Sahte raporlu gurbetçi işçileri Türk dedektifler yakalıyor
Türkiye’de, eşlerin birbirinden şüphelenmeleri sonucu ihtiyaç duyulan özel dedektifliğin alanı artık yurt dışındaki şirket araştırmalarını da kapsıyor.
İzmirli özel dedektif Mesut Öztürk, sahte sağlık raporu alarak Türkiye’ye gelen gurbetçi işçilerin elinde kazma kürekle inşaat işi yaptığını, o işçileri yurt dışından tutulan Türk dedektiflerin yakaladığını belirtti.
Türkiye’de eşlerin birbirinden şüphelenmeleri sonucu ihtiyaç duyulan ancak zaman ilerledikçe şirket araştırmaları, kayıp şahıs araştırmaları ile ofislere yerleştirilen böcek ve gizli mikrofonların tespit edilmesi için de tutulan özel dedektiflerin büyüteci yurt dışına kadar uzandı. İzmir’de özel dedektiflik yapan Mesut Öztürk, gurbetçi işçilerin sahte sağlık raporu nedeniyle mercek altına alınma hikayelerini şöyle anlattı: “Dedektiflik sadece eş takibi alanlarında kalmadı, ağırlıklı olarak şirketlere yöneldi. Almanya ve Belçika’dan sağlık raporu olayıyla karşılaştık. Örneğin Almanya’daki işçi ‘ayağım kırıldı’ diye sahte bir rapor almış. Şahıs Türkiye’ye geliyor, aynı raporu burada da uzatmış. Şirket tarafından gönderilen avukatlar bu şahsın raporunun doğru olup olmadığı konusunda bilgi istedi. Biz raporun hangi hastaneden alındığını öğrendik, hastaneye gittiğimizde hasta girişinin olmadığını gördük. Sonra yaptığımız araştırmalarla şahsın adresine gittik. Şahıs kendine villa yaptırıyormuş. Villanın inşaatında şahsı kazma kürek çalışırken ağır şeyler kaldırırken resimleyip şirkete gönderdik.”
RAPORLUYKEN EKSTRA ÜCRET VERİLİYOR
Sahte sağlık raporunun genellikle yurt dışında çalışan işçilerin başvurduğu bir yanlışlık olduğunu belirten Öztürk, “Bir aylık bir izin süreleri var. Bir inşaatı da üç aydan önce bitiremiyorlar. İnşaatlarının başında durmak için rapor alıyorlar. Masumane şekilde yapmaya çalışıyorlar ama şunu hesaplayamıyorlar sanırım; bulundukları ülkenin sigorta birimleri işçinin raporlu olduğu günler ekstra bir ücret veriyor hasta olduğu için. Sonra öğrendiğimize göre normal maaşından daha yüksek maaş veriyorlar. Biraz da onu alabilmek için yapıyorlar herhalde” dedi.
“İŞ ADAMLARI KENDİLERİNDEN BİLE ŞÜPHE EDER HALE GELDİ”
Artık eş takibinden çok şirket araştırmalarına yönelen dedektifler, ofislere yerleştirilen böcek ve gizli mikrofonların tespiti konusunda da aranan kişiler haline geldi. Ofislere böcek yerleştirme olayının özellikle paralel yapı ile bağlantılı olarak gündeme geldiğini, şimdilerde iş adamlarının kendilerinden bile şüphe eder hale geldiğini kaydeden Öztürk, şöyle konuştu: “Böcek araştırmalarıyla ilgili işi 30 yıldır yapıyoruz. Emniyetin istihbarat biriminden emekliyim. Belediye başkanlarımız, bürokratlar zaman zaman bizden yardım istiyor. Bürolarında garantili olarak böcek ve gizli mikrofon arama hizmeti veriyoruz. Emniyetin veya jandarmanın örneğin bir suç örgütü için kullandığı cihazlar belli. Onları zaman zaman görür görmez tanıyoruz. Piyasada çokça satılan Çin malı cihazların özelliklerini ve hangi firmalar tarafından getirildiğini bildiğimiz için kimler tarafından konulduğunu da bulabiliyoruz. Bir belediye başkanımızın makam odasında dört böcek cihazı tespit ettik. Dördü de Çin malı. Bu cihazların kendi partisinden olan yanındaki arkadaşları tarafından konulduğunu öğrendik. İki iş adamımızın odasında da böcek bulduk.”
TAKİPLER UMUMA AÇIK YERLERDE YAPILIYOR
Kişinin özel alanlarına böcek ve gizli mikrofon gibi cihazların yerleştirilmesinin suç olduğunu ifade eden Öztürk, eş takiplerinde bile eşlerden birinin mahkemeye müracaat etmesi veya eşlerin evi terk etmesi koşulunu koyduklarını söyledi. Aynı evde yaşayan, mahkeme boşanma davası açmayan kimseler için eş takibi yapmadıklarını, takipleri sadece umuma açık yerlerde yaptıklarını dile getiren Öztürk, böceklerin kişinin özel hayatına müdahale olduğunu söyledi. Öztürk, özel dedektif tutacak kişilere de şu uyarıda bulundu: “Özel dedektiflik ihtiyacı olduğunda, dedektifin önce iş yerinin varlığından emin olsunlar, karşısındaki kişinin dedektiflik konusunda tecrübe ve deneyimlerine baksınlar. Kimi tutarlarsa tutsunlar en azından internetten ismini araştırsınlar.”