HEM YASADA HEM DE MASADA
Bizler Kamu Emekçisi iken Kamu Emeklisi olduk. Zannettik ki emekli olunca itibar görecek, hürmet edilecek ve geri kalan ömrünü insan onuruna yakışır bir maaş elde ederek, geçim kaygısı çekmeden huzurlu bir hayat sürebileceğiz. Yanılmışız. Tam tersi bir uygulamanın muhatabı olduk. Adeta yok sayıldık.
Hükümetin; mali disiplin, sıkılaştırma ve sıkı para politikaları gibi parametrelerinin en kolay uygulama alanı emekliler oldu. Çalışanlara uygun görülen 8077,00 TL seyyanen iyileştirme, vaad edilmesine rağmen emekliye verilmedi. Cumhuriyetin 100. Yılı münasebetiyle, kırılan gönülleri bir nebze onarmak amacıyla bir defaya mahsus verilen 5000,00 TL ile emekli büsbütün rencide edildi. Adeta emekli, çalışan çalışmayan ayırımına tabi tutuldu. Milletvekillerinin büyük bir bölümü aynı zamanda emekli vekildir. Emekliye reva görülen bu uygulama onlar için de tatbik edildi mi? Hayır. Milletvekili aynı anda hem vekil hem de emekli vekil maaşı alamaz denildi mi? Yine hayır. Ama SSK, BAĞ-KUR ve memur emeklisine gelince rahatlıkla engel konabiliyor.
Şu hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Evet, biz emekli olabiliriz ama hakkımızı koruyacak kadar da genciz. Emekliyiz ama sendikamızı resmileştirip kamusal haklarımızı elde etmek için mücadele edecek zihni, fikri ve bedeni dinçliğe de sahibiz, çok şükür.
Son uygulamaya gelince… Kamu çalışanlarına %49,25 zam verilirken en düşük memur aylığı 32.000,00 TL civarında oldu. En düşük memur emeklisi ise 14.000,00 TL. Arada fark her zam döneminde büyük bir uçuruma dönüşüyor. SSK ve BAĞ-KUR emeklisi için ortada dolaşan rakam 11.000,00 TL civarında. Büyük bir vahamet kesbediyor. Şehrimizde ev kiralarının 10.000,00 TL olduğu bir ortamda bu emekliler ay sonunu nasıl getirecekler? Bu arkadaşlarımızın okuyan çocukları olduğunu; sosyal, kültürel ihtiyaçlarını karşılamadaki güçlüğü takdirlerinize bırakıyorum.
Değerli Basın Mensupları!
Gelişmiş ülkelerin de emeklileri var. Ülkemize turist olarak geliyorlar. Güzel ülkemin her tarafını adeta karış karış gezebiliyorlar. Elbette gelecekler ve gezecekler. İmkânları buna gayet müsait. Ama benim emeklim; ayın sonunu nasıl getiririm hesabının içinden çıkamadığı için değil gezmek, zaruri ihtiyaçlarını teminden bile mahrum kalıyor. Sanki benim emekli kardeşim, bazı çalışanlar üzerinde bir yük ve devlet üzerinde de bir kambur olarak görülüyor. Emeklilerimizi bir sefil durumdan kurtarmak için acilen seyyanen ama yeterli oranda iyileştirmeye gidilmesini hükümetimizden bekliyoruz.
Bir başka garip konuyu da burada dile getirmek istiyorum. Çalışırken aldığımız aile yardımı ile çocuk paralarının emekli olunca kesilmesinin izahı yapılamamıştır. Bu konuda bir muhatap bulamadık, maalesef. Çok iyi bilinmektedir ki bizler işimizi bıraktık eşlerimizi değil. Çocuklarımızla da bağımıza hiç kopartmadık. Bu konunun hakkaniyete uygun şekilde telafi edilmesini bekliyoruz. Yukarda belirtmeye çalıştığımız hususlarla burada değinemediğimiz haklarımızın elde edilmesinin sıkı takipçisi olacağımızın bilinmesini kamuoyuna sunuyorum. Sözlerime burada son verirken şu cümlenin zihinlerde yer almasını diliyorum. Elbet bir gün “HEM YASADA HEM DE MASADA” yerimizi alacak, kendi haklarımızın takipçisi olacağız.