Hava kirliliğinden Türkiye'de her yıl 7 bin insan ölüyor

Türk Toraks Derneği Hava Kirliliği Görev Grubu adına konuşan Doç. Dr. Haluk Çalışır, Türkiye’de hava kirliliğe bağlı olarak her yıl 7 bine yakın kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Türk Toraks Derneği tarafından bu yıl 19’uncusu düzenlenen “19. Yıllık Kongresi” Antalya’nın turizm bölgesi Belek’te gerçekleştiriliyor. Türk Toraks Derneği Hava Kirliliği Görev Grubu adına konuşan Doç. Dr. Haluk Çalışır, Türkiye’de hava kirliliğe bağlı olarak her yıl 7 bine yakın kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Çalışır, kömürlü termik santrallere bağlı olarak 2 bin 800 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
6-10 Nisan tarihleri arasında Sueno Deluxe Otel’de gerçekleştirilen kongrenin bu yılki sloganları arasında “Birlikte daha güçlüyüz” teması ve “Şiddete Hayır!” sloganları yer alıyor. Kongreye, Göğüs Hastalıkları alanından yaklaşık 1500’ü aşkın hekimin katıldığı bildirildi. Son gelişmelerin ele alındığı kongrede 81 oturum gerçekleştirilecek. Kongreye yurtiçinden ve yurtdışından 400’ü aşkın konuşmacı ve oturum başkanı katılacak. Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, Türk Toraks Derneği’nin 24 yıllık geçmişi ile alanında alanından en çok üyeye sahip olduğunu ifade etti.

KAMPANYA 21 MİLYON KİŞİYE ULAŞTI
Tıp biliminin tüm bilimsel ve teknolojik gelişmelerden yararlanarak hızla gelişmekte ve değişmekte olduğunu aktaran 19. Yıllık Kongre Başkanı Prof. Dr. A. Berna Dursun ise, “Derneğimizin en önemli hedeflerinden biri yetişen yeni nesil ile birlikte tüm meslektaşlarımız için bilimsel ortam yaratmak ve güncel bilgi aktarımında bulunmaktır. Üye sayımız 5 bin kişiye ulaştı. Hastalığa oluşturan nedenlerin nedenlerini sorgulamaya çalışıyoruz. İlk gün toplumda şiddet toplumu olduğumuzu sorguladık. Çeşitli konularda sorgulamalarımız devam edecek. Neden bu kampanyayı yapmak istedik? Bugüne kadar kampanyaya 21 milyon erişim olmuş” diye konuştu.

EN SIK RASTLANAN ALERJENLER EV TOZU AKARLARI İLE ÇİMEN POLENLERİ
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Füsun Yıldız, Türkiye’de astım hastalarının klinik özelliklerini belirlemek amacıyla 14 farklı merkezden 1400 astım hastasının katılımı bir çalışma yaptıklarını kaydetti. En sık rastanan allerjenlerin ev tozu akarları ile çimen polenleri olduğunu aktaran Yıldız, “ Hastalık başlangıç yaşı 40 üzerinde olan astımlı hastaların (geç başlangıçlı astım) vücut kitle indeksi daha yüksekti yani daha şişmandı ve alerjik olmayan astım hastalık özelliği taşıyordu. Coğrafi bölgeler açısından astımlı hastalar değerlendirildiğinde allerji oranı en yüksek bölgeler Karadeniz ve Marmara bölgesi olarak bulundu. Hastalık kontrol düzeyi karşılaştırıldığında ise en yüksek kontrol oranı Marmara ve İç Anadolu bölgesinde yaşayan hastalarda saptandı” diye aktardı.

SOMA ARAŞTIRMASI
TTD Mesleki ve Çevresel Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu adına bilgi veren Prof. Dr. Peri Arbak 13 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleşen ve 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan toplu karbon monoksit zehirlenmesi faciasıyla ilişkili olarak Türk Toraks Derneği’nin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Maden faciasının sonuçlarına ilişkin bir dizi toplantı yaptıklarını aktaran Arbak, “Bu toplantılar öncelikle Manisa, Zonguldak ve Muğla’da gerçekleştirildi. Soma faciasından kurtulan ve Soma Devlet Hastanesi’ne başvuran 90 işçinin sağlık kayıtları incelendiğinde kaza alanından hastaneye başvuru süresi uzadıkça karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı morarma, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, çarpıntı, bulantı, görme bozukluğu, nefes darlığı belirtilerinin anlamlı oranda arttığı gözlendi” diye konuştu.

“İŞÇİLERİN YARISINA YAKIN BİR ORANINDA SOLUNUMSAL SEMPTOMLAR MEVCUTTU”
Araştırma sonucunda maden ocaklarında işçileri gaz zehirlenmesinden koruyacak önlemlerin alınmadığını ileri süren Arbak, “Bir yıl sonunda Soma Devlet Hastanesi’ne gelen ve kazadan kurtulmuş 39 gönüllü işçi üstünde yapılan çalışmada işçilerin yarısına yakın bir oranında solunumsal semptomlar mevcuttu ve yaklaşık üçte birinde pnömokonyoz (tozlu akciğer) ile uyumlu radyolojik bulgular izlendi” dedi.

“MUAYENE SÜRELERİ 20 DAKİKANIN ALTINDA OLMAMALIDIR”
Türk Toraks Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç ise göğüs hastalıklarının ideal muayene süresinin azlığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Kısa sürelerin, tanı ve tedavide hatalara, sağlıkta şiddete yol açma potansiyeli mevcuttur. Otomatik randevu sistemi ile ayarlanan ve çoğu hastanede 2 dakikaya kadar düşen muayene süreleri, hasta hekim arasındaki iletişimi bozan, hekimleri stres altında bırakan, teşhis ve tedavide hatalara yol açan, gereksiz tetkik ve tedavilere sebep olan bir uygulama olarak karşımızda durmaktadır. Ülkemizde çoğu sağlık kuruluşundaki randevu sistemleri ile verilen 2-10 dakika arasındaki sürelerin araştırmamız sonucunda yeterli olmadığı görülmüştür. Şu an mevcut olan süreler hasta muayenesi için gerekli olandan çok uzaktır. Süre 20 dakikanın altında olmamalıdır.

TÜRKİYE’DE 7 BİN,DÜNYADA 7 MİLYON KİŞİ HAVA KİRLİLİĞİNE BAĞLI OLARAK HAYATINI KAYBEDİYOR
Türk Toraks Derneği Hava Kirliliği Görev Grubu adına konuşan Doç. Dr. Haluk Çalışır ise Türkiye’de hava kirliliğinin haritasını paylaştı. Dünyada her yıl 7 milyon insanın hava kirliliğine bağlı olarak hayatını kaybettiğini ifade eden Çalışır, “Türkiye’de 7 bine yakın kişi hava kirliliği sonucunda oluşan hastalıklardan hayatını kaybetmekte. Kömürlü termik santraller bağlı ortaya çıkan 2800 kişinin öldüğü tahmin ediliyor. Kömürlü termik santrallerin hayata geçmesi halinde tehlike büyük bir noktaya ulaşacaktır. Kömürlü termik santral bize ölüm getirir” diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından de her yıl yaklaşık 7 milyon insanın iç ve dış ortam hava kirliliğine bağlı gelişen bir hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini aktaran Çalışır, “Muş, Iğdır, Siirt ve Bolu havası en kirli illerimizdir. Türkiye’de bir milyondan fazla nüfusa sahip illerimizde yaşayan yurttaşlarımızın tamamı yıl boyu izin verilen normal limitlerin çok üzerinde partikül maddeye maruz kalmaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalar Türkiye’de var olan kömürlü termik santrallerin 2.876 insanımızın erken ölümüne, 4.311 insanın hastaneye yatmasına, pek çoğu çocuklarda olmak üzere 800.000 kez astım atağı gelişmesine ve her 100 insanımızdan yaklaşık 2’sinin doğrudan ölümüne neden olduğuna işaret etmektedir” diye konuştu. 

Google+ WhatsApp