“İstiklalimiz ve istikbalimiz söz konusu olduğunda ne yapabileceğimizi Afrin’de, Cerablus’ta, El Bab’ta gösterdik”

Milletimizle Birlikte Daha Yeşil Türkiye Buluşması programında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu millet 15 Temmuz’da ölümü öldürmüş bir millettir. Şu saatten sonra, bizi kimin ne dediği değil, sadece kimin ne yaptığı ilgilendirir. İstiklalimiz ve istikbalimiz söz konusu olduğunda ne yapabileceğimizi Afrin’de, Cerablus’ta, El Bab’ta gösterdik. Gerisinin de aynı şekilde geleceğinden kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Daha Yeşil Bir Türkiye’yi Birlikte İnşa Edelim” sloganıyla başlatılan ağaçlandırma seferberliğinin tanıtıldığı etkinliğe katıldı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen etkinlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

Vatandaşların Nevruz gününü kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüz milyonlarca insanın mutluluk müjdecisi olarak kabul ettiği bir günü, fitne vesilesi hâline dönüştürmek isteyenlere itibar edilmeyeceğine inandığını belirtti.

“TÜRKİYE, SON 15 YILDA 4 MİLYAR 39 MİLYON FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURDU”

21 Mart tarihinin aynı zamanda Dünya Ormancılık Günü olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin; son 15 yılda 4 milyar 39 milyon fidanı toprakla buluşturmuş bir ülke olarak, bu günü göğsünü kabartarak kutlama hakkına sahip olduğunu söyledi.

Türkiye’nin son 15 yılda orman alanlarını 15 milyon dekar artırarak, 208 milyondan 223 milyon dekara çıkarmasının, iftihar verici olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem köylerin ağaç varlığını artırmak, hem köyde yaşayan vatandaşlara ekonomik katkı sağlamak amacıyla “5 Bin Köye 5 Bin Gelir Getirici Orman Projesi”ni başlattıklarını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu proje kapsamında bugüne kadar 3 bin 500 köyde mahsulü gelire dönüşecek 10 milyon ağaç diktiklerini, zeytinciliği geliştirmek için 189 köye, 72 bin 500 zeytin fidanını ile aşılanmış 1 milyon yabani zeytin ağacını dağıttıklarını sözlerine ekledi.

Türkiye’nin yüzde 28,6’sını kaplayan orman varlığını, 2023’te yüzde 30’a çıkarmayı hedeflediklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm vatandaşları orman varlığını artırmak için düzenlenen bu kampanyaya katılmaya davet etti.

“ORMANA SAHİP ÇIKMAK, VATANA SAHİP ÇIKMAKTIR”

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın, PTT vasıtasıyla 23 milyon haneye ulaştıracağı kampanyaya davet mektubunun ilişiğinde yer alan karaçam tohumlarını, vatandaşların toprakla buluşturmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ne kadar fazlasını toprakla buluşturur ve büyümesini sağlarsak, bu hedefimize o kadar hızlı ulaşabiliriz” diye ekledi.

Bu yöndeki çalışmalarının yeni olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994 yılında İstanbul’a belediye başkanı seçildiğinde; havası kirli, musluklarından su akmayan, kokudan Haliç’in yanından dahi geçilemeyen, çöp dağlarının istilası altında, atık suları denize akan bir İstanbul’u yönetmeyi devraldıklarını hatırlattı. Şehrin bu sıkıntılarını kısa sürede çözdüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’u bize bu şekilde devreden zihniyetin mensuplarının, yıllar sonra karşımıza dikilip, bizi ağaç düşmanlığıyla, yeşili tahrip etmekle suçlaması da ayrı bir garabettir” diye ekledi.

Belediyeler ve bakanlıklar aracılığıyla yaptıkları çalışmalarla, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en çevreci, en ağaç ve yeşil dostu yönetimi olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece ağaç varlığını artırmakla kalmadıklarını, mevcut ormanları korumak için yürüttükleri yangınlarla mücadele projesiyle de, Türkiye’nin bu konuda Akdeniz bölgesinin en başarılı ülkesi hâline geldiğini söyledi.

Bugün başlatılan projenin dahi başlı başına bir ağaçlandırma devrimi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ormana sahip çıkmak, vatana sahip çıkmaktır. Çünkü ağaçsız toprak, erozyonla suya karışıp gitmeye mahkûmdur. Yürüttüğümüz ağaçlandırma projeleriyle, topraklarımızı bu büyük tehditten de koruyoruz” şeklinde konuştu.

“VATAN TOPRAKLARINI SADECE EROZYONA KARŞI DEĞİL HER TÜRLÜ SALDIRIYA KARŞI KORUYORUZ”

Vatan topraklarını, sadece erozyona karşı değil, her türlü düşmana, her türlü saldırıya karşı da koruduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin cenderesine alınarak, nefessiz bırakılmak istenen Türkiye’yi, bölgesindeki gelişmelerin belirleyicisi bir ülke konumuna getirdiklerini vurguladı.

“Güya ‘ağaç kesiliyor’ denilerek fitili ateşlenen Gezi olaylarından beri, kesintisiz bir saldırı altında olmamıza rağmen, yakın tarihimizin en büyük atılımlarını da bu dönemde gerçekleştirdik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin tüm önemli kurumlarını saran FETÖ’nün yol açtığı tahribatın ve bölücü terör örgütünün açtığı çukurların kendilerini durduramadığını, Irak ve Suriye’nin yıkımı için kullanılan DEAŞ terör örgütünün Türkiye üzerine salınmasının da işe yaramadığını ifade etti.

Bu girişimlerle başarı sağlanamayınca Türkiye’nin sınırları boyunca kuşatılmaya; Türkiye’nin müttefikleri tarafından eğitilip donatılan ve önü açılan bir terör örgütü vasıtasıyla Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasından koparılmaya çalışıldığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun üzerine teröre karşı mücadeleyi kaynağında verme kararı aldıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Irak’ta oynanmaya çalışılan oyunu bozduklarını, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarıyla bu girişime cevap verdiklerini sözlerine ekledi.

“KAHRAMAN ASKERLERİMİZ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ PAÇAVRAYA ÇEVİREREK YOLLARINA DEVAM EDİYOR”

Kuzey Irak'ta 38 terörist ile Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında 3 bin 698 teröristin etkisiz hâle getirildiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kontrol altına alınan Afrin şehir merkezinde okul ve hastane gibi kamu binalarının Türkiye tarafından bakıma alındığı bilgisini verdi ve şehirde huzurlu bir ortamı sağlamak için çalışmaların sürdüğünü aktardı.

“Kahraman askerlerimiz, polislerimiz, jandarmamız, istihbaratçılarımız, her biri arslan parçası olan Özgür Suriye Ordusu mensubu kardeşlerimiz, terör örgütünü paçavraya çevirerek, yollarına devam ediyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, kendisine biçilen gömlekleri parçalayıp attıkça, önüne konulan senaryoları yırtıp muhataplarının yüzüne çarptıkça, karşı tarafın dengeleri iyice bozulmaya başladı. Zaten en başından beri, kimin ne dediği, ne yaptığı belli değildi, şimdi hepten dağılmış durumdalar. Irak’ta ve Suriye’de bugüne kadar yapılmış en temiz, temel insan haklarına saygılı, sivilleri en çok gözeten, tarihî mirası en iyi koruyan operasyona, kara çalmak için söylenen sözleri duydukça, biz sadece gülüyoruz. Üstelik bununla da kalmayıp, defalarca ilan ettiğimiz operasyonlarımızın bundan sonraki hedefleri konusunda ileri-geri konuşuyorlar. Neymiş, Mümbiç’ten çıkmayacaklarmış. Bir defa, sizin, bırakınız oradan çıkmamayı, orada bulunmaya hakkınız yok.”

Nüfusunun yüzde 90’ını Arap nüfusun oluşturduğu Mümbiç’ten şehri işgal eden YPG terör örgütünün Arapları kovduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Obama ve Trump yönetimlerinin terör örgütünü şehirden çıkarma sözü verdiğini; ancak bu sözlerin tutulmadığını kaydetti.

“MÜMBİÇ’İN DEMOGRAFİK YAPISI DEĞİŞTİRİLEREK YENİ ÇATIŞMALARA ZEMİN HAZIRLANIYOR”

ABD’li yetkililerin Mümbiç için “Şehrin yarısında siz olun, yarısında biz olalım” teklifini getirdiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisinin ise “Ne siz olun, ne biz olalım; buranın sahibi kimse onlar burada olsun” cevabını verdiğini aktardı. Türkiye’nin bölgeye işgal için değil, istikrarı sağlamak ve teröristleri kovmak için gittiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üstelik istikrarı sağlayarak bölge halkının yeniden kendi yurtlarına dönmesini temin gibi bir çabaları da yok. Tam tersine, koruyup kolladıkları terör örgütü, bölgenin demografik yapısını değiştirmeye yönelik çabalarıyla, sürekli yeni huzursuzluklara, yeni çatışmalara zemin hazırlıyor” şeklinde konuştu.

Terör örgütünün adının değiştirilerek, ‘Suriye Demokratik Güçleri’ denerek sadece kendi kendilerini kandırabileceklerini, bütün dünyanın, orada oynanan oyunun farkında olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz sadece kendinizi kandırırsınız, bizi kandıramazsınız” diye ekledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Obama döneminden beri, görüştüğümüz tüm Amerikalı yetkililer bize, DEAŞ tehdidinin ortadan kalkmasıyla terör örgütünün Mümbiç’ten çıkartılacağı garantisini verdi. Hatta bunun için, birkaç haftayla sınırlı tarih verenler dahi vardı. Aradan, değil birkaç hafta, neredeyse birkaç yıl geçti, ama değişen bir şey olmadı. Üstelik bu teröristlerin, bugün Afrin’de, yarın kim bilir nerede bize karşı savaşmak için hazır bekletildiği anlaşılıyor” sözlerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Amerikan Başkanı Sayın Trump’tan, ülkemize yönelik politikalardaki bu kafa karışıklığını giderecek, artık hadsizlik boyutuna varan açıklamaların önünü kesecek bir tavır ortaya koymasını bekliyoruz. Sayın Trump adına konuşanlar ne dediklerinin farkında değiller. Sayın Trump’ın bunlara bir ayar vermesi lazım. Hele hele Türkiye aleyhine açıklama yapmak için adeta sıraya girmiş izlenimi veren sözcülerin, yalana ve yanlışa dayalı fikirler beyan eden stratejistlerin, kin kusan medya mensuplarının gölgesinde biz bu işi sürdüremeyiz. Amerika’yla çok geniş bir zeminde ve derinlikli siyasi, diplomatik, ekonomik çıkarlarımızın bulunduğu bir gerçektir. Paramızla bize silah vermeyen Amerika, teröristlere ücretsiz olarak bu kadar silahı vermesini bize izah etmelidir.”

“SINIRLARIMIZDAKİ TERÖR TEHDİDİ TAMAMEN ORTADAN KALKANA KADAR DURMAYACAĞIZ”

İlişkilerin korunmasına bugüne kadar özen gösterdiklerini; ancak, Türkiye’nin bekası ve millî güvenliği söz konusu iken tercihlerinin belli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, Mümbiç başta olmak üzere, sınırları boyunca kendisine saldırmak üzere hazır bekleyen terörist tehdidi tamamen ortadan kalkana kadar durmayacaktır. Hep söylüyorum, biz bu yola baş koyduk. Varsa cesareti olan, buyursun, hodri meydan diyoruz” açıklamasını yaptı.

Türk milletinin 15 Temmuz’da ölümü öldürdüğünü, bu saatten sonra kendilerini kimin ne dediğinin değil, kimin ne yaptığının ilgilendirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiklalimiz ve istikbalimiz söz konusu olduğunda ne yapabileceğimizi Afrin’de, Cerablus’ta, El Bab’ta gösterdik. Gerisinin de aynı şekilde geleceğinden kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturuyla, gece gündüz çalışarak, milletin desteğiyle çıktıkları hizmet yolunda bugünlere kadar geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar ecdadın emanetini yere düşürmedik, tam tersine yükseltebildiğimiz kadar yükselttik. İnşallah yeni nesillere, aldığımızdan çok daha güçlü, çok daha büyük, çok daha müreffeh bir Türkiye’yi miras bırakacağız” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, ağaçlandırma seferberliğini düzenleyen Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na ve ekecekleri tohum ve dikecekleri fidanlarla bu seferberliğe katılacak vatandaşlara teşekkür ederek tamamladı.