CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MSÜ DENİZ VE HAVA HARP OKULU DİPLOMA TÖRENİNE KATILDI

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MSÜ DENİZ VE HAVA HARP OKULU DİPLOMA TÖRENİNE KATILDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizin huzuruna, milletimizin birliğine, devletimizin gücüne ve itibarına saldırılmasının sebebi Türkiye'yi tekrar oyun dışına itme hesabıdır. 15 Temmuz'u anlamayanlara nihai mesajı 2023'te vereceğiz" dedi.

Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Deniz ve Hava Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. 

Tuzla'da bulunan Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulu'nda gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu katıldı. 

Deniz Harp Okulu'ndan 295, Hava Harp Okulu'ndan ise 249 teğmenin mezun oldu. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmasında, "Milli Savunma Üniversitemizin yeni yapısı ve kadrosuyla faaliyete geçmesi ile mezun olan teğmenlerimizle TSK artık daha güçlüdür, daha kabiliyetlidir, daha özgüvenlidir. Teğmenlerimize görev yerlerinde başarılar diliyorum. Her alanda reformları kararlılıkla sürdürerek, savunma sanayimizin yelpazesi ve derinliğini artırıp, ordumuzu daha da güçlendireceğiz" dedi. 


"KİMSENİN HADDİNE DEĞİLDİR"

Erdoğan, "Yurdumuza alçakları uğratmamak için gerektiğinde gövdesini siper edecek kahramanlar silsilesine Deniz ve Hava Harp Okullarımızdan mezun olan sizler de katılıyorsunuz. Dün Kara Harp Okulumuzun diploma töreninde ifade ettiğim gibi. Ordusu işgal edilmeyen, devşirilmeyen, çökertilmeyen bir ülkenin toprakları da işgal edilemez. Hamdolsun bizim; karasıyla, deniziyle, havasıyla tüm unsurlarıyla yüreği Allah, vatan ve millet sevgisiyle dolu bir ordumuz var. Bu mübarek orduyu yozlaştırmak, tarihi misyonundan uzaklaştırmak, içten içe çürütmek için çok uğraşıldı. Çok oyunlar sergilendi. Halbuki şairin ifadesiyle söyleyecek olursak 'Ecdadımızın heybeti maruf-u cihandır. Fıtrat değişir sanma bu kan, o kandır.' İşte bugün burada karşımda ecdadından tevarüs ettiği değerlerle yeniden dünyayı kendine hayran bırakan başarılara imza atan o kanın temsilcilerini görüyorum. Sınırlarımızda, denizlerimizde ve semalarımızda sizlerin sesi, nefesi yüreği hakim olduğu müddetçe Allah'ın izniyle bu millete yan gözle bakmak hele hele istiklaline ve istikbaline el uzatmak kimsenin haddine değildir" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Denizciler! Geçtiğimiz günlerde 950. yıl dönümüne ulaştığımız Malazgirt Zaferi'nin hemen ardından Çaka Bey'le başlayan denizlerdeki hakimiyetimizi güçlendirmemize sizler de katkıda bulunacaksınız. Havacılar! Dünyanın ilk askeri havacılık teşkilatlarından olan ve 1911'den beri semalarımızı koruyan hava kuvvetlerimizin artık çok geniş bir alana yayılan faaliyetlerine sizler destek vereceksiniz. Milli Savunma Üniversitemizin yeni yapısı ve kadrosuyla faaliyete geçmesinin ardından, 4 yıllık eğitimlerini tamamlayarak mezun olan teğmenlerimizle Türk Silahlı Kuvvetlerimiz artık daha güçlüdür, daha kabiliyetlidir ve daha özgüvenlidir. Kara Harp Okulu'ndan mezun olan 903 Türk ve misafir teğmenin ardından, bugün de Deniz Harp Okulundan mezun olan 298 ve Hava Harp Okulundan mezun olan 251 teğmeni tebrik ediyorum" diye konuştu. 

Erdoğan, "Milli Savunma Üniversitesinin yöneticileri ve hocalarına da 5 yıl gibi kısa bir sürede harp okullarını, astsubay, meslek yüksekokullarını, enstitüleri daha güçlü şekilde yeniden ayağa kaldırdıkları için teşekkür ederek, Türk Silahlı Kuvvetlerinin eğitim modelindeki değişimi de içeren yeni vizyonuyla artık başarılarıyla küresel düzeyde takdirle takip edilen bir konuma ulaştı" dedi. 


"TUZAKLARI BİRER BİRER AŞARAK YENİDEN ASLİ GÜNDEMİMİZE ODAKLANDIK"

Erdoğan, "Her alanda reformları kararlılıkla sürdürerek savunma sanayisinin yelpazesini ve derinliğini artırarak 2230 yıllık dünyanın en eski geleneğine sahip orduyu daha da güçlendireceğiz. Her milleti tarih sahnesinde öne çıkartan bir özelliği vardır. Bizim milletimiz de her dönemde teşkilatçılığı ve askeri kabiliyetleriyle hep öne çıkmıştır. Bu sayede binlerce yıldır ayakta kalmayı, kurduğumuz devletler vasıtasıyla kendimizi ve dostlarımızı güvende tutmayı başardık. Doğu ve Batı medeniyetlerinin tamamıyla kurduğumuz temaslar sayesinde sürekli kendimizi geliştirdik ve insanlığa da hizmet ettik. Anadolu'daki bin yıllık varlık boyunca da hep bu istikamette yürüdük. Asırlar boyunca adaletle, hakkaniyetle, vicdanla, ahlakla yönettiğimiz topraklarda hep huzur hakim oldu. Bu coğrafyalar gözünü para ve kan bürümüş emperyalist güçlerin eline geçtiğinden beri ise aynı topraklarda acı, zulüm ve sömürü hiç eksilmedi. Milli mücadelemizi zaferle neticelendirip Cumhuriyetimizi kurduğumuzda uzunca bir süre kendi meselelerimizle uğraşmak mecburiyetinde kaldık. Belki de özellikle bırakıldık. Ülkemiz demokrasi ve kalkınmada kat ettiği mesafeyle yeniden güçlenmeye başladığında kendisiyle birlikte tüm mazlumların ve mağdurların umudu haline geldi. PKK'dan FETÖ'ye kadar Türkiye'nin önüne sıra sıra dizilen nice tuzakları birer birer aşarak yeniden asli gündemimize odaklandık. Büyük ve güçlü Türkiye'yi hak ve özgürlüklerden ekonomiye kadar her alanda kökleştirecek adımları kararlılıkla atarak aydınlık geleceğimize doğru adım adım ilerliyoruz. Tabii bu sürecin en kritik safhalarından biri de egemenliğimizin en önemli unsuru olan askeri gücümüzü her alanda çağın gereklerine ve hatta ötesine taşıyacak altyapıyı kurmuş olmamızdır."


"BUNLAR BİZE YETMEZ DEVAM EDİYORUZ ŞİMDİ HÜRKUŞ'UMUZU DA YAPACAĞIZ"

Erdoğan, "Eskiler 'Kem aletle kemalat olmaz' derler. Biz de bu sözü 'Başkalarının ihsanıyla güçlü savunma sanayi kurulamaz.' diyerek, tefsir ederek kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye karar verdik. Artık İHA'larımız var mı? Artık SİHA'larımız var mı? Artık Akıncılarımız var mı? Hepsi var. Artık kapılarda dilenci değiliz, tam aksine şimdi herkes bizden talep ediyor ve işte Azerbaycan'da SİHA'larımızla vardık. Libya'da SİHA'larımızla vardık. Bundan sonra da yine kimsenin kapısında dilenci olmayacağız, çünkü bütün bunların hepsi bizde var. Ne zaman ki bu iradeyi deklare ettiklerinde, işte o anda savunma sanayi konusunda eşi benzeri görülmemiş bir ambargoyla karşılaştık. Daha yeni Başbakan olduğunda Amerika'dan İHA istemeye gittim. Bize burun kıvrıldı. Dedik ki 'Biz NATO'da beraber değil miyiz? Beraberiz. Bakın biz terörle mücadele ediyoruz. Terörle mücadele ederken siz bizlere destek vermeyecek misiniz?' Ve o zaman oğul Bush hemen Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ı çağırdı ve bize şöyle iki günlüğüne dönüşümlü şekilde İHA'ları verdi. İHA'lar biliyorsunuz sadece koordinat tespitine yarayan uçaklardı ama bize İHA değil, SİHA lazımdı. Yani silahlı olan insansız hava aracı lazımdı. Ama sağ olsun bunlar bizim önümüzü açtı ve artık biz İHA'mızı da yaptık SİHA'mızı da yaptık ve sonunda Akıncı'yı da yaptık. Bunlar bize yetmez devam ediyoruz şimdi Hürkuş'umuzu da yapacağı" şeklinde konuştu.


"KIBRIS'TA BİZE BUNLAR TELSİZ BİLE VERMEDİLER"

Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin, en basitinden en yüksek teknolojiye sahip olanına kadar neredeyse A'dan Z'ye her ürünün tedarikinde nasıl zorlanıldığını gayet iyi biliyoruz. Bulduğumuz alternatif tedarik kanallarının kısa sürede nasıl kapatıldığını, verilen sözlerin nasıl tutulmadığını, imzalanan sözleşmelerin uyduruk sebeplerle nasıl yerine getirilmediğini asla unutmayacağız. Biz bunu Kıbrıs'ta yaşadık ve Kıbrıs'ta bize bunlar telsiz bile vermediler ve ama biz ASELSAN'la telsizimizi de yapar hale geldik. Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı. Ellerinden gelse tanklarımızı yürüyemez, gemilerimizi limandan kalkamaz, uçaklarımızı havalanamaz hale getireceklerdi. Şimdi bunların hepsini sahiplendik ve yürütür hale getirdik" ifadelerini kullandı. 


"BÖLGELERDEKİ KARA BORSA SİLAH PAZARLARINDA ALELADE BİR MAL GİBİ SATILDIĞINI DA TESPİT ETTİK"

Erdoğan, "Bize parasıyla verilmeyen ürünlerin gözlerimizin önünde terör örgütlerine, eli kanlı rejimlere, zahirde düşman diye tanımlanan gruplara nasıl bilabedel aktarıldığına biz şahit olduk. NATO'da beraberiz ama terör örgütlerine bilabedel tırlarla yüklü evet mühimmat, araç gereç gönderiyorlar. Hatta yaptığımız operasyonlarda bunların bir kısmını da ele geçirip kendi envanterimize kaydettik. Böylece envanterimiz daha da güçlendi. Ülkemize meşru yollardan verilmeyen nice silahların teröristlerin cirit attığı bölgelerdeki kara borsa silah pazarlarında alelade bir mal gibi satıldığını da tespit ettik. Tespit ettik de ne oldu? Onları ele geçirdik. Tüm bunlar bize meselenin bu silahların teknolojisi veya kağıt üzerinde önümüze konan bahaneler olmadığını, meselenin doğrudan Türkiye olduğunu, Türk milleti olduğunu tekrar tekrar gösterdi. Biz de bir yandan diplomasi kanallarını açık tutarak bu süreçleri takip etmeyi sürdürürken, diğer yandan kendi gücümüze ve imkanlarımıza daha çok yüklendik."


"GÖSTERDİĞİ BAŞARILAR DÜNYANIN TAMAMININ DİLİNDEDİR"

Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetlerimiz eğitim modelindeki değişimi de içeren yeni vizyonuyla başarılarıyla küresel düzeyde takdirle takip edilen bir konuma ulaşmıştır. Ülkemizin huzuruna, milletimizin birliğine, devletimizin gücüne ve itibarına saldırılmasının sebebi Türkiye'yi tekrar oyun dışına itme hesabıdır. 15 Temmuz'u anlamayanlara nihai mesajı 2023'te vereceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'ün sembolü haline geldiği büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını Allah'ın izniyle kimse engelleyemeyecek. Tankından topuna, füzesinden radarına, bombasından tüfeğine nice sanayi ürününde dünyadaki muadillerinden daha iyisini üretebilen bir ülke haline geldik. Tankından topuna, füzesinden radarına, bombasından tüfeğine nice sanayi ürününde dünyadaki muadillerinden daha iyisini üretebilen bir ülke haline geldik. Ürettiğimiz SİHA'ların terörle mücadelemiz yanında Suriye'den Karabağ'a kadar nice çatışma alanında gösterdiği başarılar dünyanın tamamının dilindedir" diye konuştu. 

Tören, mezun öğrencilere diploma verilmesinin ardından sona erdi. 

Google+ WhatsApp