Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu tür sosyal medya mecralarının kontrol edilmesini istiyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya mecralarının kontrol edilmesiyle ilgili bir hukuki düzenlenmesi üzerinde çalıştıklarını söyledi. Erdoğan, "Bu konuda kapsamlı bir hukuki düzlenme üzerinde çalışıyoruz. İnternet ve sosyal medya mecralarının ülkemizde bir an önce hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen ‘Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na video konferans yöntemiyle katıldı. Erdoğan, Türkiye’nin salgın dönemini başarıyla geçiren bir ülke olarak dünyada takdirle izlendiğini belirterek, "Temizlik, maske, mesafe kurallarına daha sıkı riayet ederek inşallah başarımızı taçlandıracağız. Ortadaki bu açık başarıya rağmen Avrupa başta olmak üzere kimi ülkelerin Türkiye’ye yönelik kısıtlayıcı politikalar izlemesi sağlık değil, siyasi sebepledir. Bugüne kadar ülkemizin önüne çıkartılmış her engeli nasıl adım adım aştıysak bunların da üstesinden geleceğiz" ifadelerini kullandı.
'2020’Yİ HERKESİ ŞAŞIRTAN BİR BÜYÜMEYLE KAPATACAĞIZ'
Normalleşme takvimiyle birlikte salgın sürecinde ara verilen tüm ticari faaliyetlerin kademeli olarak başlatıldığını kaydeden Erdoğan, üretimi ve istihdamı desteklemek için devletin imkanlarını sonuna kadar kullandıklarını dile getirerek, "Her ne kadar içeride ve dışarıda birileri kötümserlik havası estirse de biz ülkemize güveniyoruz ve hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz. Haziran ayı ile ilgili ilk veriler bu doğrultuda ümit verici gelişmelere işaret ediyor. Temmuz ayıyla birlikte çok daha büyük bir sıçrama içine gireceğimizden şüphe duymuyoruz. Yıl sonuna ulaştığımızda Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada kayıp olarak görülen 2020’yi inşallah bir kez daha herkesi şaşırtan bir büyüme oranıyla kapatacağız. Salgın döneminde dahi adeta açılıştan açılışa koşmamız ülkemizin potansiyeli ve gücünün ifadesidir" dedi.
'TARİHİN EN BÜYÜK DARBELERİNİ VURDUK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye sınırları içinde ve dışında ülke güvenliğini sağlamaya yönelik operasyonları salgın döneminde de kesintisiz sürdürdüklerine işaret ederken, "Bölücü terör örgütüne tarihinin en büyük darbelerini vurduk. Açıkça şehit edilen hiçbir vatandaşımızın ve güvenlik görevlimizin kanını yerde bırakmadık. Irak sınırlarımızda ülkemize yönelik saldırılar için neredeyse 40 yıldır üs olarak kullanılan bölgeleri birer birer teröristlerden temizliyoruz. Aynı şekilde Suriye’de terör örgütünü adım adım takip ediyor kimin ardına saklanırsa saklansınlar gerektiğinde kafalarını eziyoruz. Hiçbir bölgesel hesabın ülkemizin güvenlik önceliklerinin önüne geçemeyeceğini muhataplarımıza her fırsatta söylüyoruz" diye konuştu.
'LİBYA HALKINI DARBECİLERİN İNSAFINA BIRAKMAYACAĞIZ'
Benzer bir mücadeleyi Doğu Akdeniz ve Libya’da da verdiklerini, Libya’nın meşru hükümetinin ülkenin birliği, bütünlüğü, geleceği için yürüttüğü mücadeleyi desteklediklerini ifade eden Erdoğan, "Lafa geldiğinde demokrasi, insan haklarını, hukuku kimseye bırakmayan kimi devletlerin darbecilere kol kanat germesini ise ibretle takip ediyoruz. Türkiye Libya halkını darbecilerin insafına bırakmayacak, uluslararası meşruiyet sınırları içinde hareket etmeyi sürdürecektir. Salgın döneminde kendi vatandaşlarının yardım çığlıklarına kulak tıkayanların Türkiye’nin insan hakları ve hukuk alanındaki duruşunu sorgulama hakkı yoktur. Dünya 21’inci yüzyılın ilk çeyreğini özellikle de tamamlamaya doğru giderken bazılarının hala sömürgeci reflekslerinden kurtulamamış olması ise kendi ayıplarıdır. Biz medeniyetimizden ve tarihimizden aldığımız ilhamla kendimiz ve dostlarımız için doğru olanları yapmaya kararlılıkla devam edeceğiz" mesajını verdi.
'AK PARTİ’NİN GÖNLÜNÜ KAZANAMAYACAĞI KİMSE YOKTUR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, politika tespitini genel merkezde, yürütmeyi Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde, yasama çalışmalarını da Meclis grubunda sürdürdüklerini ve AK Parti’nin bu ‘sac ayağı’ üzerinde yükseldiğini belirtti. Erdoğan, "Ülkesine, milletine, değerlerine, tarihine düşman bir avuç mankurtu bir kenara bırakacak olursak, AK Parti’nin bu ülkede yeterince gayret göstermesi halinde ulaşamayacağı ve gönlünü kazanamayacağı hiç kimse yoktur. Daha da önemlisi küresel düzeyde, özellikle de savunduğumuz misyon ve ilkelerle kendi vatandaşlarımız yanında tüm ümmeti ve insanlığı kuşatan bir mesuliyetin de altında bulunuyoruz. Hep söylediğim gibi AK Parti’nin kaderi Türkiye’nin kaderiyle bütünleşmiştir" diye konuştu.
'İL KONGRELERİMİZİ 4 AYDA BİTİRECEĞİZ'
Erdoğan, ağustos ayının sonundan itibaren kongrelere kaldıkları yerden devam edeceklerini vurgulayarak, "Tabii bu dönemde kongrelerimizi 'tamam' olarak ifade ettiğimiz ‘temizlik, mesafe, maske’ şartlarına uygun şekilde yapacağız. Amacımız Ekim ayı sonunda ilçe kongrelerimizi tamamlayarak il kongrelerine geçmektir. İl kongrelerimizi de 4 ayda bitirmeyi planlıyoruz. Ardından da 7’nci olağan büyük kongre tarihimizi açıklayacağız" dedi.
'ESKİ YENİ AYRIMI YOKTUR'
Bu süreçte adeta ilmek ilmek örerek 2023 kadrolarını oluşturduklarını belirten Erdoğan, özellikle gençleri ve kadınları partide görev almaya davet etti. Erdoğan, "Bizim davamızda eski yeni ayrımı yoktur. AK Parti çatısı altında sorumluluk üstlenmiş herkes bu davanın asli sahibidir. Daha önceki dönemlerde ve yeni yapılan kongrelerimizde görev alan da görevi bırakan da partinin ayrılmaz bir parçasıdır, hep öyle kalacaktır. Yarışımız sadece hizmetler konusunda olabilir. Bunun dışında herkes büyük AK Parti ailesinin aynı kıymette birer mensubudur. Yolunu şaşıranlar, kibrine esir düşenler, hırsını aklının benliğinin davasının önüne koyanlar dışında AK Parti ailesinde tek bir ferdin bile eksilmesine gönlümüz rıza göstermez" diye konuştu.
‘HEDEFİMİZ HER SENE 1 MİLYON YENİ ÜYE’
Parti kadrolarını daha güçlü yapmak için mahalle, belde ilçe ve il teşkilatların tüm kademelerini kapsayan çok ciddi bir eğitim çalışması planladıklarını açıklayan Erdoğan, yeni üye kazanma çalışmalarını ise asla ihmal edilmemesi gereken hususlar arasında gösterdi. Erdoğan, "Dünyanın en büyük sivil toplum kuruluşu olan partimizin üye sayısını çok daha geniş bir tabana sahip olmak için düzenli şekilde artırmakta kararlıyız. Hedefimiz her sene 1 milyon yeni üye yapmaktır. Böylece 2023’te 15 milyon üyeye ulaşmış olacağız. Bu seferberlikte özellikle gençlik kollarımızdan hassas bir çalışma bekliyorum. Gençlerimizin partimize kazandırılmasının bizi çok daha güçlü kılacağına inanıyorum. Üye seferberliği çalışmamızı çevreci bir kampanya ile de taçlandırmak istiyoruz. Bu kapsamda her yeni üyemiz için bir fidan dikeceğiz. Kasım ayında aynı anda tüm yeni üyelerimizle fidanlıklarda buluşmak istiyoruz. 2023 hedeflerimize el ele, omuz omuza yürürken aramıza nifak tohumları atmak isteyenlere de fırsat vermeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
‘İŞLEDİKLERİ SUÇUN HESABINI SORACAĞIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünü ise Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yeni doğan çocuğu ile ilgili paylaştığı sosyal medya mesajı üzerinden yapılan hakaret içerikli saldırılara ayırdı. "Bazı konular var ki inanın bana üzerinde konuşmak bile insanın kalbini acıtıyor. Aile olarak birkaç gündür böyle can acıtıcı bir meseleyle karşı karşıyayız" diyen Erdoğan, önceki gece sekizinci torunu Hamza Salih’in dünyaya geldiğini, damadı Berat Albayrak’ın evladının doğum sevincini yazdığı bir sosyal medya mesajıyla kamuoyuyla paylaştığını hatırlattı. Bu mesaja hakaretlerle karşılık verenlerden bu suçun hesabını soracaklarını söyleyen Erdoğan, "Bu mesajın altına on binlerce kişi tabii olarak tebriklerini ve iyi dileklerini ifade eden yorumlar yazdı. Ancak sayıca az da olsa bırakınız ahlakı, namusu, haysiyeti, insanlıktan dahi nasibini almamış kalbi kararmış bazı alçaklar, içlerindeki kötülüğü sergileyen hakaretlerle bu güzel iklimi kirletmeye çalıştı. Yargı ve emniyet teşkilatlarımız hemen harekete geçip bu haysiyetsizlerin kimliğini tespit etmeye ve işlem yapmaya başladı. Dünyaya gözlerini henüz açmış bir bebek üzerinden, daha yeni doğmuş bir bebek üzerinden, ailesine ve onların temsil ettiğini düşündükleri değerlere saldıran bu alçakların peşini bırakmayacağız. Hukuk önünde bu esfel-i safilinlerin her birinden işledikleri suçun hesabını elbette soracağız" dedi.
Benzer saldırıları daha önce de farklı vesilelerle yaşadıklarını kaydeden Erdoğan, son yıllarda bu tür ahlaksızlıkların artmasında hem mecraların kontrolsüzlüğünün hem de organize saldırıların kolaylaşmasının rolünün bulunduğunu ifade etti.
‘SOSYAL MEDYANIN DÜZENE SOKULMASI ŞARTTIR’
Youtube, Twitter, Netflix gibi sosyal medyalara bu ahlaksızlıkları ortadan kaldırabilmek için karşı olduğuna dikkat çeken Erdoğan, sosyal medyanın kontrol edilmesini amaçlayan bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Biz ahlakı yüce, medeniyet değerleri yüce bir milletin torunlarıyız, evlatlarıyız. Ve bu millete layık olmayan bu gelişmeleri yaşamak istemiyoruz, görmek istemiyoruz. Asıl konu medya ve özellikle sosyal medya mecralarının nasıl olup da böyle bir kokuşmuşluğun aracı haline dönüştükleridir. Yalanın, iftiranın, kişilik haklarına saldırının, itibar suikastlerinin alıp başını gittiği bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Onun için de bir an önce biz bunları parlamentomuza getirip ve parlamentomuzdan biz bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz. Ve sosyal medya mecralarını kontrol eden küresel firmalar, batı ülkelerinde açtıkları temsilcilikler vasıtasıyla içerikle ilgili her türlü hukuki ve mali sorumluluğu üstleniyorlar. Buna karşılık kimi yerlerle birlikte Türkiye’de ısrarla bundan kaçınıyorlar. Unutulmamalıdır ki bizim ailemizin başına gelenleri 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti Devleti bireyinin her biri yaşayabilir. Hiç kimsenin izzet-i nefsini koruma hakkı elinden alınamaz. Bir kişinin yüzüne karşı ifa edildiğinde suç olan her şey, medya ve sosyal medya mecralarında yapıldığında da aynı sonuçla karşılaşmalıdır. İnternet mecralarını kullananlar suç işleme konusunda layüsel değildir. Cinsel istismar, müstehcenlik, kumar, dolandırıcılık, suça teşvik, terör propagandası, hakaret başta olmak üzere kanunların suç saydığı her konuda hak arama ve önleme yolları açık olmalıdır" dedi.
‘YASAMA DÖNEMİ BİTMEDEN HALLEDECEĞİMİZİ ÜMİT EDİYORUM’
Millete karşı sorumluluklarının bu doğrultuda gereken mekanizmaları kurmayı ve işletmeyi gerektirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılacak düzenleme ile ilgili şunları söyledi: “Amerikalısı Avrupalısı Çinlisi bu imkana sahipken 83 milyon Türk vatandaşının sosyal medya terörü karşısında eli kolu bağlı kalmasını kabul edemeyiz. Bu konuda kapsamlı bir hukuki düzlenme üzerinde çalışıyoruz. İnternet ve sosyal medya mecralarının ülkemizde bir an önce hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Hukuki düzenleme tamamlandığında erişim engeliyle adli ve mali yaptırımlar dahil her türlü yöntemi devreye sokacağız. Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. Bu ülkenin idari ve adli kurumlarını hiçe sayanları biz de hiçe sayarız. Hukuk devleti ilkesi demokrasinin vazgeçilmez bir şartıdır. Asıl bu konuda gerekeni yapmazsak demokrasiye ve hukuka aykırı davranmış oluruz. Buradan Adalet Bakanlığımıza, Meclis grubumuza ve ilgili tüm kurumlarımıza konu ile ilgili düzenlemenin süratle hazırlanması ve yürürlüğe sokulması çağrısında bulunuyorum. Yasama dönemi bitmeden bu meseleyi halletmiş olacağımızı ümit ediyorum. Artık bu tür konularda ‘kim ne der’ yerine, ‘ülkemizin neye ihtiyacı var’ sorusuna cevap arayacağız. Türkiye’ye karşı çifte standart uygulayanları da kendi ilkesizlikleri ve onursuzlukları ile baş başa bırakacağız.”