“Galatasaray taraftarı gördüğüm en iyi taraftar grubu”
Galatasaray’ın sezon başında kadrosuna kattığı Fernando Reges, Galatasaray Televizyonu’na özel olarak açıklamalarda bulundu. Fernando’nun açıklamaları şu şekilde:
‘ADAPTASYONUM ÇOK ÇABUK İLERLEDİ’
“İlk 1 ay tabii ki her zaman için zordur. İlk kez geldiğiniz bir yer ve yeni bir yere alışıyorsunuz. Adaptasyon sürecim çok çabuk ilerledi. İlk geldiğimiz zaman biliyorsunuz bir hazırlık maçı vardı. Galatasaray kariyerime çok çabuk şekilde giriş yaptım aslında. Ama burada herkesin yardımıyla birlikte çok iyi bir şekilde devam ediyorum. Ondan sonra da kazandığımız maçların verdiği moralle gayet iyi şekilde sürüyor.”
‘TAKIM ARKADAŞLARIMIN İNANILMAZ KATKILARI OLDU’
“Buradaki adaptasyon sürecimde takım arkadaşlarımın bana inanılmaz katkıları oldu. Onların bana yaklaşımı, diğer taraftan hocamız da benim için çok önemliydi ve bana verdiği destek tabii ki. Taraftarımızı unutmamak lazım. Çünkü onların da desteği ile birlikte adaptasyon süreci çok hızlı gelişti.”
‘BÖYLE BİR TARAFTAR GRUBU GÖRMEDİM’
“Mükemmel bir atmosfer yaratıyorlar. Hem içerde, hem de dışarda oynadığımız maçlarda her zaman bizim yanımızdalar. Şunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki, şu zamana kadar gördüğüm en iyi taraftar grubu. Hem oynadığım takımlarda hem de rakiplerimde hiç böyle bir taraftar grubu görmedim. 90 dakika boyunca bize destek veriyorlar. Onların desteği çok önemli. Umarım sezon sonu hep birlikte mutlu sona ulaşırız.”
‘GALATASARAY BENİ ÇOK İSTEDİĞİNİ GÖSTERDİ’
“Galatasaray'ın ne kadar büyük bir camia olduğunu, nasıl bir kültüre ve tarihe sahip olduğunu, Türkiye'nin en büyük camiası olduğunu biliyordum. Buraya gelmeden önce birçok teklif aldım aslında, ama bir futbolcu olarak mutlaka kulübün size yaklaşımı çok önemli. Galatasaray'ın bana yaklaşımı çok pozitif oldu. Beni gerçekten çok istediklerini gösterdiler. Bu da beni çok sevindirdi. Galatasaray gibi bir camia tarafından bu kadar istenmek beni mutlu etti. Sadece bilmediğim veya bu kadar bilgi sahibi olmadığım, taraftarın bu kadar takımlarına bağlı olduklarıydı. Onu da buraya geldikten sonra görme fırsatı buldum.”
‘IGOR TUDOR BÜYÜK POTANSİYEL SAHİBİ’
“Genç bir hocamız var ama bence kesinlikle büyük bir potansiyel sahibi bir hoca. Çok güzel çalıştığımızı düşünüyorum. Mutlaka kariyerinde çok daha iyi yerlere gelecektir diye düşünüyorum. Futbolcu olarak zaten geldiği nokta ortada. Hepimizin bildiği gibi çok önemli bir kulüpte oynadı. Diğer taraftan şu anda hoca olarak ondan her gün bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Oyun sistemi içinde de tabii benden beklentileri var. Bunu da her antrenmanda benimle paylaşıyor, ben de elimden geldiği kadar bunlara karşılık vermeye çalışıyorum.”
AHTAPOT LAKABININ GELİŞİMİ
“21 yaşındaydım. Manchester United'a karşı çeyrek final maçıydı ve inanılmaz iyi bir maç çıkarmıştım. Çok top kaptım ondan ötürü de Porto taraftarının bana böyle bir lakabı oldu. İlk başlarda tabii ki hoşuma gitti. Ondan sonra da bu lakabı devam ettirdim. Diğer maçlarda bu performansımı yansıtmayı sürdürdüm. Ve şu anda Galatasaray'dayım. Umarım aynı şekilde, aynı performansla bu lakabı devam ettiririm.”
8 KOLLU, 3 KALPLİ AHTAPOT…
“Ahtapotun bu özelliklerini ilk kez sizden duyuyorum. Şu an ahtapot lakabına bakış açım olumlu anlamda daha da değişti. Diğer taraftan benim de yapmak istediğim, saha içinde devamlı koşan, mücadele eden, kalbini ortaya koyan bir Fernando görüntüsü çizmek. Saha içinde hedefi doğrultusunda, arkadaşlarıma, takımıma maksimum şekilde fayda sağlayabilmek. O yüzden bu şekilde benzetebilirsiniz.”
KARİYERİNDEKİ TIRMANIŞI
“O geçiş hiç kolay olmadı. Brezilya'da Villa Nova kulübündeydim. 1 sene genç takım, 2 sene de profesyonel oynadım. Ondan sonra bir anda Portekiz'in en büyük kulübüne gittim. Tabii ki aynı dili konuşmak mutlaka çok büyük bir avantaj ama diğer taraftan yaşadığınız yer 10 bin nüfuslu bir yer ve bir anda çok daha büyük bir şehre gidiyorsunuz. O yüzden geçiş çok da kolay olmadı. Ondan sonra bana çok şeyler kattı. Çok güzel şeyler yaşadım bu kulüpte. 13 kupa kazandım ve bu yüzden Porto kariyerimde her zaman çok önemli bir yer taşıyacak.”
‘ANTALYASPOR MAÇI HEDEFE GİDEN FİNALLERDEN BİR TANESİ’
“Sezon başında tabii ki hep birlikte bir hedef koyduk. Şampiyonluk hedefi. Bu hedefe yürürken de her maç bizim için final. Hafta hafta, maç maç bakıyoruz. Şu anda da önümüzdeki maç Antalyaspor. Mutlaka zor bir maç olacak, iyi bir takıma karşı deplasmanda oynayacağız. Ama o da bu hedefe giden finallerden bir tanesi. Hedefimiz oraya gidip en iyi şekilde bu zamana kadar yaptığımız gibi mücadele edip güzel bir sonuçla ayrılmak.”
FERNANDO REGES İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?
VASCO DA GAMA: Babamın takımı. Babam için bazen destekliyorum. Ama aslında benim takımım Vila Nova. O nedenle benim devamlı desteklediğim bir takım değil aslında.
GOIAIS – ATLETICO: Unutamadığım maçlardan biri. Profesyonel olarak izlediğim ilk maçtı. Bir de kendi arkadaşlarımla, yaşadığım yerin dışına çıkıp beraber gittiğimiz bir maçtı. O yüzden o maçı unutamam.
VILA NOVA: Kalbimde yaşatacağım bir kulüp. Benim futbola başlamamı ve buralara gelmemi sağlayan bir kulüp. Aynı zamanda da profesyonel oyuncu olmamı sağlayan bir kulüp. O yüzden bütün rüyanın başlangıcı Vila Nova. Elimden geldiğince, ülkemde olduğum sürelerde onların maçına gitmeye ve desteklemeye çalışıyorum. Ama söylediğim gibi her zaman kalbimde yaşayacaklar.
VINICIUS - HUGO - RONAN - VITOR - EDUARDO - ALISSON - LEANDRO - FERNANDO - LUSI RICARDO - PAULO RAMOS - PEDRO JUNIOR: Vila Nova tarihinde çok önemli bir yeri var bu ilk 11'in. Çünkü U20 turnuvasına bu kadroyla katılıp Corinthians'a karşı çeyrek final oynamıştık ve kaybetmiştik. Onlar da zaten sonra şampiyon oldular. Ama kulüp tarihine adını yazdıran çok iyi bir kadroydu.
CEARA: 17 yaşındayken profesyonel kariyerimde ilk gol attığım takım. O yüzden kariyerimde çok önemli bir yer tutuyor.
SERRA DOURADA: İlk oynadığım stat. Doğduğum ve yaşadığım yerde bulunan bir stat. Aslında orada oynamak da çok zor. Çünkü çok sıcak. Fakat orada oynama fırsatı yakaladım.
PORTEKİZ: Portekiz benim için çok önemli bir ülke. İkinci evim olarak nitelendirebilirim. Kızımın doğduğu yer. Pasaportum da var. O yüzden Brezilya'da değilsem mutlaka Portekiz'de olurum.
ESTADUIO DO DRAGAO: Bu stat benim için çok önemli. Birçok başarıya imza attık burada. 6 yılda 13 kupa kazandık. Porto Kulübü'nün de benim için ne kadar önemli olduğunu söylemiştim. Orada inanılmaz iyi karşılandım aynı zamanda lakabımın takıldığı yer. Çok önemli başarılara imza attık.
MANCHESTER UNITED 2-2 PORTO: İnanılmaz önemli bir maçtı. Tabii herkesin seyrettiği bir maçtı. Manchester United'a karşı oynuyorsunuz. Rooney var, Tevez var, Ronaldo var. Öyle bir maçta, 21 yaşında böyle performans göstermek. Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde oynuyorsunuz ve Manchester United bir önceki sene Şampiyonlar Ligi'ni kazanmış bir takım. Bu maç, Avrupa sahnesine çıkmam için en önemli maçlardan biriydi hatta belki de en önemlisiydi. Diğer taraftan ahtapot lakabımı o maçta aldım.
WEST BROMWİCH ALBION: Manchester City ile ilk oynadığım sene içerde ve dışarda West Bromwich'e gollerim oldu.
FERNANDINHO: Çok sevdiğim bir insan. Arkadaşım hatta arkadaşımdan da öte kardeşim diyebiliriz. İngiltere'de bana inanılmaz yardımı oldu, sadece kendisi değil bütün ailesi bana çok yardımcı oldu. O yüzden devamlı görüşmekten zevk aldığım bir insan. Umarım ilerleyen zamanda yine aynı şekilde görüşmeye devam ederiz. Dediğim gibi benim kardeşim, her zaman kalbimde çok özel bir yeri olacak.
GALATASARAY TARAFTARI: Galatasaray taraftarını fantastik diye nitelendirebilirim. Çok mükemmel bir taraftar grubuna sahip Galatasaray camiası. Kayınvalidem, mesela bundan önce oynadığım takımlarımda hep gelip beni seyretti, stadda bulundu. Ama kendisinin de özel bir yorumu var. Gerçekten böyle bir taraftar grubunu hiçbir şekilde görmediğini söylüyor. Tek hayalim onları mutlu etmek. Bunun için de sezon sonunda şampiyon olabilmek. Şampiyon olduğumuzda eminim ki onları çok mutlu edeceğiz.
AİLE: Aile benim için mutluluk demek. Aile kötü zamanlarda, iyi zamanlarda her zaman benim yanımda olan, bana destek verendir. Onlarla beraber olmayı ve zaman geçirmeyi inanılmaz çok seviyorum.