Türk-alman Ticaret Ve Sanayi Odası 10´uncu Yaşını Kutladı
Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası Olağan Genel Kurul Toplantısı ve 10´uncu kuruluş yıldönümü yemeği, AB Bakanı Volkan Bozkır, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Türkiye´den gele
Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası Olağan Genel Kurul Toplantısı ve 10´uncu kuruluş yıldönümü yemeği, AB Bakanı Volkan Bozkır, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Türkiye´den gelen oda ve borsa başkanları ile Türk ve Alman Hükümet temsilcileri ve işadamlarının katılımıyla, Almanya´nın başkenti Berlin´de mukim Türkiye Büyükelçiliği´nde gerçekleştirildi.
TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak burada yaptığı konuşmada, Türkiye ile Almanya arasındaki beşeri bağların tarihi bir geçmişi olduğunu ve Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odasının 10 yıldır her iki ülke arasında bir köprü görevi yürüttüğünü vurguladı. Budak konuşmasında ayrıca Türkiye´nin Avrupa Birliği´ne üyeliğinin önemine ve Türk işadamlarının karşılaştığı haksız vize uygulamalarına da değindi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak, Türkiye ve Almanya arasındaki ekonomik işbirliğinin, yüzyıllardır barış içinde süregelmiş sosyal, kültürel ve siyasi bağlara uygun olarak geliştirilmesi gayretinde olduklarından söz eden Budak, "Almanya´yı Türkiye açısından dünyadaki tüm diğer ülkelerden farklı konuma getiren kuvvetli beşeri bağlarımıza da büyük önem veriyoruz. Bu noktadan hareketle, ülkemizin en önemli ticari partneri ve milyonlarca Türk´e ev sahipliği yapan Almanya, TOBB´un dış ekonomik ilişkilerinde özel bir yere sahiptir" dedi.
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği DIHK ile birlikte Berlin ve İstanbul´da ilişkileri kurumsallaştırmak adına kurulan iki odayı da kendilerinden sonraki nesillere gururla bırakabileceklerini ifade eden Çetin Osman Budak şöyle konuştu:
"Almanya´da, gurur duyduğumuz 70 bini aşkın Türk girişimci, Alman ekonomisinin yapı taşları oldu. Alman meslektaşları ile ortaklıklar kurdular, çok önemli başarıların altına imza attılar. Bizler, TOBB ve Alman Ticaret ve Sanayi Odaları birliği olarak bu sağlam ortaklığın destekçileri ve teminatıyız. Bu sebeple de, kuruluşundan bu yana Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası bizim için ayrıcalıklı bir konumdadır. Kuruluşundan on yıl sonra, bugün geldiği nokta ise bizleri gururlandırmaktadır. On yılda Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası, Almanya´da tanınan, üye portföyünde yerleşik girişimcilerimizin yanı sıra birçok önemli Alman firmasını bulunduran, ikili platformlarda ve toplantılarda rol alan ve her yıl gerçekleştirdiği birçok etkinlik ile hem Almanya´da yaşayan Türklerin ekonomiye entegrasyonunu arttıran, hem de her iki ülke özel sektörü arasında bir köprü görevi yürüten güçlü ve kurumsal bir yapı haline gelmiştir. Türkiye´nin Avrupa Birliği üyelik süreci halen devam etmektedir. Bugün Türk özel sektörü olarak tam desteğimizle süren bu yolculukta, Türkiye´yi AB´ye yaklaştıran her kararda, Almanya stratejik bir yaklaşımla liderlik göstermiştir. Bu liderliğin devam ettirilmesine, hem Avrupa´nın hem de Türkiye´nin ihtiyacı vardır."
Vize uygulamaları ikili ticaretin önünde engel AB´nin küresel sistemdeki ağırlığını arttırabilmesinin yolunun genişleme politikasından geçtiğini ifade eden TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, genişleme sürecinin, AB ekonomisi için yeni bir enerji olacağını savundu. Budak, AB ekonomisinin böyle bir enerjiye, tazelenmeye ihtiyacı bulunduğuna işaret ederek, bu nedenle, Türkiye ve Balkanlara dönük genişleme stratejisinin korunması ve ileri götürülmesi gerektiğinin altını çizdi. Kriterleri tümüyle yerine getirebilen her Avrupa ülkesi için, AB üyeliğinin açık olmasını isteyen Budak, "AB, tüm Avrupa ülkeleri için, tam üyeliğe imkan sağlayacak pozitif gündem geliştirmelidir" dedi.
Çetin Osman Budak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kapsamda, sürecin hızlanması için, Türk ve Alman iş dünyasının da etkin desteği gerekiyor. Söz konusu atılımı başaracak olan bizleriz, hükümetlerimiz kadar biz de bu gidişten sorumluyuz. Çünkü yeni nesillere bu ortaklığı sağlamlaştırarak bırakmak bizim borcumuzdur. İkili ticaretimizin önündeki en büyük engellerden biri de vize uygulamalarıdır. Türk vatandaşlarına uygulanan vize, Türkiye-AB Ortaklık ilişkisine aykırı olduğu gibi, Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği´nin aksayan yönüdür. Vize konusu Türkiye ekonomisinin gelişmişlik düzeyiyle bağdaşmıyor. Türkiye´nin AB´ye bakışı ve AB değerleri ile de bağdaşmıyor.Vizelerin kaldırılması, yeni reformlara kamuoyu desteği için çok önemli bir teşvik unsurudur. Biz bu konunun somut şekilde ele alınmasını bekliyoruz."
BOZKIR DA KATILDI
Almanya´nın AB İşlerinden Sorumlu Bakanı Michael Roth´un daveti üzerine Berlin´de bulunan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır da, Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası´nın (TD-IHK) 10.yıldönümü vesilesiyle Türkiye´nin Berlin Büyükelçiliği´nde düzenlenen etkinliğe katıldı. Gecede bir konuşma yapan Bozkır, AB Bakanlığını üstlendiği zaman herkesin çok zor bir görev üstlendiğini söylediğini ifade ederek, "Özellikle de Brüksel´e gittiğimde Genişleme Komiseri Stefan Füle dedi ki `Normal olarak biz siyasilere 100 gün tanırız ama sana 10 gün bile tanıyamayız.´ Onun için beklenti çok fazla" dedi. Almanya´da Türklere karşı oluşan yanlış kanaati de değerlendiren Bozkır, "Maalesef Almanya´da yanlış bir kanaat oluşmuş vaziyette. Bu yanlış kanaati gidermenin yolu da burada kendisini Almanya´da geçici olarak hissetmeyen, yıllardır burada çalışmış ailelerin çocuklarının nasıl Almanya´ya entegre olduğunu ve entegre olma sayesinde de bu dostluğa ne kadar çok hizmet ettiklerini ve aynı zamanda da kültürlerini koruduklarını görmek çok mutlu etti hepimizi" şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği sürecinin Türkiye için oldukça önem taşıdığını vurgulayan Bozkır, Türkiye´nin AB sürecinde mahrum bırakılması durumunda zararının sadece Türkiye´ye değil tüm dünyaya olacağını sözlerine ekleyerek konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Türkiye, birçok kişinin beklemediği çok büyük bir ekonomik hamleyi gerçekleştirmiştir. Bir seviye atlamıştır. Ve etrafında bütün yangınların olduğu bir Türkiye yaklaşık 10 küsur yıldır siyasi istikrarını, ekonomik istikrarını muhafaza etmiş, demokrasisindeki gelişmesini sürdürmüş, Avrupa Birliği sürecini bütün sıkıntılara rağmen bırakmamış görüşmeye devam ettirmiş bir ülke olarak gerçekten Almanya´yla en önemli ortaklığı, en önemli ilişkiyi sürdürebilecek konumdadır."
(SK-Y)
20.10.2014 11:58:47 TSI