Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Köklü reformlarla geçmişte yapılan hataları giderdik'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2. İstanbul Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ''Türkiye olarak son dönemde köklü reformlarla geçmişte yapılan hataları giderdik.Kamu imkanlarını belirli güç odaklarının tekelinden çıkarıp milletimizin emrine verdikçe içeride ve dışarıda çok güçlü adımlarla yolumuza devam etmeye başladık. Önümüzdeki dönemde de bu adımları atmayı sürdüreceğiz'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleşen 2. İstanbul Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'na katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanın sesine kulak vermeyen devletler çok büyük acılar ve yıkımla karşılaşabiliyor. Bölgemizde bu vahim hataya düşen pek çok devlet ve yönetim var. Türkiye'nin farkı devlet ile millet arasındaki güçlü bağa sıkı sıkıya sahip çıkmasıdır. Bu sebeple yıllardır terör örgütlerinin saldırılarından ekonomik tuzaklara kadar pek çok tehditle yüzleşmemize rağmen dimdik ayakta kalmayı ve gücümüzü sürekli arttırmayı başardık. Bugünün dünyasında vatandaşıyla güçlü bağlar tesis edemeyen devletlerin iç ve dış müdahalelere karşı çok daha korunmasız kaldığını görüyoruz. İnsan merkezli olmayan her yapının yıkılmaya mahkum olduğunu unutmuyoruz. Türkiye olarak son dönemde köklü reformlarla geçmişte yapılan hataları giderdik. Milli iradeyi demokrasimizin merkezine yerleştirdik. Devletle millet arasındaki bağı artıracak adımlar atmaya devam edeceğiz” dedi.
"Demokraside en ileri gözüken bazı ülkelerin en ufak krizde nasıl despotlaşabildiklerini görüyoruz”
“Kamu imkanlarını belirli güç odaklarının tekelinden çıkarıp milletimizin emrine verdikçe içeride ve dışarıda çok güçlü adımlarla yolumuza devam etmeye başladık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde de bu adımları atmayı sürdüreceğiz. 2053 ve 2071 vizyonlarımızın en önemli vizyonlarından bir tanesi de işte bu sağlam altyapı olacaktır. Yaptıkları sorgulanmayan devlet yönetimi artık geride kalmıştır. Bunun yerine hukuka, insan haklarına dayalı, şeffaf ve güvenilir devlet yönetimi genel kabul haline gelmiştir. Güvenlik sorunlarını çözmüş refah düzeyini yükseltmiş bir ülke çok yüksek standartlar ortaya koyabilir. Demokraside ve insan haklarında en ileri gözüken bazı ülkelerin en ufak krizde nasıl süratle despotlaşabildiklerini görüyoruz” diye konuştu.
“Varil bombalarını altından kaçan insanları asla o varil bombalarına teslim etmeyiz”
Türkiye'nin 4 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AB bize şu ana kadar 3 milyar avro STK'larımıza destek vermiştir. Biz şu ana kadar 40 milyar doları aşkın mültecilere destek verdik, hala da destek vermeye devam ediyoruz. Dünyanın en güçlüleri çıkıp biz 1 numarayız diyor. Hayır siz bir numara değilsiniz. Dünyada mültecilere en büyük desteği veren ülke Türkiye'dir. Bu benim rakamım değil, OECD'in de rakamıdır. Biz elimizdeki imkanları barınma, eğitim ve sağlığa kadar her alanda 4 milyona yakın mülteci ile paylaşıyoruz. Ana Muhalefet partisi bunları tekrar ülkelerine göndermekten söz ediyor. Biz varil bombalarını altından inleyen oralardan kaçan insanları asla o varil bombalarına teslim etmeyiz. Ama Türkiye'nin ana muhalefeti eder. Bana dokunmayan bin yıl yaşasın anlayışından uzak şekilde bizzat terör örgütlerinin inlerine girerek mücadele ediyoruz. Aynı şekilde birileri petrol paylaşımının içinde. Acaba ne kadar daha petrol çıkartırız. Bizim önümüze de getirdiler. Derdimiz petrol değil insan dedik. Petrol ve ya siyasi çıkar için terör örgütleriyle kol kola giren nice devlet varken biz bu konuda onurlu duruşumuz koruyoruz. Buna rağmen sözde Ermeni soykırımı gibi iftiralara muhatap olmaktan kurtulamıyoruz daha da trajikomik olanı kendi güvenliğimiz sağlamamız için attığımız adımlar için yaptırım tehditleriyle karşılaşıyoruz. Hakkı, hukuku-adaleti, eşitliği ve tüm ilkeleri herkes için istemedikçe hiçbirimiz huzurlu olamayız" ifadelerini kullandı.