TIKALI ŞAH DAMARI KALICI FELCİN HABERCİSİ OLABİLİR!
21. Yüzyılın bilgi toplumunda olmak sağlık alanında çoğu zaman yanlış bilgiye erişim ve yanlış bilginin kontrol dışı çoğalması olarak sayılsa da, getirileri azımsanmayacak kadar fazla. Bundan 50 yıl evvel erişilemeyen bilgi, bugün hayat kurtarır nitelikte. Oksijensizliğe sadece 3 dakika dayanabilen beyin ile ilgili sinyalleri bilmek, tedaviye hızlı erişim ile kalıcı felcin önüne geçerek hayat kurtarabiliyor.
Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Köksal; “Şeker hastalığı, sigara, ileri yaş, obezite, yüksek tansiyon ve kan yağlarının yüksek olması gibi nedenlerle oluşan damar sertliği, koroner ve bacak damarlarında darlık ve tıkanıklığa yol açtığı gibi beynimizi besleyen damarlar olan şah damarlarında da soruna neden olabiliyor. Oksijensizliğe 30 dakika dayanabilen kalp ve 6 saat dayanabilen bacaklarımız yanında, oksijensizliğe ancak 3 dakika dayanabilen beynimiz bu nedenle en hayati organımızdır ve özel ilgiyle dikkati hak etmektedir.” diyor.
“Vücudumuzun komuta merkezi olan beynimize kan götüren ve boynumuzun iki tarafında bulunan şah damarlarında, damar sertliğine bağlı darlık ve tıkanıklıklar beyne yeterli kan gitmemesine bağlı şikâyetlere neden olur. Şah damarlarındaki darlık sonucu o bölgeden beyne giden minik pıhtılar veya beyne giden kan akımın geçici azalması; geçici körlük, geçici bilinç kaybı ile tek taraflı kol ve bacaklarda güç kaybı olarak sıralanabilir. ”
Prof. Dr. Cengiz Köksal, 50 yaş üstü, şeker hastalığı, yüksek tansiyonu, kan yağlarında yüksekliği olan ve sigara içen kişiler ile koroner kalp damarlarında darlık saptanan kişilerin özellikle bu konuya dikkat etmeleri gerektiğinin altını çiziyor. Prof. Dr. Köksal; “Bu kişilerde olan geçici körlük, kol ve bacaklarda güç kaybı ve geçici bilinç kaybı, hemen daima beyne giden kan akımında bir sorun olduğunun işaret eder. Şah damarlarında darlık ve tıkanıklıkları saptamak basit bir Doppler ultrasonu ile mümkündür. Söz konusu şikayetleri olan hastalarda yüzde 50 ve üzeri şah damarlarında darlık müdahale gereği doğurur. Bu durum kimi zaman daha büyük sorunların yani insanı yatağa mahkum eden kalıcı felçlerin habercisi olabilir. Özel durumlar dışında, güvenli ve kalıcı bir şekilde şah damarlarındaki darlığın açılması için ameliyatla darlığa neden olan ve pıhtı kaynağı plağın temizlenmesi doğru bir seçenektir. Bu amaçla şah damarı (karotis) temizleme ameliyatı da güvenle yapılmaktadır” diyor.
“DARLIK SAPTANAN KİMSELER ŞİKÂYET BEKLEMEMELİ”
Ameliyatlarla ilgili bilgi veren Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Köksal; “Nasıl ki tıkalı bir su borusunu ana vanayı kapatmadan temizleyemeyeceğimiz gibi, şah damarı ameliyatlarını da kan akımını durdurmadan yapmak olası değildir. Zaten darlık nedeni ile az kan giden beynimize kan akımını durdurunca hiç kan gitmeyecek ve bu durum ameliyatlarda yaşanabilecek inme riskini arttırabilecektir. Şah damarı ameliyatlarında, özellikle iki taraflı sorun varsa kan akımının devamlılığı çok önemlidir. Ameliyat sırasında kan akımının devamlılığını sağlayan ve şant adı verilen geçici bypaslar, şah damarı ameliyatlarında, özellikle iki taraflı şah damarı darlığı olan hastalarda inme riskini azaltmaktadır. İki taraflı şah damarlarında darlık olan hastalarda beyine giden kan akımını durdurmadan ameliyat yapılması riskleri azaltır.” dedi.
Prof. Dr. Cengiz Köksal; “Damar sertliği için risk grubundaysanız, koroner damarlarınızda sorun saptanmışsa basit bir ultrason ile şah damarlarınızı kontrol ettirmek size geleceği kazandırabilir. Eğer şah damarlarınızda ciddi darlık saptanmışsa, şikayetiniz olsun olmasın bir nörolog veya kalp damar cerrahı sizi görmeli. Şah damarının temizlenmesi gerekliliğinde ise ameliyatla bunu yapmak beyne giden kan akımını kesmeden daha az risklidir.”