Toplumsal olaylarda kişiler bireysel sorumluluktan sıyrılıyor
Son günlerde ülke genelinde hakim olan gergin havanın olumsuz toplumsal olaylara neden olması hakkında konuşan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Harma, bu tür olaylarda kişilerin bireysel sorumluluk duygusundan sıyrıldıklarını söyledi.
Son günlerde ülke genelinde oluşan gergin hava olumsuz toplumsal olayların yaşanmasına sebep oldu. Yaşanan olayları kişilerin psikolojileri üzerinden değerlendiren İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Harma, bu tür olaylara dahil olan kişilerin bireysel sorumlulukları üzerinden attıklarına dikkat çekti. Yapılan araştırmalarda ve daha önce yaşanan bu tür olaylarda da aynı durumların yaşandığını ifade eden Harma, ‘’Eğer kişi bir taşı eline alıp tek başına eylem gerçekleştireceğini söylüyorsa bireysel sorumluluğu da üzerine almış demektir. Ancak bunu tek başına gerçekleştiremiyorsa o noktada kişi bireysel sorumluluğundan sıyrılmıştır. Bu noktada dağılmış sorumluluktan bahsedebiliriz’’ dedi. Türkiye’de belirgin kimliklerin çok yaygın olduğunu belirten Harma, bu kimliklerin bu tür hassas zamanlarda daha aktif hale geldiğini ve bunun sonucunda istenmeyen olayların meydana geldiğini vurguladı
‘NEFRET, ÖFKE, KIZGINLIK GİBİ ‘SICAK DUYGULAR’ ÇABUK BULAŞIR’
Kişilerin bireysel sorumluluktan sıyrılmasının yanı sıra nefret, öfke, kızgınlık, aşağılama gibi sıcak duyguları çok çabuk birbirine bulaştırdığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Harma bunun sosyal medyada ve gündelik hayatta da fazlaca görülebileceğini ve kişilerin karşı tarafa vereceği zararı tahmin edememesinin en büyük tehlike olduğunu söyledi.
BİLGİNİN KAYNAĞINA ULAŞMAK ÖNEMLİ NOKTALARDAN BİRİ
İnsanlar arasında dağılan bir sıcak duygu durumunun varlığından söz eden Harma, dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan birinin bilginin kaynağını sorgulamak olduğunu belirtti. İkinci olarak ise, ‘’Kişi, bu davranışlarda bulunursa uzun vadede sonuçlarının ne olacağını düşünmeli’’ dedi. Ülkenin huzuru ve bütünlüğü söz konusu olduğunda uzun vadede her iki taraf içinde kötü sonuçlar ortaya çıkacağının net bir şekilde bilindiğini ifade eden Harma, ‘’Diğer taraftan da duygularımıza yenik düşersek mantıklı düşünme becerimizi kaybediyoruz. Bu da çok net olarak biliniyor’’ dedi.
OLAYLARIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN KANAAT ÖNDERLERİ DEVREYE GİRMELİ
Toplumsal olayların gerçekleşmesinin ardından bireysel olarak bunların önüne geçilmesinin çok zor olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Mehmet Harma, ‘’Bu noktada bireysel tavsiyelerde bulunmak yerine hem medya işi ile ilgilenenlere hem de toplumdaki kanaat liderlerine büyük bir görev düşüyor. Güvenilen, söyledikleri dinlenen kişilerin müdahalede bulunması önemli. Bu müdahaleler sadece sözel olmamalı, aktif bir şekilde olayların gerçekleştiği yerlere gidilerek görev alınması ve halkın yatıştırılması gerekir. Aksi taktirde bireysel olarak yapılabilecek çok fazla bir şey yok. Bireysel olarak yapılacak tek şey bilginin kaynağını sorgulamak ve bu davranışımın sonunda ne kazacağım sorusunu cevaplayabilmek. Kanaat önderlerinin bu sorumlukları almadıkları zaman uzun vadede nelerle karşılaşabileceğimizi biliyoruz. Ülke olarak bunları çok yaşadık. Dünyada da örnekleri olan bir konu. Uzun vadede bu konularda kazanan bir kesimi görmek mümkün olmuyor’’ diyerek konuşmasını noktaladı.