İçişleri Bakanı Soylu'dan 6 muhalefet partisinin bildirisine ilişkin açıklama
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 6 muhalefet partisinin ortak bildirisine ilişkin, “6+1’li mutabakatlarını bile büyükelçiye gönderiyorlar. Birkaç tanesi ifşa oldu diye başka bir büyükelçiye gönderiyorlar. Arkadaşlar bunun adı vatana ihanettir, bu kadar açık ve net. Ben ciddi bir şey söylüyorum. Kaç gündür de söylüyorum, söylemeye devam edeceğim” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, beraberinde İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ile birlikte Türkiye Belediyeler Birliği'nde düzenlenen Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü Hizmet İçi Eğitim Semineri'nin kapanışına katıldı. Törende konuşan Bakan Soylu, “Güvenlik eksenli, bir anlamda korumak eksenli bir konjonktürden geçiyoruz. İstikrarı korumak, güvenliği korumak, doğayı korumak gibi farklı kaygılar ve gayretler içinde bir dünya gündemini yaşıyoruz.
Daha da önemlisi, güvenliğin ekosistemi etrafımızda giderek daha da büyüyor. Siyasi istikrarı korumak, ekonomik alanı etkiliyor; sosyal alandaki bir farklılığın üretebileceği çatışma siyasal istikrarı etkiliyor; terör göçü, uyuşturucu terörü, bir virüs salgını yani sağlık, tüm dünyadaki güvenlik dengelerini etkiliyor. Tıpkı bir ağaç ve sürekli büyüyen gölgesi gibi insan aslında sabit, ama güvenliğin alanı giderek büyüyor. Eskiden devletin ve görevli kurumların sadece polis eliyle asayişi, asker eliyle sınırları koruduğu bir dünya modelinden bugün algılarımızın bile dezenformasyonla yönlendirilmesine karşı bir güvenlik ihtiyacı hissediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Biz son 4 yıldır dünyada en çok uluslararası yardım yapan ülkeyiz”
Türkiye'nin 4 son yıldır dünyada en çok uluslararası yardım yapan ülke olduğunu belirten Soylu, “Bakın bugün sizler Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün parçasısınız. Bu genel müdürlük 2018 yılında kuruldu, önceden Dernekler Dairesi Başkanlığı'ydı. Peki bu toplumun sivil toplum anlayışı sadece bu kadar mı geriye gider? Elbette ki hayır. Selçuklu'nun inanılmaz kervansaray sisteminden, derbent teşkilatından tutun Osmanlı'da zirvesini bulan vakıf geleneğine, loncalardan Ahilik Teşkilatı'na kadar uzanan bir karakter var. Bu karakterin Batı'yla büyük bir farkı var. Eylül ayında Balıkesir'deki toplantıda ifade etmiştim. Batı'da sivil toplumun gelişme dinamiği daha çok bilhassa İkinci Dünya Savaşı'nın etkisiyle devletlere bağlanan umutların boşa çıkmasıydı. Bizde ise sivil toplumun motivasyon kaynağı, güçlü devlet geleneği içinde sivil topluma tanınan özgürlükçü ve demokratik bir alanın varlığıdır.
Bu yüzden Osmanlı'daki loncalar, ayan, vakıf gibi yapılardan oluşan sivil toplum-devlet ilişkisi, modern dünyadaki sivil toplum-devlet ilişkisine oldukça benzer. Hem eskiye ait bu yapılar, hem de kendi kültürümüzden ve inancımızdan gelen ‘şura, istişare' geleneği, bugünkü modern anlamda bir sivil toplum alanının zeminini hazırlamıştır. , bizim ithal ettiğimiz bir anlayış değildir. Elbette ki örgütlenme biçimleri açısından dönemsel olarak etkilendiğimiz, örnek aldığımız modeller olmuştur, iyi uygulama örnekleri olmuştur. Sonuçta kökeni 16. yüzyıla dayanan bir sahadan bahsediyoruz. Bu kadar uzun bir sürede mutlaka kültürler arasında bu alanda da etkileşimler ve örnek almalar olmuştur. Ancak sivil toplum alanı, buradaki özgürlük alanı ve bunu korumaya yönelik medeniyet aklı, kendi özümüzden gelmiştir, ithal değildir, bize ait anlayışları ve değerleri barındırır. Biz son 4 yıldır dünyada en çok uluslararası yardım yapan ülkeyiz” diye konuştu.
“6+1'li mutabakatlarını bile büyükelçiye gönderiyorlar”
6 muhalefet partisinin ortak bildirisi hakkında Bakan Soylu, “6+1'li mutabakatlarını bile büyükelçiye gönderiyorlar. Birkaç tanesi ifşa oldu diye başka bir büyükelçiye gönderiyorlar. Arkadaşlar bunun adı vatana ihanettir, bu kadar açık ve net. Ben ciddi bir şey söylüyorum. Kaç gündür de söylüyorum, söylemeye devam edeceğim” diye konuştu.
STK ziyaretleri kapsamında 2019'dan bu yana toplam 5 bin 204 STK'yı ziyaret ettiklerinin bilgisini veren Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüklerimizin modern bir yapıya kavuşturulmasından eksikliklerinin giderilmesine, hizmet kalitesinin yükseltilmesinden sivil topluma yönelik hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde sunulabilmesi adına ‘konsept proje' adıyla bir projemizi de inşallah hayata geçirmenin gayreti içindeyiz. Yeni nesil nüfus müdürlüğü konseptinde olduğu gibi bu proje kapsamında da il müdürlüklerimizin yeni bir tasarımla modern bir görünüme kavuşmasını planlıyoruz. 40 ilde bu projelerin uygulanması talimatını da arkadaşlarımızla birlikte verdik. Görev sahamıza giren her başlıkta olduğu gibi sivil toplum alanında da dijitalleşmeye dair kilit hamleler yaptık. Bunların da en başında halen 123 bin 485 aktif kullanıcısı bulunan DERBİS geliyor. DERBİS üzerinden diğer kamu kurum ve kuruluşları ile yapılan entegrasyon sayısı da şu an 18'e ulaştı. Artık derneklerin gelir tahsilinde kullanılan e-alındı belgesi, ayrıca e-faaliyet ve e-tüzük belgeleri fiziksel ortamın yanı sıra, DERBİS üzerinden de alınabiliyor. Vatandaşların herhangi bir derneğin üyesi olup olmadığını sorgulayabilmeleri, üye olduğu dernekten e-Devlet üzerinden üyeliğini sonlandırabilmelerine ilişkin “dernek üyeliği sorgulama ve sonlandırma” hizmetlerini de tamamladık.
Bugüne kadar bu hizmet 3,8 milyon kez sorgulanmış ve bu hizmet kullanılarak 94 bin 363 kişi dernek üyeliğinden istifa etmiştir. Şunu söylemek isterim, bugün derneklerle, sivil toplumla ilgili iş ve işlemlerin yüzde 100'e yakını DERBİS üzerinden gerçekleştirilebilmektedir. DERBİS ve e-Devlet üzerinden yardım toplama başvurusunda bulunmalarına yönelik e-yardım toplama, derneklere elektronik tebligat yapılabilmesine ilişkin e-tebligat, derneklerin tutmakla yükümlü oldukları defterleri DERBİS üzerinde tutabilmelerine imkân sağlanması amacıyla E-defter, UYAP entegrasyonu, siyasi partiler bilgi sistemi-PARBİS gibi birçok dijitalleşme projesini inşallah kısa bir süre içerisinde hayata geçirmeyi planlıyoruz.
Önemle üzerinde durduğumuz bir diğer husus ve bu toplantının asıl konusu, elbette ki denetimlerdir. 15 Temmuz sonrasında ciddi bir denetim atağına kalktık. 2017 yılında denetlenen dernek sayımı 3 bin 682'ydi. Bir sonraki yıl bunu 5 bin 582 yaptık, bir sonraki yıl 2019'da 14 bin 639 olarak gerçekleşti, pandemi etkisiyle 10 bin 511 doğru bir azalış oldu. Sonrasında ise geçen yıl 17 bin 787'ye yükselterek bu ivmeyi devam ettirdik. Bu yıl da halen 5 bin 214 denetim gerçekleştirdik. İnşallah yılsonu hedefimiz de 25 bin sayısına ulaşmaktır.” dedi.