Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Libya'ya sağladığı desteğe ilişkin, "Enerji, sağlık, finans, yerel yönetimler, eğitim ve kültür alanında işbirliğimizi daha da ilerletecek adımları hızla atacağız. Tabii bu vesileyle şu koronavirüs belasının yaygın bir şekilde devam ettiği süreç içerisinde şu an itibarıyla, yarın 150 bin doz aşıyı da kendilerine teslim edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde başbaşa ve heyetler arası yaptığı görüşmelerin ardından 5 anlaşmanın imza törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak basın toplantısında bu tarihi ziyaretin her iki ülke için de hayırlara vesile olmasını diledi. 2014 yılında ihdas edilen ancak Libya'daki sıkıntılar nedeniyle bir araya gelemeyen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısını başarıyla icra ettiklerini belirten Erdoğan, "Görüşmemizde dayanışmamızı ve iş birliğimizi daha da ileriye taşıma arzumuzu karşılıklı teyit ettik. Libya'yla 500 yılı aşan köklü derin ve özel münasebetlerin sahibi iki dost kardeş ve akraba millet olarak bekalarımız ve ay yıldızlarımız için yüzyıllardır kader birliği yaptık. Egemenliğimize kast edenlere karşı yek vücud halinde mücadele verdik" ifadelerini kullandı.

'MİLLİ MUTABAKAT HÜKÜMETİ'NE SADECE TÜRKİYE DESTEK VERDİ'

İki ülkenin ortak tarihinden aldıkları güçle istikballerini inşa ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Libya'nın egemenliğinin toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması, Libya halkının refahı öncelikli hedefimizdir. Türkiye doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyi ile tüm Libya'yı muhabbetle kucaklamaktadır. Bu anlayışla Milli Birlik Hükümeti'ne evvelki meşru hükümetlere olduğu gibi her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Trablus'a yönelik saldırıların ciddi boyutlara ulaştığı bu dönemde Birleşmiş Milletlerce tanınan meşhur hükümetin davetine icabetle Libyalı kardeşlerimizin yardımına koştuk, Milli Mutabakat ükümeti'nin uluslararası topluma yaptığı çağrıya destek sadece Türkiye'den gelmiştir. Biz meşru hükümetin yanında yer alırken başkaları darbeci Hafteri desteklemeye ve silahlandırmaya devam ettiler. Darbecilerin işlediği insanlık ve savaş suçları zaman geçtikçe tek tek ortaya çıktı" diye konuştu.

'LİBYA'YA SAMİMİ DESTEK VERMEYE DAVET EDİYORUM'

Hak adalet ve meşruiyet yerine darbenin ve darbecilerin yanında saf tutanların katliamlara da ortak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İmzaladığımız güvenlik ve askeri işbirliği mutabakat muhtırası kapsamında Libya'ya verdiğimiz desek Trablus'un düşmesini önlemiş, yeni katliamların önüne geçmiş ve ateşkesi sağlamıştır. Türkiye'nin desteği aynı zamanda Berlin Konferansı'na giden yolu açmış siyasi süreci canlandırmıştır. Tüm bu çabalar sonucunda Milli Birlik Hükümeti kurulabilmiştir. Bunda önceliğimiz Milli Birlik Hükümeti'nin yetkisinin ve egemenliğinin ülke sathına teşmil edilmesidir. Kurumların ve silahlı kuvvetlerin birleştirilmesi ve milli mutabakatın ilerletilmesi zaruridir. Libyalı kardeşlerimizin daha iyi şartlarda yaşamaları için kamu hizmetleri geliştirilmelidir. Bu vesileyle uluslararası toplumu tüm bu alanlarda ilerleme sağlanması ve seçimlerin öngörülen tarihte düzenlenmesi için Libya'ya samimi destek vermeye davet ediyorum. Gayrimeşru aktörlere arka çıkarak Libya'da Libyalıların hilafına çıkar elde etme döneminin artık bitmesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu.

'15 BİN DOZ AŞIYI YARIN GÖNDERECEĞİZ'

Erdoğan, Akdeniz'i daima bir barış ve refah hafızası olarak gördüklerini belirterek, "Akdeniz'de komşumuz olan Libya ile deniz yetki alanlarına ilişkin imzaladığımız mutabakat muhtırası her iki ülkenin milli menfaatini ve istikbalini güvence altına almıştır. Sayın Dibeybe de bu muhtıranın Libya'nın milli menfaatlerine uygun olduğunu müteaddit kereler duyulmuştur. Ötesi bizim açımızdan lafı güzaftır. Bugün bu husustaki kararlılığımızı tekrar teyit ettik. Görüşmelerimizde ayrıca başta yatırımlar olmak üzere ikili ticaret ve ekonomik ilişkilerimizi güçlendirecek somut adımlar üzerinde durduk. Artık Libya'da yaraların sarılmasına yeniden imara, kalkınmaya ve Libyalı kardeşlerimizin refahına odaklanmalıyız. Türkiye sağlam kurumsal yapısı ve güçlü özel sektörü ile Libya’nın alt yapı, üst yapısında yeniden imarına her türlü desteği verecektir. Türk özel sektörünün Libya'ya geri dönüşünü hızlandıracak adımlar üzerinde de fikir birliğine vardık. Yarın Başbakan Dibeybe’nin işadamlarımızla yapacağı toplantıda da tüm bu konular etraflıca değerlendirilecektir. Enerji, sağlık, finans yerel yönetimler eğitim ve kültür alanında işbirliğimizi daha da ilerletecek adımları hızla atacağız. Tabii bu vesileyle şu koronavirüs belasının yaygın bir şekilde devam ettiği süreç içerisinde şu an itibarıyla, yarın 150 bin doz aşıyı da kendilerine teslim edeceğiz. Bingazi'deki Başkonsolosluğumuzu şartlar olgunlaştığında yeniden faal hale getirmeyi planlıyoruz. Ayrıca Türkiye'nin koronavirüsle mücadeledeki tecrübelerini aşı dışında ilaçlar da dahil olmak üzere Libya’ya süratle aktaracağız. Bu amaçla Trablus'taki bir salgın hastanesini işleteceğiz" dedi.

DİBEYBE: TÜRK KARDEŞLERİMİZ İLE İLİŞKİLERİMİZ MODEL OLSUN

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ardından açıklamalarda bulunan Libya Başbakanı Dibeybe ise Türkiye'nin Libya'daki seçimlerin belirlenen takvimde yapılması konusundaki desteğinden dolayı müteşekkir olduklarını belirtti. Türkiye'nin müteahhitlik alanındaki tecrübesinin Libya'nın kalkınmasında önemli bir rol oynayacağını belirten Dibeybe, "Bizler gerçek anlamda tüm ülkelerle stratejik işbirliğini geliştirmek istiyoruz. Bizler Türk kardeşlerimiz ile ilişkilerimizin bir model düzeye ulaşması arzusu içerisindeyiz ve her iki ülkenin de çıkarına olacak şekilde bunu geliştirme arzusundayız" ifadelerini kullandı.