Soylu: Memleket zor dönemdeyken Pakistan ve Afganistanlı kardeşlerimiz bileziklerini gönderdi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Şimdi ‘Türkiye’ye, Afganlar geliyor’ diyorlar sadece bize değil Batı’ya da gidiyorlar. O eleştirenlere bir şey demek istiyorum. Bu memleket zor bir dönemdeyken bir tek silahı ve kurşunu yokken, İstiklal Mücadelesi’nde Pakistan ve Afganistanlı kardeşlerimiz kollarındaki bilezikleri sattılar ve Türkiye’ye gönderdiler. Oradan artan parayla da bilmeyenler bilsinler, İş Bankası kuruldu. Her şeyi unutursak, gelecek nesil de bizi unutur” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Rize’nin Güneysu ilçesinde selden etkilenen alanlardaki incelemelerinin ardından helikopterle Artvin’in Arhavi ilçesine geçti. AK Parti İlçe Başkanlığı önünde toplanan kalabalığa hitap eden Bakan Soylu, yaşanan sel ve heyelanlarla ilgili yaraların sarılmaya çalışıldığını belirterek, ‘geçmiş olsun’ dileklerini iletti. Bakan Soylu, “Artvin’in Murgul ilçesindeki sel felaketinde kaybolan Serdar Yiğit’in cansız bedeni bulundu. Hem Rize hem Arhavi’de çalışmalar devam ediyor. Yaralar sarılacak. Aynı sıkıntıların yaşanmaması için de önemli çalışmalar yapacağız” dedi.
‘ORADA TERÖRİSTE MEYDAN OKUDUK’
Bayramın birinci günü Cudi Dağı'na gittiğini söyleyen Bakan Soylu, şunları söyledi:
”Eskiden orası teröristlerin fink attığı bir yerdi. Şimdi Hz. Nuh’un gemisinin indiğinin rivayet edildiği bir yer var. 1700 yıl bütün medeniyetler orada festivaller yapmışlar. Son 10 yıldır orada festivaller yapılamıyordu, Allah’a şükür orada kimisi ibadetini yaptı, kimisi başka şeyler yaptı. Orada teröriste meydan okuduk. Her yerde kulelerimiz var, her yerde ay yıldızlı bayrağımız var. Daha sonra oradan Afrin ve Celebrus’a geçtik. Şu evlerin su altında olduğu tablonun, bir ömür boyu o bölgede yaşandığını düşünün. Türkiye’yi ve etrafındaki coğrafyayı bilmeyenler, bugünlerde birtakım dedikodular üretiyorlar. Onlar duysunlar, İdlib’de 3 milyon 750 bin insan yaşıyor. İdlib’in normal nüfusu ise 1,5 milyondur. 3 milyon 750 bin insan oraya keyfinden gelmiş değildir. Anneler ve babaları katledildiği için, orada en az 10 yetim çocuk köyü vardır. Anne ve baba yok, yaşlılar var. Çocuklar yağmur ve çamurun içindeler. Cumhurbaşkanımız ‘ne yapabiliriz’ dedi. ‘Burada briket evler var eğer kanalizasyonunu ayarlarsak, bir şeyler yapabilmek mümkün.’ Şimdi bizim oradaki briket evlere kabahat bulanlara söylüyorum. Şimdi 100 bine doğru gidiyoruz. Bunları niçin yapıyoruz. O insanlar orada kalamazsa, bizim ülkemize doğru gelmek zorunda kalacaklar” şeklinde konuştu.
‘ORADAN ARTAN PARAYLA İŞ BANKASI KURULDU’
‘Türkiye’ye Afganlar geliyor’ dendiğini hatırlatan Bakan Soylu, şöyle konuştu:
“İnsanlara yardımcı oluyoruz. Kimisi kolunu bacağını, kimisi annesini ve babasını kaybetmiş. Hepsinin de birer işi varmış ve şimdi yoksul kalmışlar. Bizler yıllar önce aynı milletin insanlarıydık, aynı bayrak altında yaşıyorduk. Biz sırtımızı döneceğiz onlara ve ‘sizi tanımıyoruz’ mu diyeceğiz. Bu bizim milletimize de, bize bırakılan emanete de yakışmaz. Biz Batı değiliz, yabancı düşmanlığı bizim milletimizin bir özelliğimiz değildir, kim yapıyorsa utansın. Biz iyilik medeniyetinin evlatlarıyız. Şimdi ‘Türkiye’ye, Afganlar geliyor’ diyorlar sadece bize değil Batı’ya da gidiyorlar. O eleştirenlere bir şey demek istiyorum. Bu memleket zor bir dönemdeyken bir tek silahı ve kurşunu yokken, İstiklal Mücadelesi’nde Pakistan ve Afganistanlı kardeşlerimiz kollarındaki bilezikleri sattılar ve Türkiye’ye gönderdiler. Oradan artan parayla da bilmeyenler bilsinler, İş Bankası kuruldu. Her şeyi unutursak, gelecek nesil de bizi unutur. Bizim bir misyonumuz var; biz dünyaya Anadolu medeniyetinin asaletini göstermekle yükümlüyüz. Başımıza türlü türlü sıkıntılar gelebilir ama elimizi yoksula uzattığımız sürece hem Allah, hem vicdanımız bizimledir”
‘15 GÜNDÜR ÇOK SALLADILAR, CEVAP VEREMEDİK’
15 gündür Artvin ve Rize’deki sel bölgesinde olduğunu hatırlatan Bakan Soylu, “Bu meselelerde çok salladılar, cevap veremedik. Biz bu konuda tedbir de alan bir ülkeyiz. 2011’de Suriye iç savaşı olduğu zaman Avrupa daha uyanmamıştı, ilk tedbir alan ülke biziz. Bu konuda ilk insani adımları atan ülke de biziz. Avrupa, ‘eyvah bize geliyorlar’ demeye başlayınca tedbir aldı. Attığımız adımlarda çok şükür bir mahcubiyetimiz söz konusu değildir. Pandemi olmadan önce birçok ülkeye gittim ve yüzüm hiçbir zaman yere eğilmedi. Karşımdaki muhataplarımın da yüzü hiç yukarı bakamadı. Biz yolumuza devam edeceğiz. Biz işimizi yarım da bırakmadık. Ağrı sınırıyla Iğdır sınırının tamamının duvarını, tüm ışıklandırmalarını yaptık. Ağrı ve Iğdır sınırının 50 kilometrelik sınır duvarlarını yaptık, sensor kameralarını yaptık. Gazetelerinde yazı yazanları bir Tendürek dağına, Ağrı sınırına götüreyim de görsünler. Biz bunların hepsini de İran’la anlaşarak yaptık. O bölgede yaklaşık 300’ün üzerinde optik kuleler, radarlar var. Bizim tek derdimiz mülteci, kaçak göçmen değil terörle de mücadele ediyoruz, teröristlerin önünü de tıkamaya çalışıyoruz. Gerekli tüm tedbirleri aldık. Gündem oluşturmaya çalışanlar kendi ülkelerine haksızlık yapıyorlar. Bunu da alışkanlık haline getirenlere sadece Allah akıl fikir versin diyorum" dedi.
'İYİ BİR ŞEY YAPILINCA TAKDİR EDİLMELİ'
1,5 ay önce ‘temmuz ayında ekonomi hareketlenmeye başlayacak’ dediğini hatırlatan Bakan Soylu, "Bütün muhalif medya ‘temmuz ayında ne oldu’ dedi. Temmuz ayında sanayi üretimi yükseldi. Siz yapın, gelip elinizi öpelim. İyi bir şey yapılınca takdir edilmeli, eksik bir şey varsa eleştirin. Hepimizin eksiği var ama bunu doğru bir şekilde ifade ederseniz biz de düzeltmeye çalışırız. Düzeltemezsen de, millet seçimde gerekeni yapar. 15 gündür söylenen sözlere bir şey diyememenin ıstırabı vardı. Çünkü tüm konsantremiz bölgemizdeydi. Arhavi ve Rize’ye odaklıydık, tüm işleri çözelim istedik. Şimdi işleri biraz kolaylaştırdık, birkaç cümle de söylemiş olduk. Emrimize amadeyiz, kimseyi mağdur bırakmadan el birliğiyle elimizden geleni yaptık. Vatandaşlarımızın desteği de bize güç verdi” ifadelerini kullandı.