İHH afet eğitimlerine devam ediyor
İnsani Yardım Vakfı gönüllülere yönelik ilk yardım, yangın, telsiz kullanımı, kentsel arama-kurtarma, doğada arama-kurtarma ve suda arama-kurtarma eğitlerine devam ediyor.
İHH Arama Kurtarma Ekip Lideri, Afet Akademisinde Kentsel, Doğada Ve Suda Arama Kurtarma Eğitmeni Ahmet Erdem Bekar İnsani Yardım Vakfı’ndaki çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kirli ve temiz çalışma olarak adlandırdıkları eğitim çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Bekar, “Bu kapsamda kendi gönüllülerimizi eğitimlerimizi kendimiz veriyoruz. Geçen hafta Düzce’de bir eğitimimiz oldu. Önümüzde ki hafta Ordu da olacak. Bu noktada İHH İnsani Yardım Vakfı 1993 yılında Bosna Savaşı ile kuruldu. Biz zaten mazlum coğrafyalarda insanlara yardımcı oluyoruz savaş bölgelerinde, 2011 depremiyle beraber İHH arama kurtarma ekipleri kuruldu. 2014’te de bu ekipleri illere taşıdık. Şu an 61 ilde yapılanmamız var. Yaklaşık 20’ye yakında ilçemizde yapılanmamız var. Maraş depreminin öncesine kadar 2 bin- 2 bin 500 arası gönüllümüz vardı. Şu anda gönüllü sayımız 5 bine ulaştı. Bu kapsamda gönüllülerimize ilk yardım, yangın, telsiz, kentsel arama kurtarma, doğada arama kurtarma eğitimleri ve suda arama kurtarma eğitlerimizi veriyoruz. Bunlar 1,2,3,4 modül şeklinde eğitim veriyoruz. Bu modülleri tamamlayan arkadaşlara sertifikalar veriyoruz. Eğitim alan arkadaşlarımız, eğitimi olan arkadaşlarımız herhangi bir afet durumunda direk afet bölgesinde görevli oluyorlar. Maraş depreminde bizim 35 kişilik ekibimizden sadece 3 arkadaşımız katılamadı. Ondan öncesinde biz 17 gün boyunca görev yaptık. Bu 17 günün 14 gününde Maraş’taydık. Orada yaptığımız çalışmalarda 84 tane canlı kişiyi enkazdan çıkardık. 220’ye yakında maalesef cenaze çıkardık. Daha sonrasında Hatay’a geçtik. Orada da çalışmalarımız oldu. Maalesef zaten zaman çok geçtiği için cenaze çıkardık. Bu kapsam da 2014’ten beri yaptığımız çalışmalar da kentsel arama kurtarma eğitimlerinde arkadaşlarımız enkazlara götürüyoruz. Yıkılmış veya yıkılmamış binalarda kirli ve temiz çalışmalar yapıyoruz. Temiz çalışmalarda kaba arama, sesli arama gibi eğitimleri veriyoruz. Bunun yanı sıra kirli çalışmalar malzeme kullanımları hilti, demir kesme makinalarının kullanımlarını arkadaşlara gösteriyoruz. Eğitim alan arkadaşlar her hangi bir afet durumunda aldığı eğitime göre arama kurtarma çalışmalarına katılıyor. Geçen senelerde ekiplerimizin tamamı Kayseri ekibi de dahil yangınların hepsine müdahale ettik. Yahyalı’dan Marmaris, Manavgat yangınlarına müdahale ettik. Sel felaketleri oldu. Sel felaketleri oldu. Kastamonu, Düzce bu gibi yerlerde ekiplerimiz faaliyetlerini gösterdiler. Can Bahçesaray’da çığ düştü. Yine aynı şekilde ekiplerimiz olaya müdahale ettiler. Erciyes’te kayıp vakası vardı. Ona müdahale ettik. Türkiye şu anda bir afet bölgesi. Aklınıza gelen tüm afetleri yaşıyoruz. Deprem, sel, çığ bir tek tsunami olmadı. İnşallah olmaz. Onu da geçen depremde Hatay’da uyarısını verdiler. Biz de uyarı verdiklerinde orada Samandağ’ındaydık. Bunun dışında tüm afetleri yaşamaya başladık” dedi.
‘NE KADAR ÇOK GÖNÜLLÜMÜZ OLURSA O KADAR ÇOK İNSANA ULAŞIRIZ’
Gönüllü kişi sayısının fazla olması yardım oranını da yükselteceği vurgulayan Bekar, “Bizler elimizden geldiğince gönüllü arkadaşlara ulaşmaya çalışıyoruz. Ne kadar çok gönüllümüz olursa o kadar çok insana ulaşırız. Bizim amacımız insanı yaşat ki insanlık yaşasın. Biz din, dil, ırk ayrımı yapmadan kim mazlum ise ona yardımcı olmaya çalışıyoruz. Deprem de sen Türk değilsin, sen Müslüman değilsin demedik. Kim olursa olsun enkazdan insanları çıkardık. Elimizden geldiğince gönüllü arkadaşlarımıza eğitimlerimizi verip sürdürülebilir olması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Depremden sonra çok fazla başvuru oldu. Bizim ekibe 105 kişi başvuru yaptı. Tabi bunun devamlılığı biraz zor. Gönüllü olmak zaman isteyen bir durum. Yani zamanı olan insanlar eğitimlere faaliyetlere, operasyonlara katılabilir. Maalesef bu kapsamda Türkiye çalışma noktasında, izin alma noktasında biraz zorlanıyorlar. Afete gelirken bile iş yerinden izin alınırken maalesef iş yeri sahipleri burun kıvırabiliyorlar. İnşallah bundan sonraki süreçte daha dikkatli olurlar. Bu tarz afetlerde insanlara yardımcı olurlar. Bu tarz afetlerde insanlar yardımcı olabilmek için devletten şunu bekliyorum. Kim olursa olsun bu durumlarda idare izinli olunması gerekiyor. Bizimle beraber çalışabilecek arkadaşlara her zaman açığız. Bizim de kırmızı çizgilerimiz var. Yani gayri ahlaki durumlar söz konusu olduğu zaman biz o arkadaşlarla çalışamayız. Mütedeyyin insanlarda hiçbir sıkıntı olmadan eğitimlerini verip çalışabiliriz” şeklinde konuştu.