MHP Lideri Bahçeli'den teröre karşı uluslararası mücadele çağrısı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Terör her yerde terördür. Terörün dini, milliyeti, yöresi ve ülkesi yoktur. Terörist eylemler utanç verici, aşağıların da aşağısı bir saldırganlık örneğidir" dedi.
MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında Türkiye'nin siyasi bölücük ve silahlı yoğun saldırı altında olduğunu belirtti. Gelişmelerin çok tehlikeli boyuta ulaştığını söyleyen Bahçeli, terörizmin altın çağını yaşadığını vurguladı. İnsani ve vicdani değerlerin zor bir sınavdan geçtiğini dile getiren Bahçeli, şiddet ve vahşetin yerel ve bölgesel düzeyde kalmadığını, aynı zamanda küreselleştiğini ifade etti. Canlı bombaların kıtaları aştığına dikkat çeken Bahçeli, "Yaşanabilir bir dünya istiyorsak, insan hak ve hürriyetlerine şartsız bağlıysak elbette terörizme karşı aynı dozda tepki gösterebilmeli, karşı koyabilmeliyiz. Aksi halde insanlık teröre yenilecek ve tüm insani kazanımlar aşama aşama silinip gidebilecektir. Sorun bu kadar büyük ve yakıcıdır. Bilinmelidir ki, acının kimliği yoktur. Feryadın rengi, gözyaşının cinsiyeti, zulmün ırkı yoktur. Bombanın, kurşunun, kısaca kanlı emellerin adres gözetmediği, ülke ve millet ayırmadığı artık bütün çıplaklığıyla ortadadır" dedi.
“TERÖRİZM BUGÜN TÜM İNSANLIĞA DOĞRULTULMUŞ KORKUNÇ BİR SİLAH"
"Terörizm bugün tüm insanlığa doğrultulmuş korkunç bir silahtır" diyen Bahçeli, "Masum canlar heder olurken, mazlumlar hedef tahtasındadır. Terör, hangi ülkede ortaya çıkarsa çıksın, hangi gerekçelere dayanırsa dayansın insanlık dışıdır, insan onurunu hiçe saymaktadır. Bu itibarla terörle huzur, teröristle haysiyet arasında tarafsız, korunaklı, imtiyazlı bir alan kesinlikle bulunamayacaktır. Terörizmi durumu kurtarmak adına lanetlemek de artık faydasızdır. Bir yanda teröristlerin eline silah tutuşturup, diğer yanda bundan şikayet etmek, bir yanda terörizmi her seviyede teşvik edip diğer yanda kınama ve taziye mesajları yayınlamak hem riyakârlık hem de arsızlıktır. Bu riyakarlık ve arsızlık sonucudur ki terör örgütleri bölgesel ve küresel ölçekte ayakta kalmış, kan akıtmış, ölüm saçmıştır" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin terörizmden en çok çeken, teröre en çok bedel ödeyen ülke olduğunu söyleyen Bahçeli, "Bu sarih gerçeğin kabulü insanlık namusu adına şarttır. Türkiye terörizmle boğuşmaktadır" dedi.
"FARKLI ŞEHİRLERDEKİ FACİALARI GÖRMEZDEN GELMEK AFFEDİLMEZ BİR ÇİFTE STANDARTTIR"
Ankara ve İstanbul'daki saldırılar karşısında farklı tavır ortaya koyan ülkeleri eleştiren Bahçeli, "Brüksel'de patlayan bombalara tepki gösterip, Ankara ve İstanbul'daki caniliklere suskun kalmak; Paris'teki terör saldırılarına karşı kıyameti kopartıp Şırnak, Diyarbakır, Mardin, Suruç, Şam, Bağdat ve daha nice şehirlerdeki faciaları görmezden gelmek affedilmez bir çifte standarttır. Hans için ağlayanlar, John için üzülenler sıra Ahmet'e, Mehmed'e, Muhammed'e gelince tam bir çelişki yumağına dönüşmektedir. Maalesef Batı bu kayıtsızlığın içine çoktan yuvarlanmıştır" diye konuştu.
"HUNHARCA KATLEDİLEN PAKİSTANLI KARDEŞLERİME ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM"
Birkaç gün önce dost ve kardeş ülke Pakistan'ın Lahor şehrinde bir lunaparka düzenlenen terör saldırısında 70'e yakın insanın hayatını kaybettiğini, sayıları 350'yi bulan insanın da yaralandığını hatırlatan Bahçeli, "Hunharca katledilen Pakistanlı kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyor, yaralılara şifa temenni ediyor, tüm Pakistanlılara sabır ve başsağlığı dileklerimi iletiyorum" dedi.
Terörün 26 Mart'ta Yemen'in Aden kentinde ve Irak'ın Babil vilayetine bağlı İskenderiye nahiyesinde oynanan bir futbol müsabakasında onlarca insanın hayatını kararttığını belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Peki, Pakistan'ı konuşan var mıdır? Irak ve Suriye'deki dramı, Türkiye'deki dehşet sahnelerini mesele eden görülmekte midir? Bu insanlık vicdanı nerededir? Bugün terörizme karşı müşterek bir irade gösterilmeyecekse ne zaman, hangi şartlarda gösterilecektir? 9 Mart'ta Kerkük'e bağlı Tazehurmatu'da IŞİD terör örgütü tarafından gerçekleştirilen kimyasal saldırıda hayatlarını kaybeden ve de yaralanan kardeşlerimizin hakkı nereye kadar yenecek, yok sayılacaktır? Belçika Başbakanı Brüksel'deki saldırılardan sonra 'Korktuğumuz başımıza geldi' demektedir. Ülkemize örnek olacak şekilde istifa eden bakanlarını görevde tutmaya da devam etmektedir. Bu korkulan her gün Türk ve Müslüman coğrafyasında olurken, Batılı ülkelerin devlet veya hükümet başkanları, bileniniz varsa söylesin ne yapıyorlar, ne söylüyorlardı? Bunların mantığına göre ölen Müslümansa kaygılanmak anlamsızdır. Hele ki öldürülen Türk ise sızlanmak gereksiz ve zaman kaybıdır. Nasılsa amaçlanan budur. Fakat terör bumerang gibi dönüp sahibini vurduğu zaman Batı ayağa kalkmaktadır. Brüksel'de PKK'lılar sözde taziye çadırı kurarken hiç rahatsız olmayanların, yine bu terör örgütüyle akraba olan cinayet örgütlerinin kendilerine dokunması karşısında isyan etmeleri inandırıcı değildir. Terör her yerde terördür. Terörün dini, milliyeti, yöresi ve ülkesi yoktur. Terörist eylemler utanç verici, aşağıların da aşağısı bir saldırganlık örneğidir. İnsanın hayat ve varlık haklarına yönelik eylemler bir katliamdır, insanlık suçudur ve ayıbıdır. Hiçbir gerekçe ve hedef, sivil ve masum insanların öldürülmesini haklı ve meşru kılamayacaktır."