle birlikte elastikiyetini kaybeder. Aynı şekilde bununla doğru orantılı olarak dizde de birçok bağcık ve eklem sistemleri de elastikiyetini kaybederek görevini yerine getirmekte güçlük çeker. Görüldüğü gibi dizdeki ve gözdeki fonksiyon bozuklukları, elastikiyetin kaybedilmesi ve su metabolizmasındaki değişikliklerle oluşmaktadır" dedi.

GÖZ KIRPMAK UNUTULMAMALI
Gözlerimizi ve dizlerimizi koruyabilmek için, öncelikli olarak onlara iyi bakmayı ve düzenli hareket etmeyi bilmemiz gerektiğini belirten Dr. Cüneyt Karaarslan, sözlerine şöyle devam etti:
"Yaşlanmayı daha sağlıklı yaşayabilmek için, bulunduğumuz ortamdaki ışıklandırma ve havalandırma gibi fiziki şartlara çok önem göstermeliyiz. Gözü yormamak için20´ ye 20´metodu denilen 20 dakikada bir 20 saniye 20 metre uzağa bakarak, göz dinlendirilmeli. Gözdeki kuruma hissini ve yoğunluğu en aza indirmek için, göz kırpma sayısı bilinçli bir şekilde unutmadan uygulanmaya çalışılmalı. Görme ve göz sağlığı ile ilgili bir problem olduğunda çekinmeden hekime başvurulmalı. Gözümüze ve dizimize göstereceğimiz özen hem sağlıklı yaş almamıza, hem de ileri ki dönemde karşımıza çıkacak birçok yaşamsal tehlikeden korunmamızı sağlayacaktır."
(ELF-YHY-Y)

25.10.2014 12:42:53 TSI

Google+ WhatsApp