İSLAM DİNİ MAGNA CARTA’dan 600 YIL ÖNCE İNSAN HAKLARINI DİLE GETİRDİ
Mazlumder Kayseri Şubesi tarafından organize edilen, İnsan Hakları Okulu seminerlerinin bu haftaki eğitimci Murat SERİM oldu. “İnsan Haklarının Dili” konulu seminer, Kayseri Sivil Toplum Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Eğitimci Murat SERİM; İnsan haklarına ait bir dilin ortaya çıkmasının sadece günümüze ait olmadığını, geçmiş yıllarda farklı toplum ve devletler tarafından da farklı şekilde yazılı veya sözlü metin şeklinde dile getirildiğini söyledi.
SERİM; Bir fikrin veya bir düşüncenin ortaya çıkışında neredeyse bütün kadim kültürlerin katkısı olduğunu, birçok kadim kültürün insana ve insanlığa dair temel kabullerinin olduğunu dile getirdi. Devletlerin, önceleri baskıya dayanan bir anlayışla yönetilmekte olduğunu, bu anlayışa son vermek amacıyla 1215 yılında İngiltere Kralı'na kabul ettirilen bildiri olan Magna Carta, insan hakları kavramının ilk belgesi sayılabileceğini belirtti.
Eğitimci Murat SERİM; oysa İslam tarihine baktığımızda ise ilk insan hakları evrensel beyannamesi olarak “Bütün Müslümanlar kardeştir”, Riba'nın her çeşidi ayağımın altındadır, tüm insanlar eşittir, zina haramdır, kan davaları kaldırılmıştır, Müslümanların can ve mal güvenliği koruma altındadır.” gibi insan hakları açısından son derece radikal kararlar, Magna Carta’dan 600 yıl önce insan hakları bildirgesi olarak kabul etmiştir.
SERİM; Günümüzde İnsan Hakları kavramını ideal ve ideoloji diyalektiğinden tamamıyla sıyırarak tartışmanın mümkün olamadığını, küresel hegemonya kavramı Liberalizmin (Liberalizm'in ilk büyük düşünürü 17. yüzyıl sonlarında eser vermiş olan İngiliz filozofu John Locke’dur.) Değerler sistemi çerçevesinde yorumlamak istemekte ve her fırsatta kavramın sağladığı meşruiyetle kendi ideolojisini dayattığını sözlerine ekledi.
Mazlumder dilinin İslam’ın dili olduğunu da sözlerine ekleyen SERİM, “Kim olursa olsun zalime karşı, kim olursa olsun mazlumdan yana” Mazlumder’in kuruluş felsefesi olduğunu ifade etti.
MAZLUMDER, mottosu olarak; “Adil şahitlik, doğrulamadan, kesin emin olmadan bir olay üzerine atlamamak, ötekileştirmemek, yaftalamamak esasları dahilinde hareket eden bir yapı olduğunu, masumiyet karinesine önem verdiğini de hatırlatarak sözlerini tamamladı