(Özel Haber)

Eskişehir´in Kırka ilçesinde yaşayan ve 9 yıl önce eşini kaybeden Ömer Ziya Karaca, defalarca katıldığı televizyonlardaki evlilik programlarında kendine uygun bir eş bulamadı. Halen kendisine uygun bi

Eskişehir´in Kırka ilçesinde yaşayan ve 9 yıl önce eşini kaybeden Ömer Ziya Karaca, defalarca katıldığı televizyonlardaki evlilik programlarında kendine uygun bir eş bulamadı. Halen kendisine uygun bir eş arayan Ömer Ziya Karaca, "Mutluluk herkesin hakkı olduğu için ben de mutlu olmak istiyorum. Evli olmayınca özgürlüğümün bir kısmını kaybetmiş gibi hissediyorum" dedi.
Kırka ilçesinde kendisine ait iki katlı bir evde oturan 64 yaşındaki Ömer Ziya Karaca, 2 kez evlilik yapmış. Ancak, Karaca´nın ilk eşi kanserden, ikinci eşi felç geçirmesi sonucunda 9 yıl önce hayatını kaybetmiş. Şimdiyi kadar gerek çevresinde ve gerekse katıldığı televizyon programlarında bir hayat arkadaşı arayan Karaca, bir türlü mutlu sona ulaşamamış. Kadınların yapmakta zorlandığı bir çok ev işlerini, yemeğini kendisi yapan Ömer Ziya Karaca, "Sırlarımız paylaşacağım, elini tutup gezeceğim, evine sadık bir eş arıyorum" diyerek evlenmeyi düşünen kadınlara sesleniyor.
"MAAŞI OLAN BEKAR KADINLAR EVLENMEYİ DÜŞÜNMÜYOR"
Çok sayıda evlilik programına katıldığını belirten Karaca, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Bir televizyonda `Kadının Sesi´ diye bir program vardı. O programı izlerken mağdur olan bir bayanı gördüm. Bu sırada 3 ay önce eşim vefat etmişti. Programı seyrederken mağdur olan bayanın evlenmesi gerektiğini söylediler. Ben de talip oldum. Televizyonda canlı yayına bağladılar. Beni biraz yaşlı buldular. Daha sonra da gidip birçok televizyon programlarına katıldım. Bu programlarda talip olduğum bayanlar oldu. Ancak sonuç evliliğe gitmedi. Bana talip olan kadınlar çıktı. Onlarla da güzel irtibatlar kurduk. Evliliğe gidecek bir yola girdik fakat, aynen milli piyangoda numaraların tamamı tutmadan büyük ikramiyeyi alamadığımız gibi bu kadınlarda da tutmayan bazı anlaşmazlıklarımız oldu. Örneğin bir keresinde bana talip olan bir kadın benim burada bulunan evlerimi satıp onun bulunduğu şehre yerleşmemizi istedi. Ben de gitmeyince o evlilik adımımız da bitmiş oldu. Bir çok kanalda yayınlanan evlilik programlarına katılmaya devam ettim. Ancak o günden bugüne bir şekilde evlenemedim. Hala nasiplerimi arıyorum. 9 yıldır ara ara programlara katıldım. Taliplerim oldu, benim talip olduğum kişiler oldu, ancak nedense evliliğe götüremedik."
"BAŞIMI YASLAYACAĞIM BİR EŞ İSTİYORUM"
Karaca, evli olmadığı için rahatça akraba ziyaretlerine gidemediğini belirterek, "Yalnızlık o kadar zor ki, insan başını yaslayacağı bir eş istiyor. Biz evine bağlı, yuvasına bağlı evcil bir insanız. Bizim asaletimiz de bu olmadan olmuyor. Evlilik olmadan eş, dostla irtibat azalıyor. Düğüne derneğe gitmiyorsun, komşulara irtibatlar azalıyor. Evli olmadığımdan dolayı kendimi özgürlüğümün bir kısmı elimden gitmiş hissediyorum. O kadar güzellikleri yaşamak varken, bunların hiç birini yaşamıyorum. Kendi köyümde de dul bayanlar var, ancak evlenmeyi tercih etmiyorlar. Devlet onlara para veriyor, mağdur olmuyorlar. Mağdur olmadıkları için evliliği tercih etmiyorlar. Aslında yalnızlık başka bir şeydir. Her şey para, pul, maddi güç değildir. Bir insanın omzunu koyacağı, el el dolaşacağı, güveneceği biri lazım. Çoğu zaman çocuklarıma söyleyemeyeceğim, yatak arkadaşıma söyleyeceğim bir sürü sırlarım olur. Ben eşim ile sırlarımı paylaşırım, içimi açarım, ama yoldan geçen tanıdıklarıma, çocuklarıma bazı sırlarımı söyleyemem" diye konuştu.
"VEFAT EDEN İKİNCİ EŞİME BEBEK GİBİ BAKTIM"
Çocuklarının kendisine evlenmesi konusunda destek olduğunu dile getiren Karaca, sözlerine şöyle devam etti:
"İki oğlum ve hepsi de evli. Oğullarıma 2 daire verdim. Zaten büyük oğlum memur ve şehir dışında yaşıyor. Küçük oğlum da burada belli bir işi var çalışıyor. Çocuklarımın destekleri benim arkamda. Her zaman için benim mutlu olmamı istiyorlar. Hatta büyük gelinim ben evlensem çok daha mutlu olacak. Kalbi güzel olan, evine, eşine bağlı olan bir hayat arkadaşı arıyorum. Aile yapısına sadık kalsın. Anne ve babasına, ailesine sahip çıksın. Onlara sahip çıkmaz ise bana da sahip çıkmaz. Bunlara sahip çıkan bayan bana da sahip çıkar diye düşünüyorum. Biz evet dedik mi ölüme kadar arkasındayız. Benim birinci eşim 3,5 yıl kanserdi. Dört ay sonra ikinci evliliğimi yaptım. İkincisi damar tıkanıklığında dolayı felç oldu. Eşim 6 yıl yatalaktı. Bir bebek gibi ben onu 10 dakika sağa, 10 dakika eski haline getirirdim. Ben ona bir bebeğe bakar gibi baktım. Aynı şekilde ben olsaydım, o da bana bakardı. Ben de böyle bir eş istiyorum. Böyle biri olmalı."
(AS-MET-Y

27.10.2014 10:53:03 TSI

Google+ WhatsApp