Kanser hastaları için 'CAR-T hücre' tedavisi Türkiye'de
Dünya Aferez Birliği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, kanser hastalarının tedavisinde çığır açan 'CAR-T hücre' tedavisinin ilk defa Türkiye'de uygulanmaya başladığını söyledi. Altuntaş, "CAR-T hücresi immünoterapi yöntemidir. Kanser hastasından kendi doğal bağışıklık hücrelerini alıyoruz. Bunu laboratuvara gönderiyoruz. Laboratuvarda bu hücreler işleniyor. Bu hücrelere kanser hücrelerini tanıma özelliği kazandırılıyor ve kanser hücreleriyle savaşma yeteneği artırılıyor" dedi.
2018 yılında Dünya Aferez Birliği Başkanlığına seçilen Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, DHA’ya yaptığı açıklamada 'CAR-T hücre' tedavisinin geçen Salı günü ilk kez Türkiye'de hastanelerinde uygulandığını söyledi. Altuntaş, 'CAR-T hücresi'nin normalde vücutta bulunan bağışıklık hücrelerinin toplanıp laboratuvarda işlendikten sonra hem kanser hücrelerini tanıma özelliğinin kazandırılması hem de kanser hücrelerini daha da öldürme yeteneği kazandırılmasıyla oluşan hücreler olduğunu belirtti. Altuntaş, "Yani biz laboratuvar şartlarında normal bağışıklık hücrelerini alıyoruz, işliyoruz ve daha güçlü hale getiriyoruz. Bunların kanser hücrelerini tanımalarını sağlıyoruz. Bu bir nevi kişileştirilmiş tedavi yöntemi oluyor. Biz bunu faz-1 faz-2 klinik araştırmaları kapsamında çok uluslu ve çok merkezli bir çalışmanın parçası olarak ülkemizde ilk defa uyguladık. İlk uygulamamızı geçen hafta Salı günü yaptık. Tedavinin birinci haftasındayız" dedi.
'YÜZDE 80'LERE VARAN BAŞARILAR SAĞLAYABİLİYORUZ'
Altuntaş, 'CAR-T hücresi' tedavisinin immünoterapi yöntemi olduğunu ifade ederek, "Kanser hastasından kendi doğal bağışıklık hücrelerini alıyoruz. Bunu laboratuvara gönderiyoruz. Laboratuvarda bu hücreler işleniyor. Bu hücrelere kanser hücrelerini tanıma özelliği kazandırılıyor ve kanser hücreleriyle savaşma yeteneği artırılıyor. Bir nevi silahlanması güçlendiriliyor. Ve daha sonra da bu hücreleri biz uygun şekilde kliniklere gönderiyoruz. Kliniklerde de bunlar hastalara veriliyor. Ve kanserli olgularda özellikle hematolojik mahiyetlerde yüzde 80’lere varan başarılar sağlayabiliyoruz. Bu tedaviyi hastalarımıza klinik araştırma kapsamında ücretsiz uygulamaktayız" diye konuştu.
'HEMATOLOJİK KANSER TEDAVİSİNDE ÇIĞIR AÇAN TEDAVİ'
Altuntaş, 2016 yılından bugüne kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) binin üzerinde Avrupa Birliği'nde (AB) yaklaşık 400 uygulama olduğunu söyleyerek, "Aslında bu tüm dünyada da bir nevi yeni bir tedavi yöntemi. Esasında kanser tedavisinde çığır açan bir tedavi yöntemi olarak söyleyebiliriz. Ülkemizde ilk defa klinik araştırmalar kapsamında burada uygulandı. Fiyatının da Avrupa ve ABD gibi batı toplumlarında 450 bin doların üzerinde olan maliyetli bir tedavi yöntemi. Kemik iliği kanserlerine, kan kanserlerine klinik araştırmalar protokolü kapsamında uygulamaya devam edeceğiz. Özellikle hematolojik kanser tedavisinde çığır açan bir tedavi yönteminin ülkemizde de kanser hastalarına sunulmuş olması bir fırsattır diye düşünüyorum. Buna ulaşım imkanı sağlamak yine bir fırsattır diyorum. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik Araştırma Merkezi’nde CAR-T hücre tedavisi hematolojik kanserlerde klinik araştırmalar kapsamında yapılmaya devam edilmektedir" dedi.
'ŞUAN İÇİN ETKİLİ OLDUĞUNU GÖRMEKTEYİZ'
Türkiye'de CAR-T hücresi tedavi yönteminin başlamasından dolayı gurur duyulması gerektiğini ifade eden Altuntaş, "Ancak önümüzdeki süreçlerde de tedavinin uzun dönem sonuçlarını görmek lazım. Çünkü bu tür tedaviler inovatif tedavilerdir, yenilikçi tedavilerdir. Ondan dolayı bunların uzun dönem sonuçlarının beklenmesi gerekiyor. Biraz daha zamana ihtiyacımız var. Kanser tedavilerinde uzun dönemde beklenmeyen yan etkiler olabiliyor. Fakat bu 'klinik gelişmelerin önünde önemli bir engel' demek değildir. Bunlar yönetilebilir durumlardır özellikle kanser alanında. Ancak şuan için baktığımızda CAR-T hücre tedavisinin tüm dünyada yeni olduğunu görmekteyiz. Şuan için etkili olduğunu görmekteyiz. Fakat uzun dönem sonuçlarını bilmiyoruz. Bu yönden de sabırlı olmalıyız. Bilimsel çalışmalarımızı artırmalıyız. Hem merkez odaklı artırmalıyız hem de gönüllü sayısını artırmalıyız" diye konuştu.