Rakka’da Terörist Öcalan Posteri: “Amerika Bunu Nasıl İzah Edecek?”
D-8 Zirvesi sonrası düzenlediği basın toplantısında soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rakka’da PKK elebaşı Öcalan'ın posterinin asılması hakkında “Rakka'da terörist başının posterini orada bir yere asmışlar. Şimdi bunu Amerika nasıl izah edecek? Lafa geldiği zaman 'PKK terör örgütüdür' diyorsun, Avrupa Birliği üyesi ülkeler 'terör örgütüdür' diyor. Fransa devlet televizyonu binasına aynı şekilde terörist başının posterini astılar, polis de oradan seyrediyor. Bunu neyle izah edecekler? Terörle mücadelede dayanışma bu mu?” dedi.
“TERÖRLE MÜCADELEDE DAYANIŞMAYI ÇOK ÖNEMSİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cevabının devamında şunları kaydetti: “Gerek DEAŞ’a karşı, gerek PKK’ya karşı, gerek Eş Şebab, gerek işte en son biliyorsunuz Somali’de olan olaylar ortada, bütün bu terör örgütlerinin sadece burada kalanlar değil nerede olursa olsun hepsine karşı bir ortak tavrı belirleyerek bunların üzerine gitme kararlılığımızı ortaya koyduk. Bunu devam ettireceğiz. İster El Kaide olsun, ister Eş Şebab olsun, ister bizdeki gibi FETÖ olsun, kim olursa olsun… Çünkü bir insanın ölümünü biz insanlığın ölümü olarak görüyoruz ve buradaki dayanışmamızı da çok önemsiyoruz. Ancak Suriye’de olduğu gibi kalkıp da PYD gibi, YPG gibi bir terör örgütünü yanına al, onunla bir başka terör örgütünün üzerine git, böyle bir anlayış olamaz. İşte buyurun, Rakka’da terörist başının posterini orada bir yere asmışlar. Şimdi bunu Amerika nasıl izah edecek, hadi buyurun. Lafa geldiği zaman ‘PKK terör örgütüdür’ diyorsun, Avrupa Birliği üyesi ülkeler ‘terör örgütüdür’ diyor. Peki, Fransa kendi devlet televizyonunda binaya aynı şekilde terörist başının posterini astılar ve polis de oradan seyrediyor; bunu neyle izah edecekler? Terörle mücadelede dayanışma bu mu? Ama biz ikili görüşmeyi yaptığımız zaman diyorlar ki; ‘biz terörle mücadelede yanınızdayız.’ İnanmıyoruz, yanımızda değilsiniz. Yanımızda olsanız polisinizle bunları korumazsınız. Almanya’da yürüyüş yapıyorlar, yürüyüş yaparken polis nezaretinde güvenlik altında her türlü bağırma, çağırma ve o posterlerle beraber yürüyüş var. Dürüst değiller, ben kendilerini önce dürüst olmaya davet ediyorum. Ondan sonra da kalkıp bizden zaman zaman bazı talepte bulunmasınlar. Bilsinler ki her şeyin bir karşılığı vardır.”
“BAKÜ-TİFLİS-KARS DEMİRYOLU HATTI AY SONU AÇILACAK”
Bu ay sonu açılacak Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattının temeli atılırken pek çok kimsenin buna inanmadığını; ancak projenin hayata geçtiğini hatırlatan Azerbaycanlı bir basın mensubunun, “Sizin düşünceniz neydi o zaman ve şu an?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben inandım ve şimdi de bitti. İnşallah ay sonu açılış için Bakü’deyiz” diye cevap verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cevabında bu ay sonu Azerbaycan’a yapacağı ziyarette söz konusu demiryolu hattının Türkiye Azerbaycan-Gürcistan’ı bir araya getirecek açılış töreninin yanı sıra iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantısını da gerçekleştireceklerini sözlerine ekledi.
‘Dünya 5’ten büyüktür’ tezinin hayata geçirilmesi için neler yapılabileceği yönündeki soruya verdiği cevapta, TRT World Forum’un kapanış oturumunda söylediklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Orada söylediklerimizi dalga-dalga artırarak devam ettireceğiz. Bütün mesele yanımıza ortak bulmak. Şimdi ikili görüştüğümüz zaman bakıyorsunuz dünyadaki ülkeler ‘güzel’ diyor, ‘olmalı’ diyor. ‘Hadi beraber bunu söyleyelim’ dediğiniz zaman bakıyorsunuz hepsinde bir korkaklık var, bir ürkeklik var. Neden korkuyorsun? Menfaat ilişkileri birçok ülkenin bu konularda tavır belirlemesini engelliyor” değerlendirmesinde bulundu.
“BM GÜVENLİK KONSEYİ’NDE HALKI MÜSLÜMAN OLAN BİR TANE ÜLKE YOK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hâlbuki beş tane ülke dünyayı şu anda adeta yönetirken bizim haklarımızı bize verme noktasında karar alıyorlar mı? Hayır. Onların işine nasıl gelirse öyle. Düşünün, şu anda Birleşmiş Milletler’de 196 ülke var yanılmıyorsam, bu 196 ülkenin kaderi 5 tane ülkenin elinde. Hatta 5 değil bazen 1 ülkenin elinde. Eğer o ülke ‘hayır’ derse, oradan karar çıkmaz. Biz diyoruz ki bunu değiştirelim. Azerbaycan niye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde olmasın? Türkiye niye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde olmasın? Bakın dikkat edin, şu anda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde bir tane halkı Müslüman olan ülke yok. Bu adalet mi? Ve bunun kıtalar arası dağıtımını da adil yapmak gerekiyor. 20 ülke mi olacak, 20 ülke olsun. 30 ülke mi olacak, 30 ülke olsun. Bu 30 ülke dönerli olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni daimi üyelerin haklarına eşit olarak sahip bu şekilde dünyayı yönetsinler. Geçici üye-daimi üye ayrılığı olmayacak, hepsi bunların daimi üye olacak.”
Şu anda 5 ülke dışında başka ülkelerin daimi üyeliğinin söz konusu edilmediğini, ülkelerin konseyde geçici üye olabilmek için lobiler yapıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halbuki geçici üyenin orada hiçbir kıymeti harbiyesi yok, sadece elini kaldır-indir; o kadar. Onun için ben adalet arıyorum” diye ekledi.
D-8’İN GENİŞLETİLMESİ
D-8’de üye ülke sayısının artırılarak birliğin D-20 olabileceği yönündeki açıklamaları hatırlatılarak, birliğin genişletilmesi ihtiyaç duyulan aday ülke mi var, dışarıdan teklif mi var’ şeklindeki soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan şu cevabı verdi: “Örneğin diyelim İlham kardeşime teklif ettim, ‘eğer böyle bir ittifak varsa biz varız’ diyor. Faraza Kazakistan, faraza Suudi Arabistan, yani bunlarla görüşüp istişareyle ve birbirleriyle de tabii uyumları çok önemli. Özbekistan, yani bunlarla uyum çok çok önemli. Bunların istişarelerini şu andaki D-8 yapmalı ve istişareler yapıldıktan sonra da bu D-20’ye kimleri alabiliriz, bazı ölçüler burada tabii ki belirlemekte fayda var, bu ölçüler belirledikten sonra, bu ekonomik mi olacaktır, bu kıtalara yönelik mi olacaktır, bütün bunları bir defa masaya yatırıp ona göre almamız gereken diğer üye arkadaşları da buraya dâhil edeceğiz. Şimdi İslam İşbirliği Teşkilatı’nın malum ilkeleri var, D-8’in de ilkeleri var biliyorsunuz, şimdi bu ilkeler daha genişletilebilir, ondan sonra da bu ilkelere uygun olanları D-8 üyeleri değerlendirmesini yapar, şu şu şu şu ülkeler olabilir der, teklif yaparız.”
“BANGLADEŞ YER VERİRSE ÇADIR KENTLER KURABİLİRİZ”
Zirvedeki konuşmasındaki ‘Arakan konusunda yük Bangladeş’in sırtına bırakılmamalı’ sözüne işaret edilerek yöneltilen “Türkiye çok ciddi bir efor sarf ediyor, bu konuda ortak bir ekonomik veya sosyal destek konusunda bir adım atılacak mı önümüzdeki dönemlerde?” sorusuna verdiği cevapta ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bangladeş’in Arakanlı mülteciler için Türkiye’ye 3 bin dönümlük arazi sağlaması durumunda 100 bin kişinin istihdam ve iskan edebileceği çadır kentler kurmayı teklif ettiklerini, mültecilerin iskanı konusundaki tecrübelerini buraya aktarabileceklerini söyledi.
Hâlihazırda Arakanlı mültecilerin sığındıkları Bangladeş’te kaldıkları yerlerin elverişsiz olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Bangladeş yönetimine mültecilerin sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak sahra hastanesi, çocukların eğitimi için eğitim çadırları kurma, mültecilerin ihtiyacı olan ilaç, giyim ve gıdayı Bangladeş’ten satın alma teklifinde bulunduklarını açıkladı.
“Türkiye her yere yardım elini uzatıyor, ancak D-8 üyesi diğer ülkelerden bu anlamda bir teklif, öneri, bir adım geldi mi?” sorusuna ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün biz o teklifleri almadık, öyle bir şeyin içine girmedik. Fakat ben D-8 üyesi ülkeler içerisinden de buna katkısı olabilecek ülkeleri düşünüyorum, yeter ki ön açılsın” cevabını verdi.