Prof. Dr. Canan Balkır: "avrupa´da İslamofobi Olağanüstü Gelişmiş Durumda"
İzmir Üniversitesi 7´inci akademik yılı töreninde açılış dersini veren Prof. Dr. Canan Balkır, "Avrupa, kriz sonrası kimlik bunalımına girdi, İslamofobi olağanüstü gelişmiş durumda. Bu yeni senaryo il
İzmir Üniversitesi 7´inci akademik yılı töreninde açılış dersini veren Prof. Dr. Canan Balkır, "Avrupa, kriz sonrası kimlik bunalımına girdi, İslamofobi olağanüstü gelişmiş durumda. Bu yeni senaryo ile AB´nin Türkiye´ye uzunca bir süre tam üyelik teklif etmesi hayal. Türkiye, dünya GSMH´sinin ve ticaretinin yüzde 40´ının söz konusu olduğu Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşması´nda masada Amerika ile birlikte yer alabilir" dedi.
İzmir Üniversitesi, 7´inci akademik yılına düzenlenen törenle başladı. Törende açılış dersini Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Birliği (AB) Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Canan Balkır verdi. Mütevelli Heyet Başkanı Ali Rıza Doğanata, Rektör Prof. Dr. Kayhan Erciyeş´in açılış konuşmalarını yaptığı törene Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı ve Doğanata Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Selim Doğanata, Mütevelli Heyet Üyesi Doç. Dr. Erol Tokşen, Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Yrd. Prof. Dr. Tancan Uysal, Karşıyaka Kaymakamı Saadettin Yücel ile dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Prof. Dr. Balkır açılış dersinde, "Avrupa, kriz sonrası kimlik bunalımına girdi, İslamofobi olağanüstü gelişmiş durumda. Bu yeni senaryo ile AB´nin Türkiye´ye uzunca bir süre tam üyelik teklif etmesi hayal. 2018 yılına kadar böyle bir adaylık beklenmemesi gerektiği düşüncesindeyim. Türkiye, dünya GSMH´sinin ve ticaretinin yüzde 40´ının söz konusu olduğu Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşması´nda masada Amerika ile birlikte yer alabilir. Türkiye, gündemde tam üyeliğin olmadığını ciddi olarak fark edip kendi gündemini belirleyebilir" diye konuştu.
"AB İÇİN ÇIKIŞ YOLU"
Türkiye´nin son dönemde strateji değiştirerek Ortadoğu ve Balkanlar´a yönelmesinin kriz sonrası AB için de bir çıkış yolu olarak algılandığını savunan Balkır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ortadoğu ve Balkanlar ile istedikleri düzeyde ilişki kuramayan AB ülkeleri ve Amerika, yardım, eğitim desteği ve ticari ilişkiler aracılığı ile Ortadoğu ve Balkanlar ile kurduğu ilişkilerde Türkiye´nin yanında yer almanın kendileri için de faydalı olacağını düşünüyor. Türkiye´ye Erasmus aracılığı ile pek çok öğrenci geliyor ve şu an Türkiye´deki koşulların Avrupa´dan iyi olduğunu söylüyorlar. Şu an Türkiye´de pek çok Yunanlı akademisyen kendi ülkesinde iş bulamadığı için üniversitelerde çalışıyor."
"HER İKİ ÖĞRENCİDEN BİRİ BURSLU"
Konuşmasında 2014-2015 yılında İzmir Üniversitesi´nde her iki öğrenciden birinin eğitimine burslu olarak başladığını hatırlatan Rektör Erciyeş ise, "Türkiye´nin burslu öğrenci oranı en yüksek üniversitelerinden biriyiz. Tüm öğrencilere bakıldığında yüzde 39´u burslu eğitim alıyor. Dünya çok hızlı bir değişim yaşıyor ve bu süreçte üretilen büyük veriyi insanlık yaranına değerlendirecek ve kullanacak kişilere ihtiyaç var. Sizler, dünyayı değiştirme yeteneğine sahip olacak kişilersiniz ve sizlerin alacağı kararlar geçmiş nesillerinkinden çok daha önemli, sizden sonraki nesillerin geleceğini belirleyecek kararlar olacak" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE´NİN KAOTİK BİR ORTAMA GİRECEĞİNİ ALGILIYORUZ"
Yaklaşan Cumhuriyet Bayramı´nı kutlayarak sözlerine başlayan Mütevelli Heyet Başkanı Ali Rıza Doğanata da şöyle konuştu:
"Atatürk´ün hedeflediği yönetim tarzı demokratik cumhuriyettir. Üniversiteler de demokratik cumhuriyetlerin en önemli kurumlarındandır. Bu üniversitenin varlık amacı olan Atatürk´ün gösterdiği çağdaş medeniyet seviyesine ulaşabilmek için çok çalışmak, aklımızı kullanmak ve her alanda önemli başarılara imza atmak zorundayız. Türkiye, stratejik olarak zor bir coğrafi konumda yer alıyor. Gelecek günlerde Türkiye´nin kaotik bir ortama gireceğini algılıyoruz. Bu nedenle aklını kullanan kişilere ihtiyacımız var. Demokrasimiz güçlendikçe refahımız artacaktır."
(AÖK-CA-CC-Y)
25.10.2014 13:44:06 TSI