Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Yargının vereceği karar bu işte önünü kesebilir'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin İstanbul Büyükşehir adayı Ekrem İmamaoğlu'nun Ordu Valisine yönelik sözlerine ilişkin açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin İstanbul Büyükşehir adayı Ekrem İmamaoğlu'nun Ordu Valisine yönelik sözlerine ilişkin, “Yaptıkları terbiyesizlik. Ben ona it demedim, basitleşme dedim. Görsel medya ortada. Oradaki bütün polislerin kayıtları ortada, ben bunu demedim diyorsun, oradan kurtarmaya çalıştı. Aynı zamanda bizim polisimize hakaret etti. Bunlar yarın gelecek senin de koruman olacak eğer kazanırsan, veya genel başkanının koruması olacak. Bunlar yalan üzerine işlerini bina ettiler. Bu konuda işi Ordu Valisi yargıya götürmesi halinde ki götürecek, polislerimiz de hakeza, bu konuda yargının vereceği kararı bilemem. Yargının vereceği karar bu işte önünü kesebilir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 ulusal, 200 bölgesel ve yerel radyo canlı yayınında Mehmet'in Gezegeni programının konuğu oldu. Programın sunucusunun, CHP'nin İstanbul Büyükşehir adayının ortaya koyduğu Sayıştay raporuyla ilgili sorusunu cevaplayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu zatın söylediği sözlerin hepsi yalan. Bunlar Bay Kemal'de yalanla bu güne kadar geldi, onun için netice alamadı, bu da tam bir yalancı. En önemli yalanlarından bir tanesi, Ordu Valisine yaptıkları terbiyesizlik. Bu ülkenin valisine it diyemezsiniz. Ben ona it demedim, basitleşme dedim. Görsel medya ortada. Oradaki bütün polislerin kayıtları ortada, ben bunu demedim diyorsun, oradan kurtarmaya çalıştı. Aynı zamanda bizim polisimize hakaret etti. Bunlar yarın gelecek senin de koruman olacak eğer kazanırsan, veya genel başkanını koruması olacak. Bunlar yalan üzerine işlerini bina ettiler. Bu konuda işi Ordu Valisi yargıya götürmesi halinde ki götürecek, polislerimizde hakeza, bu konuda yargının vereceği kararı bilemem. Yargının vereceği karar bu işte önünü kesebilir” dedi.
“Ortak yayına zerre kadar müdahil olmadım”
Tarihi ortak yayınla ilgili düşüncelerini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben bu konuya zerre kadar müdahil olmadım. Burada adayımız rahat hareket etsin istedik. Binali Bey biliyorsunuz, Uğur Bey'in adını da bahsetti. Sonra tekrar bu isimler ortaya geldi. Burada da İsmail Bey'in adını ortaya attılar. Muhalif olması olmaması önemli değil, duruş önemli. Düşünün sen kalkacaksın, programdan önce CHP'li adayıyla ki, ortada yalanlar dönüyor, ama elimizde belgeler var şimdi 45 dakika görüşme yapacaksın. Soruları kendisiyle paylaşacaksın, hepsinin de elimizde belgeleri var. Oturum esnasında kartların konulduğu kutuların vesairelerin belgeleri var. Bunların resimleri var. Buradan soru soruluyor, hemen oradan alınıyor. Sen buna hazırlıklı olmamış olsan, o kartı oradan nasıl alacaksın. Hepsi yanlarına yazılmış alıyorsun ve masada oradan aktarıyorsun, bir yalanda bu böyle bir şey olabilir mi? Bu tamamen ahlaksızlıktır. Eğer verecek veya görüşme yapacaksan. Biz Sayın Dündar'la yaptığımı Deniz Baykal programında her iki tarafından danışmanlarını davet etti ve görüşme yapmıştı. O görüşmelerin ardından biz programa çıkmıştık. Ama tek taraflı böyle bir şey yapıp, ondan sonra dürüstlükten bahsetmek bambaşka bir şey. Moderatör sık sık Binali Bey'in konuşmalarını kesti. Binali Bey'e verdiği süre ile rakibine verdiği süreye baktığımız zaman orada yine farklılıklar var. Bunu belki kimse hissetmemiş olabilir, ama biz bunları yakın takibe aldığımız için Binali Bey'e ne kadar zaman verildi? 26 kez Binali Bey'i kesmiş, 10 defa da CHP adayını kesmiş. 26 kez bir konuşmayı kesmek ne demek? CHP adayına 63 dakika söz veriyorsun. AK Parti adayına 59 dakika söz veriyorsun, nerede adalet. Bunlar bizi rahatsız eden konular oldu. Tarafların takdiridir, moderatörün talebidir. Böyle bir teklif karşısında her iki tarafta olumlu karşılarsa bun olumsuz karşılayamayız” diye konuştu.
“Bizim tarafımız her zaman adalet oldu, sanatçılarında önceliği adalet olmalıdır”
31 Mart seçimlerinden sonra bazı sanatçıların sosyal medyada yaptığı paylaşımlara ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanatçı sanatıyla konuşmalıdır, siyasete bu denli girmemeli, bulaşmamalıdır. Çünkü çok açık net tavır koydular. Bunların bir kısmı ondan kısa bir süre önce benim kendi haklarını savunduğum, yıllardır verilmeyen haklarını savunduğum insanlar. Onların bu tür şeyler yapması bizi ciddi manada üzdü. Ne pahasına olursa olsun, karşımıza ne kadar engel zorluk koyarlarsa koysunlar, bizim tarafımız her zaman adalet oldu, sanatçılarında önceliği adalet olmalıdır. Kırgınlığımız var. Böyle bir şeyi hayati bir seçim öncesinde nasıl yaparsınız. Gezi olaylarında da bunlardan bazıları bu tür şeyleri yaptılar ve bütün bunlar karşısında duruş önemli. Biz bu ülkede hizmetkar olacağız, sen bir sanatçı olarak gelip karşımızda dikileceksin, ondan sonra da hak hukuk, bu tür şeyler söyleyeceksin. Şu anda onlarla ilgili yapmış olduğumuz yasal düzenlemeler hak hukuk gerçekleşsin diye. biz bunlar için çalışırken, kalkıp da siz karşımızda dikildiğiniz zaman kusura bakmasınlar biz de tavrımızı koymak zorundayız. Davete icabet başka bir şeydir, destek başka bir şeydir. Biz sanatçı oldukları için davet ediyoruz. Bunlar bu ülkenin sanatçıları onun için davet ediyoruz. Onların bu davete icabet etmeleri aslında Türkiye'nin Cumhurbaşkanının bir davetine icabet aslında bir kibarlıktır. Bir protokol gereğidir. Gelirsin gelmezsin o ayrı mesele, davet ettiğim halde gelmeyen bazı meşhurlar da var. Biz bu ülkedeki sanatçıların tamamına yakının hep davet etmişimdir. Israrla davet ettiğim halde gelmeyen vardır. Bunlar da kıdemlilerdir. Bunların da bize karşı maalesef, ona da üzülüyoruz ne kadar kindar olduğunu da arkadaşlarından öğreniyoruz.” şeklinde konuştu.
“İstanbullunun kazanmasını istiyorsak burada tecrübeye ihtiyaç var”
23 Haziran seçimlerine ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul'un kazanmasını istiyorsak, İstanbullunun kazanmasını istiyorsak, burada tecrübeye ihtiyaç var. Burada ulusal uluslararası bilinirliğe ihtiyaç var, burada belediye meclisinin, komisyonlarının arkasında olduğu bir belediye başkanına ihtiyaç var. 30 ilçenin 25'inin arkasında olduğu bir belediye başkanına, kabinenin arkasında olduğu ve cumhurbaşkanının yanında ve arkasında olduğunu bir belediye başkanına ihtiyaç var ki İstanbul şu anki durumunu çok daha ilerilere taşısın” ifadelerini kullandı.