Bilal Erdoğan İtalyan gazetesine konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, Rusya'nın IŞİD'le petrol ticareti yaptığı iddiaları hakkında İtalyan Corriere della Sera gazetesine konuştu.
Bologna John Hopkins Universitesi'nde doktora yapan Bilal Erdoğan, Viviana Mazza'ya verdiği röportajda, "Ortalığı yatıştırmak için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kremlin'in basın sözcüsü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlunun Işid petrolünün gemilerle Ceyhan limanından Japonya'ya ya kadar ticaretini yaptığını söyledi ve bu tüm dünya gazetelerinde yer aldı. Ceyhan'dan gemi ticaretiyle benim hiç bir ilgim yok. Dahası IŞİD benim ülkemin bir düşmanı, benim dinime leke süren bir utanç. İslamı temsil etmiyorlar ve ben onları Müslüman dahi kabul etmiyorum" ifadesinde bulundu. BMZ adlı şirketinin deniz sevkiyatı işi yapıp yapmadığı sorusu üzerine Erdoğan, “BMZ bir yapı firması. İstanbul'da ofisler inşa ediyoruz. Rus bir iş adamı ile tanker yapımı sözleşmemiz var, ama tankerleri işletmiyoruz. Akdeniz'de, Suriye'de veya Irak'ta iş yapmıyoruz” dedi. Kardeşi Burak'ın firmasının söz konusu olup olmadığıyla ilgili soru üzerine Erdoğan, “Onun kargo şirketi var ama petrol nakliyesinde kullanılmış olamaz” dedi.
“Türkiye Kürt petrolünü satıyor: kaçakçıların IŞİD petrolü oraya getirmiş olması halinde, bilinçli olmadan da bu petrolü satıyor olma ihtimaliniz yok mu?” sorusuna Erdoğan, “Türkiye Kürt petrolünü satıyor, bu doğru. Ancak Rusların haritasına göre Suriyeli Kürtler IŞİD petrolünü Koç ailesine ait olan Tüpraş rafinerisine getiriyorlar. Koç ailesi sadece kaynağı belgeli petrol aldığını belirtiyor. IŞİD'le iş yapmadıklarını kanıtlamalarını onlara sorun, bahsi geçen devlete ait bir rafineri değil” yanıtını verdi.
YPG'li Suriyeli Kürtlerin Amerika'nın bir numaralı müttefikinin olduğunun hatırlatılması üzerine Bilal Erdoğan, “Burada büyük bir problem var. Eğer terörist bir grup size başka bir terörist grupla savaşmanıza yardım ediyorsa, sonrasında ne olacak? Sanıyor musunuz bu terörist grup eski metotlarını bir kenara bırakacak ve barışçıl aktivist bir gruba dönüşecek?”
Türkiye’nin neden sınırını kapatmadığıyla ilgili sorusu üzerine Bilal Erdoğan, “Petrol kaçakçılığı her zaman bu bölgenin karakteristik bir özelliği olmuştur çünkü petrol Türkiye'de Suriye'dekinden daha pahalıdır. Küçük borularla ya da eşek sırtında sınırdan geçirirler...ancak Türkiye son 3 yılda bu konuda daha sıkı tedbirler aldı çünkü IŞİD'in petrolle zenginleşmesini istemiyoruz. 900 km'lik bir sınır hattı var, Türkiye elinden geleni yapıyor ancak kontrolü zor. Tampon bölge oluşturulmasını istemiştik, bu şekilde sınırı kontrol etmek ve mültecileri ağırlamak daha kolay olacaktı. Ancak maalesef bizi dinlemediler” dedi.
Rusya’nın Suriye’de uçuşa yasak bölgeye de karşı olduğunun hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Kim bilir neden? Rusya ile Türkiye arasında husumetin pozitif bir durum olduğunu düşündüğümü sanmanızı istemem. Uzun zamandır komşuluk ve işbirliği ilişkimiz var, bence bu sorun çözüme kavuşturulmalı ancak herkes kendi çıkarları açısından bakarsa çözülemez” dedi.
“DİYALOG KANALLARINI KAPATIRSANIZ HİÇBİR ŞEY İYİYE GİTMEZ”
“Türkiye Rusya geriliminin artacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna Erdoğan, “Diyalog kanallarını kapatırsanız hiçbir şey iyiye gitmez. Rus jetiyle ilgili durum üzücü ama gerçek problemler üzerine odaklanmalıyız, yani Suriye'nin geleceğine ve IŞİD'e” yanıtını verdi. Muhabirin “Rusya Ankara hakkında açık suçlamalarda bulundu ancak genel kanaat Türkiye'nin IŞİD'den ziyade Kürtlere karşı sert olduğu yönünde” sözleri üzerine Bilal Erdoğan, şunları kaydetti: “Uluslararası ilişkilerde doktora yapan biri olarak konuşuyorum, ülkemin bir temsilcisi olarak değil. Bakarsanız iki hafta öncesine kadar Rusya ile iyi iki müttefiktik. Eğer Rusya IŞİD'e karşı bu kadar aktifse neden bizi daha önce suçlamadı? Şimdi bir anda Türkiye'yi IŞİD destekçisi olmakla suçluyorlar. Biz Nato üyesi bir ülkeyiz. Eğer Türkiye IŞİD'e yardım ediyor olsaydı Nato bunu bilmez miydi? Bölgede her adımı müttefik ve partnerlerimizle koordinasyon içinde atıyoruz. Asıl Rusya'nın ne yaptığını bilmiyoruz. Sadece IŞİD'i vurmak için müdahale yapmıyorlar.” Bazılarının Türkiye'nin daha fazlasının yapabileceğini ancak Kürtlerin güçlenmesini istemediği iddialarının hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Biz birden çok terörist grupla mücadele ediyoruz. Sizin teröristiniz iyi bizim teröristimiz kötü anlayışı yanlıştır. Bu nedenle teröre karşı savaşta yenik düştük, herkesin kendi teröristi var. Türkiye terörün sadece din temelli değil ulus temelli de olduğunu söylüyor. Kürtler son 20-30 yılda binlerce kişi öldürdüler. Bu gruplarla müzakere stratejileri bahtısız bir şekilde başarısız oldu. Kürt politikacılar ve dağdaki militanlar silahları bırakma konusunda ortak bir zemin bulamadıkları için müzakerelere yazık olduğunu düşüyorum” dedi.
“IŞİD ortak düşman ise o zaman Esad'a yakınlaşma zamanı değil midir?” sorusuna Bilal Erdoğan, “Esad kimin düşmanı? Eğer IŞİD petrolünü takip ederseniz Esad'ı bulursunuz. Şimdi IŞİD petrolü ile para kazanmaya çalışıyor çünkü başka bir gelir kaynağı kalmadı” cevabını verdi.
“Esad toprak kazanmaya başladı, bu savaş nasıl bitecek?” sorusu üzerine Erdoğan, “Toprak kazandığını düşünmüyorum. 10 milyon göçmen veya evsiz kalan Suriyeli evlerine dönebilse ve oy kullanabilse artık Esad'ı seçmezlerdi. Bu durumda da iktidarda kalamazdı. Sonuçta siyasi bir çözüm bulunması gerekiyor, bir geçiş ve ardından yeniden seçimler. Demokrasi sadece bizim istediğimiz seçilince iyidir fikrine katılamayız” dedi.
Muhabirin “Petrol haricinde, 2013 yılında İstanbul savcılığı tarafından kurucusu olduğunuz TURGEV Vakfı adına düşük fiyata arazi almak için rüşvet vermekle suçlandınız” sözleri üzerine Bilal Erdoğan, “Sonuçta iddialara yeni savcı önünde cevap verdim. Rüşvet operasyonunda kimse hapse girmedi. Bu Gülen grubunun bir komplosuydu, bir darbe girişimiydi. Bizi suçlayanlar hakkında 1500 sayfalık bir iddianame ile dava açtık. İlk celse ocak ayında görülecek” dedi.
Muhabirin “Babanız ve cemaat lideri Gülen eskiden müttefik ve arkadaştılar. Gülen babanıza oy kazanmasına yardım etti ve karşılığında adamlarını yargı ve polis güçleri içine soktu” sözlerine Erdoğan, “Aynen öyle. 90'lı yıllarda, ben lise öğrencisiyken, babam Refah Partisi'nde ve İstanbul Belediye Başkanı idi. Tabii ki islami bir siyaset hareketinden geliyoruz ve bu kişileri tanıyoruz. Metodlarını biliyoruz ve bazı yaklaşımları bizden farklı. Refah Partisi daha muhafazakar ve kökleriyle, tarihiyle, kültürüyle ve gelenekleriyle barışık bir Türkiye istediği konusunda açıktı. Onlarsa farklı bir yüzlerini göstermek istiyorlardı, islamcı olarak temsil edilmek istemiyorlardı. Biz de onların şeffaf olmadığını düşünüyorduk. Daha sonra büyük bir çeviklikle polisin ve yargı sisteminin içine sızdılar. İtalya'daki P2 gibi ama onun yüz katı şeklinde” karşılığını verdi.
“İSVİÇRE'DE HİÇBİR BANKA HESABIMIZ YOK”
“Bir Wikileaks dosyasına göre ailenizin 2010 yılında İsviçre'de 8 banka hesabı varmış. Babanız bunlarla ilgili sizin düğün hediyeleriniz ve bir iş adamının sizin ve kardeşlerinizin eğitimi için yaptığı bağışlar olduğunu söylemişti” diyen muhabire Erdoğan, “Bu doğru değil. İsviçre'de hiçbir banka hesabımız yok ve babam bunları demedi. ABD Büyükelçiliği görevlileri birileriyle konuştular ancak bunların hiç bir temeli yok. Türkiye'de düğünlerde geleneksel olarak küçük altın liralar gelinle damatın üzerine takılır. Benim ve kız kardeşlerimin eğitimleri için Türk iş adamlarından burslar aldık, bunları karıştırıyorlar” dedi.
“Zenginliğinizin kaynağı nedir?” sorusuna Erdoğan, “İki amcamla beraber ortağı olduğum BMZ firmasının haricinde İstanbul'da 5 adet restoranım var” cevabını verdi.
“Berlusconi 2003 yılındaki düğününüze katılmıştı. Düğündeki tek devlet başkanı o muydu? Babanızı demokrasi adına geri adım atmakla eleştirdiğini duymuş muydunuz?” sorusu üzerine Bilal Erdoğan, “Hayır, tek devlet başkanı değildi. Arnavutluk Başbakanı da vardı ve kız kardeşimin düğününe Ürdün Kralı katılmıştı. Berlusconi'nin bunu dediğine inanamam, babamı tanır. Eğer doğru ise yazık olmuş. Tabii ki doğru bir Türk siyaseti okuması değil” diye konuştu. “Hükümetten bahsederken sıkça 'biz' diyorsunuz. Bazen babanızdan farklı düşündüğünüz oluyor mu?” sorusuna Erdoğan, “Babamla kendimi özdeşleştirsem de isteyerek kullanmıyorum. Pek çok şeyde farklı fikimlerim olabilir ama önemli olan eğitime verdiğim değerdir. Türkiye'nin en iyisi olan Montessori okulunda 200 öğrencimiz var. Benim kurduğum vakıf iki bin kız öğrencinin eğitimine destek veriyor. Ve siz beni IŞİD'le ilişkilendiriyorsunuz?” karşılığını verdi.
“Sizce Cumhuriyet gazetesi yazarlarını yayınladıkları haberlerden ötürü tutuklamak doğru mu?” sorusuna Bilal Erdoğan, “Türk hükümeti IŞİD'e silah teslimatı yaptı yazmışlardı. Başka hangi ülkede böyle bir şeye tolerans gösterilebilir bilmek isterim. Gazeteci olmaları hususunda tutuklu ya da tutuksuz yargılanmalarını tartışabiliriz ancak bunlar savcılığın yetkisindeki teknik konular” dedi. “Bazıları İtalya'ya kaçtığınızı söylüyor. Ülkeniz saldırı altındayken burada olmak size garip gelmiyor mu?” sorusuna üzerine Erdoğan, “Ruslarla olan bu durumları ben planlamadım. Ben ülkemde kalmak istiyorum ama bu şekilde yardım işlerimi daha rahat yürütüyorum. Türkiye'de dikkatimi dağıtan çok unsur oluyor. Buraya iki çocukla gelmek, onların okula ve ülkeye alışması kolay değil. Tüm bu suçlamalar konsantrasyonumu güçleştirse de burada daha rahat konsantre olabiliyorum. Floransa'da birileri beni para aklamakla suçlamış, bu nedenle bu sabah avukatla buluştum” diye konuştu.
“Burada İtalyan korumaların haricinde bir de Türk korumalarınız var mı?” sorusuna Erdoğan, “İki korumam da var çünkü İtalya'dan talebimiz üzerine verilen korumanın seviyesine Cumhurbaşkanlığı güvenliği takviye yapmayı uygun gördü. Korumasız hiçbir yere gidemiyorum. Bu durum 2007'de eğitim amaçlı gelmeye başladığım İtalya'da ilk defa başıma geliyor” yanıtını verdi.