Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yaptığı Konuşma
Efendim bugün hayırlı bir gün için buradayız. İstanbul üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul. İstanbul sadece Türkiye’nin değil, dünyanın gözbebeği ve İstanbul’a Türkiye’nin 80 ilinden insanlarımız gelir. Kimisi kazanmak için, kimisi gezmek için, kimisi eğlenmek için, kimisi İstanbul’u bir basamak yapıp başka yerlere gitmek için ama sonuçta İstanbul hepimizin gözbebeği. 1960’lı yıllarda, 70’li yıllarda Anadolu’nun pek çok yerinden insanlar İstanbul’a geldiler, gecekondularını yaptılar ve İstanbul’da hayata tutunmaya çalıştılar.
BU ZATEN SİZİN HAKKINIZ, ANANIZIN AK SÜTÜ KADAR HELAL TAPULARINIZ
Az önce arkadaşlarım anlattı, ifade etti, 60 yıldır, 40 yıldır çözülemeyen tapu sorunu. Bu insanlar 40 yıldır bu evlerde oturuyorlar. Bu evlerde çocuklarını büyüttüler, okula gönderdiler, bu evlerde çocuklar üniversiteyi bitirdi ve bu evlerde yeni çocuklar, İstanbullular doğdular ama bu aileler bir türlü tapularını alamadılar. Belediye Başkanımız ahdetmişti biz tapuları vereceğiz diye. Ve bugün son halkasını teslim ediyor, yeniden yeni tapularını alacak olan bütün vatandaşlarıma hayırlı, uğurlu olsun diyorum. Sizin hakkınız zaten bu, ananızın ak sütü kadar helal tapularınız.
BİZ KENDİ ÜLKEMİZDE, HEP BERABER BİRLİKTE 80 MİLYON HUZUR İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ
Efendim burada adalet yazıyor. Doğru adalet için, bu ülkede adalet için 732 kilometreyi her metresini, her santimini yürüyerek bitirdim. Sadece benim için mi? Hayır. Benim çok şükür bir derdim yok, bir şikayetim yok. Ama bu ülkede kim adalet istiyorsa, görüşü ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun kim adalet istiyorsa sözüm söz bu can onun yanında olacaktır, onun için mücadele edecektir. Onun adaleti sağlaması için mücadele edecektir. Adalet bunun için. Hepimiz birlikte yaşamak istiyoruz. Hepimiz beraber huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kavga istemiyoruz, gerginlik istemiyoruz. Her evde aş olsun, iş olsun istiyoruz, herkes evinde huzur içinde yaşasın istiyoruz. Her evde barış olsun istiyoruz niye kavga edelim, hangi gerekçeyle kavga edelim. Geriyorlar ortamı. Biz gerginlikten yana değiliz. Biz kendi ülkemizde hep beraber birlikte 80 milyon huzur içinde yaşamak istiyoruz.
KALBİMİZ AFRİN İÇİN ATIYOR, AFRİN’DE ASKERLERİMİZ VAR
Bakın kalbimiz atıyor, ne diye atıyor? Afrin için atıyor, Afrin’de askerlerimiz var. Onların başımızın üstünde yeri var. Onlar mücadele ediyorlar eksi 30 – 35 derecede, zor şartlarda mücadele ediyorlar biz kendi ülkemizde huzur içinde yaşayalım diye. Terör örgütleriyle mücadele ediyorlar. Terörden en büyük acıyı çeken bir ülkenin vatandaşları olarak kendi ülkemizde terör istemiyoruz. Hiçbir ülkede de terör istemiyoruz. Ortadoğu’nun kan gölüne dönmesini de istemiyoruz. Biran önce Ortadoğu’nun her tarafında barış olsun, huzur olsun, herkes ama herkes kardeşçe yaşasın. En büyük arzumuz budur.
ADALETİ, HAKKI VE HUKUKU BİRLİKTE SAĞLAYACAĞIZ
Bir sorunu çözmek için önce inanmak lazım, ben bu sorunu çözeceğim demesi lazım. Sorunu çözmeye inanacak ki düşünceyi oraya kilitleyebilsin, emeğini oraya kilitleyebilsin. Ben bu sorunu çözeceğim, Kartal’da binlerce kişi en şimdi vereceğimiz tapuyla 700’i aşkın kişi eğer bir evde oturuyor ve tapusu yoksa ve yıllardır mücadele ediliyorsa ve yıllardır söz verildiği halde yerine getirilmiyorsa ve bir Belediye Başkanı ben bu sorunu çözmeye kararlıyım, çözmek için mücadele edeceğim diyorsa, bugün geldiğimiz tablo inanmışlığın bir sorunu nasıl çözeceğini bize gösteriyor. İnanmışlığın. Onun için söylüyorum, bir sorunu çözmek için önce soruna kilitleneceksiniz. Ben bu sorunu çözeceğim diyeceksiniz. Azim ve kararlılıkla yola çıkacaksınız. Azim ve kararlılıkla yola çıkarsanız çözemeyeceğiniz hiçbir sorun yoktur. Biz sorunları çözmek için ortak aklı egemen kılıyoruz. Elbette ki oturacağız, elbette ki konuşacağız, akıl akıldan üstündür, birisi benden daha iyi düşünebilir onun düşüncesini alacağız, onun görüşünü alacağız. Ama kim adaletsizlikle karşı karşıya ise, kim hak aradığı halde yıllardır o hakkı ve hukuku alamıyorsa, adaleti sağlayamıyorsa biz hep beraber birlikte mücadele edeceğiz. Adaleti, hakkı ve hukuku birlikte sağlayacağız.
GEBZE’Yİ VE KOCAELİ’Nİ ALACAĞIZ, TAPU SORUNUNU TAMAMEN ÇÖZECEĞİZ
Tabi sanmayın sadece bu sorun Kartal’da çözüldü. Evet Kartal’da çözüldü bu sorun. Ama bu sorunu yaşayan Türkiye’de binlerce insan var. Daha burnumuzun dibinde Gebze var. Onlarca yıldır çözülemiyor. Daha ben Genel Başkan olmadan, Grup Başkanvekili olmadan düz bir milletvekili iken oraya gittim ve o bölgede yine toplantı yaptık, yine defalarca söz verildi bu sorunu çözeceğiz diye. Ama çözülmedi. Çözemiyorlar. Kim çözecek? Biz çözeceğiz. Kim çözecek? Biz çözmek için mücadele edeceğiz. Kartal’dan Gebze’ye selam gönderiyorum, Kartal Belediyeyi CHP’ye verdi sorunu çözüldü. Gebze ve Kocaeli sana sesleniyorum, Gebze’yi ve Kocaeli’ni alacağız tapu sorununu tamamen çözeceğiz tamamen.
Neden böyle özgüvenle söylüyorum? Nedeni şu arkadaşlar, biz cebimiz için çalışmıyoruz, biz vatandaş için çalışıyoruz. Vatandaş rahatsa ben rahat olacağım, vatandaş evinde huzur içinde yaşıyorsa ben huzur içinde olacağım. Vatandaşın derdi var ben keyfime bakıyım olursa o memlekette huzur olmaz. Ne zaman vatandaş huzurlu siyasetçide huzurlu olacak. Eğer siyasetçi huzurlu, vatandaş huzursuzsa o memlekette bir sorun demektir. Demek ki biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkenin bütün sorunlarını çözmeye talibiz ve bütün sorunlarını azim ve kararlılıkla ve akılcı politikalarla çözeceğiz. Sözümüz sözdür.
HERKESE EŞİT HİZMET GÖTÜRECEĞİZ
Her gittiğim yerde Belediye Başkanlarıma şunu söylüyorum, sizden sadece iki şey bekliyorum. Bir; seçildiğiniz andan itibaren siz artık bütün beldeye eşit hizmet götüreceksiniz. Efendim şu bizim partili değil, bu mahalle bize az oy verdi diye bir ayrım yaparsanız, önce ben sizin yakanızdan yakalarım. Hiç ayrım yapmayacaksınız, ayrılık, gayrılık olmayacak bütün vatandaşlara eşit hizmet götürülecek. Çünkü biz halkın partisiyiz, bize oy vermedi diye bir vatandaşı düşman ilan edebilir miyiz? Bize oy vermedi diye bir vatandaşı kötüleyebilir miyiz? Bize oy vermedi diye bir vatandaşa sana hizmet getirmiyorum diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Biz cumhuriyetten yanayız, demokrasiden yanayız, haktan yanayız, hukuktan yanayız ve en önemlisi adaletten yanayız. Herkese eşit hizmet götüreceğiz.
HARCADIĞINIZ HER KURUŞUN HESABINI MİLLETE VERECEKSİNİZ
İki; bir şey daha söyledim. Siz milletin parasını harcıyorsunuz, millet belediyeye vergi ödüyor, vergi alıyorsunuz. O halde harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Harcadığınız her kuruşun hesabını halka vereceksiniz, belde halkına vereceksiniz. Şunu yaptım maliyeti şu, şunu yaptım maliyeti şu, şunu yaptım şu kadar para harcadım. Biz bunu öğrenmek istiyoruz. Bu demokrasinin çıkış fikridir, çıkış düşüncesi. Eğer para harcıyorsanız kamu adına onun hesabını millete vereceksiniz. Demokrasinin özü budur.
Belediye Başkanlarıma ikinci talimatım kesinlikle harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Bugün saraylarda oturanlar sarayı kaça yaptığını millete söylemiyorlar. Ama sözüm söz her kuruşun hesabını bu millete vermek benim namus borcumdur. Benim onlardan bir farkım var, çok temel bir farkım var. Onlar kul hakkını yerler, biz kul hakkını yemeyiz. Kul hakkını sonuna kadar savunuruz ve koruruz. Eğer her kuruşun hesabını verebiliyorsanız, millete veriyorsanız sizden daha değerli birisi yoktur. Bizim siyaset felsefemizde, ahlak felsefemizde, inanç felsefemizde böyledir. Her kuruşun hesabını millete vermek.
Bugün güzel bir toplantı yapıyoruz, yıllardır evlerinde huzur içinde oturamayanlar, acaba bir gün ben tapumu alır mıyım diyenler bu salondalar. Onlara biraz sonra törenle tapularını teslim edeceğiz. Bütün vatandaşlarım evlerinde huzur içinde otursunlar, huzur içinde yatsınlar, huzur içinde çalışsınlar, evlerine akşam huzur içinde dönsünler. Tapu çok değerlidir ve o değerli tapuyu size teslim eden Belediye Başkanımıza da yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.
İNANÇLA, KARARLILIKLA HAK, HUKUK VE ADALET DİYEREK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ
Efendim sizlere en içten selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Sizlerle beraber olmak benim için şeref, benim için onur. Sizlere hitap etmek benim için şeref, benim için onur. Türkiye’nin çok zor şartlarda olduğunu da biliyorum. Ama bütün olumsuzluklara rağmen güçlü bir irademiz, güçlü bir umudumuz ve güçlü bir cesaretimiz var. Hiç kimse inandığımız yoldan bizi döndüremez. İnançla, kararlılıkla hak, hukuk ve adalet diyerek yolumuza devam edeceğiz. Her vatandaşın hakkını ve hukukunu sonuna kadar koruyacağız.
Hepinize en içten selamlarımı, sevgilerimi, saygılarımı ve muhabbetlerimi sunuyorum. Sağ olun, var olun diyorum.