Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu; Avrupa Konseyi’nde Türkiye’yi temsil etmek için asil listede olduğunu, katılacağı toplantıda Diyarbakır’da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocukların annelerinin sesini duyurmak istediklerini söyledi.

Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu; Avrupa Konseyi'nde Türkiye'yi temsil etmek için asil listede olduğunu, katılacağı toplantıda Diyarbakır'da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocukların annelerinin sesini duyurmak istediklerini söyledi.

Katıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulunan Başkan Palancıoğlu; 28 Ekim ile 1 Kasım arasında Strasburg'ta Türkiye meselelerini Avrupa Konseyi'nde konuşmak için Türkiye'yi temsil etmek üzere asil listede

olduğunu söyleyerek; "Ankara'dan Avrupa Konseyi'nden temsilciler gelecek, bilgilendirme yapacağız. 28 Ekim ile 1 Kasım arasında Strasburg'ta Türkiye meselelerini Avrupa Konseyi'nde konuşmak için Türkiye'yi temsil etmek üzere asil listedeyim. Dolayısıyla orada görev yapacağız" dedi.

"Diyarbakır'daki annelerin sesini Avrupa'ya duyurmamız lazım"

Diyarbakır'da çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılmış annelerin sesini Avrupa ve Amerika'ya duyurmak gerektiğini belirten Başkan Palancıoğlu; "Toplantımız; Avrupa Konseyi'nden Türkiye raportörlerinin gelmesi konusu Diyarbakır ve Mardin'deki kayyum atamaları ve eski belediye başkanlarıyla görüşmeye geliyorlar. Biz de Avrupa Konseyi'nde Diyarbakır'daki uzun süredir HDP'nin kapısında çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılmış ailelerin inşallah tercümanı olmak, onların taleplerini Avrupa Konseyi'nde dile getirmek, eğer izin alabilirsek o annelerden birkaçını Avrupa Konseyi'ne götürüp orada temennilerini, dileklerini, başlarına gelenleri ve çocuklarıyla ilgili taleplerini aktarmalarını sağlamak. Orada kürt kardeşlerimizin terör örgütü tarafından kaçırılmasını anlatmak istiyoruz. Çünkü Türkiye Avrupa Konseyi'nde maalesef suçlu konuma getiriliyor HDP'liler tarafından. Şimdi annelerin sesini umarın Avrupa Konseyi duyar. Oradaki annelerin sesini Avrupa'ya, Amerika'ya duyurmamız lazım. Burada büyük bir mağduriyet var. Hep beraber gazetecilerle gitmiştik Şırnak'a, Cizre'ye gitmiştik. Gerçekten orada vatandaşların her biri kolumuzdan tutuyordu. Su akmıyordu, inanılacak gibi değil. Şehir şebekesi denen bir şeye yatırım yapılmamış. Hiç de dertlenmemişler. Terörle insanları sindirmişler. İnsanlar boş geziyor, hiç iş yok. ‘Bir çocuğunu belediyeye işe alırız eğer bir çocuğunu dağa verirsen' şeklinde tehditle, şantajla düzen kurmuşlar. Elhamdülillah son yıllarda hükümetimizin basiretiyle oradaki yaptığı çalışmalarla terörist faaliyetler oldukça minimuma indi. Diyarbakır, Mardin, Urfa tarih boyunca dünyanın en verimli toprakları şuanda bizim elimizde. Birlik, beraberlik içinde hareket edebilsek Türkiye'de yokluk denen bir şey kalmaz. Ama biz maalesef birbirimize çok hızlı düşüyoruz. Bundan dolayı da elimizin altındaki nimetlerin farkına varamıyoruz. İnşallah bundan sonra çok daha farkına varırız" ifadelerini kullandı.