Koruculardan teröre ortak ses: 'Edi bese' (Artık yeter)
Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, çeşitli STK temsilcileri ile Diyarbakır’da gerçekleştirdiği toplantıda, “Teröre ve şiddete edi beşe (artık yeter)” dedi.
Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, YURTSAV binasında sivil toplum kuruluşları (STK) temsilcileri, şehit ve gazi yakınları ve korucularla birlikte basın açıklaması yaptı. Son dönemde yaşanan olaylara ilişkin açıklamalarda bulunan Sözen, Türkçe, Kürtçe ve Zazaca teröre artık yeter dediklerini söyledi. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde adı konulmayan bir savaş olduğunu belirten Sözen, “Sur’da yaşanan savaş asla Türk-Kürt savaşı değildir. Sur'da bugün hilal ile Haçlı zihniyetinin savaştığını görüyoruz. Diyarbakır’da camiler yakılmış, Kur’an-ı Kerim’ler yakılmış, ayetler yakılmış, çocuklarımızın umudu, hayali yakılmıştır. Bunların amacı Türk’ü, Kürt’ü, Zaza’yı savunmak değil, bunlar geçmişte atalarımızı yenemeyen Haçlı zihniyetinin uzantılarıdır. Askerimiz, polisimiz, korucumuz, orada kumanyasını o gariban vatandaşlarla paylaşıyor. Oradaki vatandaş, HDP’ye veya başka bir siyasi partiye oy vermiş olabilir. Oradaki vatandaşın suçu günahı yok, orada bütün bunları gören PKK’ya yardım eden vatandaşlarımız elbette ki onların suç ortaklarıdır. Ayaklarında ayakkabı olmayan, üstlerinde kazakları olmayan bacılarımız hani HDP, hani PKK, hani Selahattin Demirtaş diyor. Diyarbakır’da yaşanan savaşa dur demesi lazım. Hepimizin elimize silahımız yoksa kazmamızı, küreğinizi, taşımızı alıp bunları kovmamız lazım” diye konuştu.
"SİLAHLARLA HİÇBİR SORUN HALLOLMAZ"
Geçtiğimiz gün Sur ilçesinde Kürt kökenli bir korucunun şehit olduğunu hatırlatan Sözen, şu ifadeleri kullandı:
“Hani Kürt davasını savunmak. Geride gözü yaşlı bir eş, 8 tane yetim çocuk bıraktı. Bakın bugün annemiz burada. Eşi korucuyken şehit edilmiş, bugün diğer çocuğu Sur’da polis memuru. Aynı zihniyete karşı, babasını şehit edenlere karşı Kürt kökenli polis memurumuz orada mücadelesine babasının bıraktığı yerden devam ediyor. HDP’nin bu yarayı kaşımamasını kendilerinden istiyoruz. HDP bu yarayı kaşıyarak Türkiye’yi savaş ortamına sürüklemeye çalışıyor. Silahlarla hiçbir sorun hallolmaz. Hiçbir ülkenin meclisinde olan milletvekilleri, kalkıp halkın vergileri ile maaş alan milletvekilleri, kendi halkına ihanet edip biz öz yönetim istiyoruz, özerklik istiyoruz diyemez. Bugün devlete başkaldıran HDP’nin kapatılmasını çözüm olarak bulmuyoruz. HDP’nin yöneticileri en güzel yerde, pırıl pırıl yüksek binalarda oturuyorlar. Neden evlerinin önüne hendek kazmıyorlar?”