Karar çıktı: Galatasaray CAS’a gidiyor

Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, sarı-kırmızılı kulübün geçmişte kötü yönetildiğini ifade ederken, UEFA'dan gelen 1 yıl Avrupa'dan men cezasını ise CAS'a (Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi) taşıyacaklarını açıkladı.

Galatasaray Kulübü'nün mart ayı olağan divan kurulu toplantısı Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu’nda geniş bir katılımla gerçekleşti. Toplantıda kürsüye çıkan Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, UEFA’dan alınan ceza, Galatasaray Adası, futbol takımı ve amatör branşlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

UEFA’nın Galatasaray ile 2014 yılının Mayıs ayında anlaşma yaptığını söyleyen Özbek, “Bu anlaşmanın gereği, o güne kadar 2012-2014 yılı arasında dönemi kapsayan 3 dönemde Galatasaray'ın futbol şubesi ile ilgili Sportif A.Ş'nin yapmış olduğu zararlarla ilgili uyarıda bulunmuş. Toplam zarar 164 milyon Euro. Bu anlaşma 16 Mayıs 2014'te yapılmış, bu anlaşmaya bağlı olarak UEFA, Galatasaray'dan bu zararları giderici maiyette tedbirler almasını istemiş” diye konuştu.

“ULUSLARARASI DENEYİMİ OLAN BİR AVUKATLA SAVUNMAYI HAZIRLADIK”
2015 yılının Ekim ayında UEFA’nın kulübü ziyaret ettiğini belirten Dursun Özbek, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizi, söz konusu 2012-2014 yılları arasındaki zararlarla ilgili açıklamada bulunmak üzere Cenevre'ye davet ettiler. Ben ve ekibim oraya gittik. Kendilerine yapılan bu zararların neden geldiği konusunda izahat verdik, gerekçeleri anlattık. Ondan sonraki süreç, bize de söylediler, bu yapılan araştırma ve inceleme neticesinde bir rapor hazırlıyorlar. Bu raporu UEFA içindeki sisteme göre bir yargılama kurulu var. Buraya sevk ediyorlar. Sevk ederken de mevcut duruma göre cezayı niteliğinde tavsiyede bulunuyorlar. Şubat ayında bizi de davet ettiler. Biz kendi bünyemizde çalışmalar yaptık. Hazırlıklarımızı sürdürdük. Bir de uluslararası deneyimi olan bir avukatla savunmayı hazırladık. Oradaki savunma şöyle oldu; onlara sunduğumuz gerekçeler doğrultusunda hakimler kuruluna benzer şekilde, Galatasaray'ın mevcut durumu, yeni yönetimin getirdiği şekli ve amacımızı anlattık. Burada amacı anlatırken bir şeye dikkatlerini çektik. Galatasaray'ın 2013-2014 sezonunu ilgilendiren zararı 70 milyon Euro, 14-15'te 55 milyon Euro. 15-16 sezonunu kapsayan dönem zararı Kasım ayı itibari ile 26 milyon Euro olmuştu. UEFA'nın bize tavsiye edilen karar tebliği sırasında, bazı yaptığımız çalışmaların neticesini almıştık, ikinci projeksiyon gönderdik. 26 milyon Euro ama bizim daha önce yaptığımız çalışmaların neticesi ortaya çıkıyor, sizin de tavsiye ettiğiniz 10 milyon Euro'nun da altına 4-4.5 milyon Euro'ya çekiyoruz diye ilave bir bilgi verdik.”

“CEZAYI CAS’A TAŞIYORUZ”
Savunma yaparken Galatasaray’ın söz konusu dönemlerde zarar ettiğini söylediklerini vurgulayan Dursun Özbek, “Şu kadar transfer yapacağım demiştir, üzerine çıkmıştır. Bunların hepsi bir vaka. Bu zararlar yapılmış, yapılmaması gereken transferler yapılmış, söz verilen maaş taahhütleri aşılmış. Sizin regülasyonlarınız çerçevesinde FFP uygulamasını delen, buna uymayan taraflara uygulanmak üzere 10 çeşit ceza var. Sen gidiyorsun bunun en kötüsünü seçiyorsun. Galatasaray bugüne kadar uyumsuzlukla gelmemiş. En değerli markalardan birisi. Bu cezayı en kötü şeklinden çıkart. Cezanın öldürücü maiyette olmaması gerekir. İhtar maiyetinde olursa iyi olur dedik. Çok enteresan ben bunları söylerken incelemeyi yapan kişi söz aldı. 'Başkan, sen böyle diyorsun ama bakın 2014'te incelemeye geldiğimizde Mayıs 16'da siz bize dediniz ki yönetim olarak bu zararları yaptık ama bu sezon 1 milyon Euro da kara geçiyoruz. Sonrasında 70 milyon Euro zarar açıkladınız. Eğer bize bu kadar zarar ediyoruz deseydiniz size 5 sene izleme verirdik. Siz niye o zaman bunu açıklamadınız. Niye şeffaf değildiniz. Bize 2 sene izleme verin diyorsunuz şimdi' dedi. Söz aldım 'Biz yeni bir yönetimiz. Benim maksadım Galatasaray finansal açıdan zor durumdadır, bunu düzeltmeye geldim. Bundan izleme istiyorum. Başka olarak size diyorum ki, ben bunu düzeltmek üzere geldim. Ben Galatasaray'ın finansal yapısından çıkartmaya geldim. Niye bana bir şans vermiyorsunuz, bu taahhütle gelen bir yönetimi zora sokacak bir karar alıyorsunuz' dedim. Neticede 1+1 yıl olan ceza, sadece 1 yıl olarak tebliğ edildi. 10 milyon Euro koşulları kaldırıldı ve bugünkü duruma geldik. Ayrıca şunu söylemek istiyorum, 1. seviyeden UEFA tarafından bizzat şahsıma, yapılan müdaafanın, konuşma yapan kişinin konuşmanın inandırıcı bulunduğu ve UEFA'da pek rastlanmayan bir alt kurulun tavsiye ettiği ceza yerine, düzelterek verdiklerini söylediler. Buradan bir başarı öyküsü çıkartmaya çalışmıyorum. Tüm netliği ve açıklığı ile ne yaptığımızı anlatıyorum. Eğer biz UEFA'dan ceza almasaydık bir başarı öyküsü olarak anlatılabilirdi. İşin sonuna gelmedik. Şu anda kararı CAS'a taşıyoruz. Aynı savunmayı biraz daha kuvvetlendirerek CAS'ta yapacağız. Tüm ümidim Galatasaray'ın muhatap olduğu prestijini zedeleyen bir kararı kaldırtmak. Çok hırslı çalışıyoruz. Çok inanarak çalışıyoruz. CAS'ı da inandırmaya çalışacağız. Bu manada bu çalışmalar esnasında destekler olmuştur. Başkan ve yönetim kurulu son derece kuvvetli çalışmışlar, ancak destek almışlardır. Gençlik ve Spor Bakanlığı'na, Türkiye Futbol Federasyonu'na ve bize destek veren herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“GALATASARAY GEÇMİŞ DÖNEMLERDE KÖTÜ YÖNETİLDİ”
Galatasaray’ın geçmiş dönemlerde kötü yönetildiğini ifade eden Dursun Özbek, “Galatasaray'ın geçmişte yaptığı yönetim tarzları vardı. Bundan dolayı soruşturma istendi. Müracaat eden kişilere ve kamuoyuna bunu söylemiş ve bu konuyu dikkate alıyoruz. Benim başkanlığımdan başlayarak geriye dönük araştırma yapacağız. Bir çok firma ile görüştük. Biri ile sözleşme aşamasına geldik. Sözleşme imzalanana kadar isim zikretmek istemiyorum. Sözleşme imzalandıktan sonra da yine saklı tutuluyor, araştırmanın maiyeti nedeniyle. Biz Galatasaray'a fayda sağlamak üzere, camianın taleplerini dikkate almak üzere geldik. Kimse aksi şekilde düşünmesin. Bir konu bakın, Galatasaray Sportif AŞ çok büyük değerimiz. Mağazacılık AŞ'de var. Bende yönetimde artık Galatasaray Sportif AŞ, müzmin, devamlı zarar edilen bir yer olmasından çıkmak istiyorum. 70 milyon Euro zarar edersen kötü yönetim, 30 milyon Euro zarar edersen iyi yönetim. Hayır bu değil. İyi yönetilince kar edebilecek bir kar edecek bir kurum. Bunu ispatladık. Mağazacılık ilk defa 20 milyonluk hedef koymuştuk. Bunu 30-40 milyon TL'ye çıkartmak için uğraşıyoruz. Bu maksatla 'tek bilek, tek yürek' kampanyası başlattık. Hemen sataşmaya başladılar. 80 kuruşa yaptırıyorsun, 5 TL'ye kulübe satıyorsun. Kulübe maliyeti 80 kuruştur. 10 liraya satıyoruz. Maksat maddi değeri değil. Galatasaray'a ortak payda üretmek üzere yapılmıştır. Anlaşılmaz bir şekilde, gazetelerde okumuşsunuzdur. Yönetim 80 kuruşa yaptırdı 4 TL'ye fatura etti diye. Maksadı anlamıyorum. Niye beni ve yönetimi aramazsın, sormazsın. Mağazacılık 100 bin küsür eşya var. Niye onları sormazsın. Çünkü bileklik bir sembol. Birlik ve beraberliği sembolü. O zaman kardeşim biz bu sembolü bombalayalım. Eğer Galatasaray bu zor günlerden kurtulma çabasında ise sizin desteğiniz olmadan, en iyi yönetimi getirin, camia bir araya gelmezse birlik ve beraberliği sergilemezse bu durumda çıkamaz. Başarı hepimizi başarısı. 10 lira verip bir bileklik alan da 10 tane alan da 100 tane alan da eş değer. Galatasaray'ın birlik ve beraberliği Türkiye çerçevesinde ve Dünya çerçevesinde tanıtmak. Ben savunmamı yaparken bu bilekliği hakime gösterdim. Biz kötü zamanlarda bir araya gelmesini çok iyi biliriz. Bu bizim sembolümüz dedim. Biraz da bilgi verdim. Bu bileklik kampanyası her şeye rağmen nereye gidiyor. 1 milyon satarsak iyi demiştik. Şuan da bir milyonu geçtik. Mayıs'a kadar 2-2.5 milyon civarında bitireceğiz. Bu bir semboldür. İftiharla taşıyorum. Birlik ve beraberliği sembolüdür. Bir tanesini alın ve görünür şekilde bileğinize takın” açıklamasını yaptı.

GALATASARAY ADASI KONUSU
Ada'ya Kasım ayında süresi dolmadan, kiracının kontratının bittiği için tahliye davası açtıklarını belirten Özbek, "Hakimle de konuştuk. Mayıs ayına duruşma günü vereceğini söyledi. Karşı tarafta, aldığımız kararın iptali için dava açtı. Amacı olayı uzatmak, bedavaya yakın bir ücrete oturmaya devam etmek. Duygun ağabey döneminde açılan davada da sona yaklaşıyoruz. Lehimize bir karar bekliyoruz. Şundan emin olun, Galatasaray'ın her konusu, şahsım ve yönetim kurulu tarafından bizzat takip ediliyor. Kalamış’ta da bir kiracımız var. Duygun ağabey döneminde yine tahliye için, orada da şöyle bir şey var kiralanmış yerimiz var ama ay başı gelince para yok. Bir takım hizmetler ve faaliyetlerde bulunuyor, kulüp kira bedeli olarak herhangi bir gelir sağlayamıyordu. Çok enteresan Galatasaray'daki tuhaf işlerden birisi. Önce davayı açmak için kontrata baktık. Dediler kontrat yok. Dalga mı geçiyorsunuz dedim. Bu kiracı ne sıfatla duruyor. Bir kontrat vardı ama yok diyorlar. Bu nasıl iş? Böyle bir kurumda kontrat nasıl yok olur? Teşekkür ediyorum Balaban'a konuyu biliyordu, bana bir fotokopi verdi. Her iki tarafta imzalamış. Davayı açmaya fotokopi olan bir kontrat ile gittik. Fotokopiye bağlı olarak değerlendiremeyiz dedi mahkeme. Dava hala devam ediyor. Bu dava aleyhte gibi gözüküyor. Davacıyı çağırdık. Bunun aslı sende var mı? Yok ağabey dedi. Çıkıyım ama benim burada masrafım, harcamam var. Sen burada çıkarsan, yaptığın demirbaşları bırakacaksın diye fotokopide madde var. Sonuç almak aynı adadaki gibi mahkeme üzerine mahkeme, mahkeme üzerine mahkeme. Sonuç, 5-6 yıl olmasına rağmen daha ne kadar uğraşırız Kalamış'ta belli değil. Kulüp ile senin aranda bir problem var. Sende burada kalmak istemiyorsun. Paramı ver gidiyim diyor. Gelin bir uzlaşma yapalım diyorum. Mevcut şartlarda belirli bir süre daha kal. Noter'de gidelim tahliye taahütle çıkmak üzere bir anlaşma yapalım diyerek sulh yaptık. 12-14 ay içerisinde Kalamış'ı bize teslim edecek. Biz burayı ihaleyi açtık. İki teklif geldi. Birisi geri çekti. Verilen teklif şu anki tekliften daha iyi ama yeri teslim edemiyoruz. Kiracı çıkmıyor. Kendine göre haklı sebepleri var. Daha iyi teklif verse bile ne yapabilirim. En kısa sürede tahliye üzerine uzlaştık. Sonra ihale ile Galatasaray'a maksimum üst seviyede kiracı alacağı” ifadelerini kullandı.

“UEFA MAAŞLARDA 65 MİLYON EURO’YU GEÇME DİYOR”
UEFA’nın daha önceki dönemlerde futbol harcamalarının aşağı çekilmesi kriteri olduğunu vurgulayan Özbek, "Son aldığı karar metinde de bunu yazmış UEFA. Bu noktayı eksik ifade ettim. Ey Galatasaray 1 yıl men cezası veriyorum, zannetme ki gözümü üzerinden ayırdım. Bir sene men aldın bu iş kapandı. Diyor ki sporcularla ilgili maaş, prim her şey 65 milyon Euro seviyesinde tutmak zorundasın. Bunu geçemezsin. Bizdeki futbol, Galatasaray futbol takım, bu seviyelerde seyrediyor. Önce nasılmış. Önce bu söz konusu maaşlar 105 milyon Euro seviyesindeymiş. Bunu şunun için söylüyorum kulüp bu duruma nasıl geliyor. Bir çok sebebi var. Şuna dikkatinizi çekmek istiyorum UEFA incelerken çok yönlü inceliyor. Ne kadar gelirin, ne kadar masrafın var. Buna göre bize şart koşuyor. 3 sene evvel 105 milyon, 95 milyon bu seviyede seyrettiği için, buna göre ceza verdiği için, lütfen maaşlarda 65 milyon Euro'yu geçme diyor. Biz zaten bunu önceden tespit etmiştik. UEFA'ya giderken bu rakamı söylemiştik yaptığımız projeksiyonda. Rakamlar yarı yarıya inmek zorunda kaldığı zaman bazı harcamalara çok dikkat etmek lazım. Bunları düşünürken, asla sportif başarıdan tavizi düşünmedik. Şişkin kadro ile gidince başımıza gelen belli. Futbolda şuanda ligdeki konumumuz pek iyi değil. Bir sürü sebebi var. Mali sebepler sadece birisidir. Biz yine bu şekilde dahi en iyi başarıyı yakalayacak şekilde, Türkiye Kupası'nı kovalıyoruz, ligde de en iyi sıralamayı elde edecek şekilde çabalıyoruz” şeklinde konuştu.

“BAŞARIYI PARA İLE SATIN ALMA PRENSİBİNDEN VAZGEÇTİK”
Amatör branşlardaki takımların durumları hakkında da bilgi veren Dursun Özbek, “Basketbolda bu sene ilk 3 içerisinde bitireceğimiz kesin, play-off ve final oynamak. Şampiyon olmak istiyoruz. Eurocup'ta Bayern Münih ile iki maç yapacağız. Final şansımız yüksek. Bu finali kazanmak istiyoruz. Haksız yere Euroleague dışında kaldık. Tekrar Euroleague için bunu kazanmak istiyoruz. Bayanlarda da ilk üç, play off hedefliyoruz. Eurocup'ta çeyrek finaldeyiz, ilk maçı kaybettik ancak evimizde oynayacağımız maçta tur atlayacağımızı düşünüyorum. Bütçe olarak gelir gider farkını dikkate aldığınız zaman 2013 sezonunda -20.5 milyon Dolar. 2014'te -20.5 milyon Dolar. 2015'te 10.5 milyon Dolar. Bizim çalıştığımız şu dönemde -6 milyon Dolar. Başarı için milyon milyon dolarlar harcamak mühim değil. Galatasaray'ın faydasını gözetmek önemli olan. Mücadele ettiğimiz takımların hepsi 20-25 milyon Dolarlık bütçelerle oynuyorlar. Hiç birisinden de aşağı kalmıyoruz. Voleybolda da altyapıdan kuvvetli oyuncu potansiyelimiz var. Bütçemizi yine geçmiş dönemin altına çekerek. Kadın voleybolunda çok başarılıyız. Finale çıkıyoruz. Su sporlarında kürekte başarılı bir sezon geçirdik. Gençlerimizin gösterdiği performans çok memnuniyet verici. Hiç transfer yapmadan. Amatör spor diyorsunuz, amatör ruhuna aykırı olarak oyuncu transferleri, paralar.. Biz burada altyapıdan gençlerle mücadele ediyoruz. Amacımız önümüzdeki günlerde olimpiyat ve dünya şampiyonlarının çıkması ile yola devam ediyoruz. Amatör şubeler 40 milyon Dolar bir bütçe ile oynuyor. Getirisine baktığınız zaman hiç bir şey yok. 10 senede baktığınızda 400 milyon Dolar. Bunlardan vaz mı geçmeliyiz? Katiyetle hayır. Galatasaray'ın harcayacağı her kuruş çok önemli kuruş. Rastgele vurdum duymaz bir şekilde, o günkü şartlarda belli gündemi oluşturmak için harcanmaması lazım. Bu prensiple yola çıktık. Özellikle basketbolda bunu çok net hesapladık. 20 milyon Dolarlık gelir gider farkından, 6 milyona indik. Başarımız değişmedi. Başarıyı para ile satın alma prensibinden vazgeçtik” ifadelerini kullandı.
 

Google+ WhatsApp