Numan Kurtulmuş: ‘Kıyamet mi koptu, Türkiye mi bölündü’

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde arkasında bir güç olan kim varsa istediği zulmü icra ediyor. Esad rejimi bunun örneğidir, İsrail yönetimi bunun örneğidir. En son Ukrayna’da Rusya’nın işgaline karşı krizi çözemiyorlar dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İslam Ülkeleri ve Yazarlar Birliği toplantısına katıldı. Marmara Üniversitesi eski Rektörlük binasındaki toplantıya, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Emin Arat’ın yanı sıra çok sayıda rektör ve davetli katıldı. Toplantıda “Yeni Türkiye’nin Geleceği ve Ekonomik Vizyon” konulu bir konuşma yapan Kurtulmuş, Ortadoğu’daki çatışmaların coğrafyadan kaynaklanmadığını söyledi. Kurtulmuş, “Aslında bugün yaşadığımız dünyadaki krizler çatışmalar kavgalar bu coğrafyadan kaynaklanan meseleler olmadığını bu salonda bulunan herkes biliyor. Aslında meselenin siyasi ve iktisadi yönünün olmadığını da hepimiz biliyoruz. Eğer şartlar böyle devam ederse de bir müddet daha bu çatışmaların yeni krizler, çatışmalar olarak ortaya çıkması kaçınılmaz oluyor” dedi.

“DÜNYA SİSTEMİDE SURİYE’DE ÇÖZÜM ORTAYA KOYAMIYOR”
BM’nin Esad’a karşı sessiz kaldığını belirten Kurtulmuş, “Suriye’de yaklaşık 4 yıldır devam eden süreçte 250-300 bin insan hayatını kaybetti. Dünya sistemi çözüm ortaya koyamıyor. Nedeni son derece basittir. Çünkü 1’inci Dünya Savaşı’nda oluşan dünya sistemi ve arkasından kurumsal yapısına 2’nci Dünya Savaşı sonrası kavuşan dünya sistemi, hak ve adalet mefhumu üzerine haklının hakkını korumak, mefhumu yerine güçlünün hakkını korumak üzerine kurulmuş bir sistemdir. Bunun en somut görüntüsünü de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde görüyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde arkasında bir güç olan kim varsa istediği zulmü icra ediyor. Esad rejimi bunun örneğidir, İsrail yönetimi bunun örneğidir. En son Ukrayna’da Rusya’nın işgaline karşı krizi çözemiyorlar” diye konuştu.

“YENİ TÜRKİYE BÜYÜK MEDENİYETİMİZİN 3’ÜNCÜ KOŞUSUNUN BAŞLANGICIDIR”
Yeni Türkiye’nin vizyonundan Orta Doğu ülkelerinin barışına da yer olduğunu belirten Kurtulmuş, “Yeni Türkiye derken kökleriyle buluşan, kökleri üzerinde yeniden yükselmeye gayret eden yeniden büyük bir medeniyet etrafında hem Türkiye’yi inşa etmek hem Orta Doğu’yu inşa etmek, hem yeni dünyaya ait söz söylemek isteyen yeni Türkiye olduğunu görüyoruz. Allah’a çok şükür şunu söyleyebilirim. Bu memlekette 150 yıldır verilen büyük medeniyet mücadelesi sonuçta, halkın desteği ve hakkın takdiriyle başarılı bir noktaya gelmiştir. Diyebiliriz ki bu aziz millet 150 yıllık derin uykusundan uyanmış külleriyle yeniden ayağa kalkmayı başarmıştır. Büyük bir mesafe aldığımızı mümkündür. Yeni Türkiye büyük medeniyetimizin 3’üncü büyük koşusunun başlangıcıdır. İnşallah, yeni Türkiye, yeni Orta Doğu’nun ve yenidünyanın da ilk adımlarını teşkil ediyor“ şeklinde konuştu.

“KIYAMET Mİ KOPTU, TÜRKİYE Mİ BÖLÜNDÜ”
Kurtulmuş, “Türkiye’de insanların çocuklarına istedikleri isimleri veremedikleri dönemleri biliyoruz. Bırakın onu Türkiye’de televizyonlardan mesela İbrahim Tatlıses’in, mesela Müslüm Baba’nın, Orhan Gencebay’ın türkülerinin söylenmediği zamanları biliyoruz. Sadece Kürtçe değil, Türkçe olarak da söylenemediği zamanları da biliyoruz. Çünkü arabesk müzik denilen şey geri bir müzikti. Bu müzik çağ dışı bir müzik olduğu için Türkiye’nin bırakın devlet kanallarını özel televizyon kanallarında bile çalınamazdı. Türkiye şimdi bakın Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu bir ortamda Diyarbakır’da Şivan Perwer’le İbrahim Tatlıses Kürtçe şarkılar söyledi, Arapça şarkılar söyledi, Türkçe şarkılar söyledi. Halaylar çekti, kıyamet mi koptu? Türkiye mi bölündü? Hiçbir şey olmadı. Olan ceberut devletten kerim devlete geçildi bu dönemde önemli adımlar atıldı” dedi.

“BİZİM ADAYIMIZ DİNDAR DİYEREK İHSANOĞLU’NU ADAY GÖSTERDİLER”
Kurtulmuş, “Ali Fuat Başgil’in Cumhurbaşkanlığı adaylığına tepki gösteren bir Cumhuriyet Halk Partisi zihniyeti. Cumhuriyet Halk Partisi’nin temsil ettiği siyasi ve iktisadi elitler zihniyeti. Hatta ensesine silahı dayayarak zorla Ankara’dan İstanbul’a gönderen o zihniyet. Sırf muhafazakar değerlere saygılı olduğu için, sırf bu milletin değerlerini önemsediği benimsediği için ona müsaade etmeyen Cumhuriyet Halk Partisi zihniyeti, Ekmeleddin İhsanoğlu’na ‘valla billahi bak bizim adayımız da dindar biridir’ diyerek çıkarmak zorunda kaldı. Çok açık söylüyorum; bu milletin başarısının çok somut bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE ANAYASA YAPMAK MECBURİYETİNİ ARTIK ERTELEYEMEZ”
Yeni Türkiye’de anayasal sistemin değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Türkiye katılımcı, çoğulcu, demokratik, sivil bir anayasa yapmak mecburiyetini artık erteleyemez. Özellikle bundan sonraki süreçte 2015 yılına girilen süreçte, Türkiye yeni anayasa yapmak iradesine sahip çıkmak mecburiyetindedir. Başkanlık sistemi temelli, yeni bir anayasa tartışmaya açılmalıdır. Sadece başkanlık sistemi değil. Türkiye’deki bütün antidemokratik, yasaların değiştirilmesini sağlayacak sağlam adımlar atılmalıdır. Seçim sistemi, siyasi partiler sistemi değiştirilmelidir. Meclis iç tüzüğü değiştirilmelidir. Türkiye’de yerel yönetimler reformu gerçekleştirilmelidir. Böylece Türkiye hem 12 Eylül hem de öncesinden kalan bütün antidemokratik yapı ve yasalarını bir kenara bırakmak mecburiyetindedir” şeklinde konuştu. 

Google+ WhatsApp