Başbakan Yıldırım Konuşma Yaptı
“Terörle mücadeledeki kararlılığımızı bütün dünya ülkelerinin açık ve net olarak görmesini istiyoruz”
Başbakan Binali Yıldırım, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığında (KOM) düzenlenen İl Emniyet Müdürleri Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dün eğitim uçuşu sırasında düşen askeri nakliye uçağında şehit olan kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına Allah'tan rahmet, şehitlerin ailelerine ve Türk milletine başsağlığı diledi.
Emniyet mensuplarının milletin huzuru ve güvenliği için verdikleri mücadeleyi yakından takip ettiğini belirten Yıldırım, "Asayişin berkemal olması, her vatandaşın hukukunun korunduğundan emin olunmasıyla mümkündür." diye konuştu.
Yıldırım, şiddetle, terörle mücadele ederken polis, jandarma ve diğer güvenlik birimlerinin sağduyu ve aklıselim içinde hareket etmek ve hukuk içinde kalmak durumunda olduğunu söyledi. Bunun, güçlü bir donanımla sağlanacağını vurgulayan Yıldırım, emniyet mensuplarının bu donanıma sahip oldukları için bu görevi layıkıyla yerine getirdiğini ifade etti.
Kamu ve millet adına görev yapanların, toplumu kötülüklerin bulaşıcı etkilerinden korumak için kötülüğü ve kötüyü yok etmek gibi önemli bir görevi olduğunu belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin geçmişinde devletin silahını, üniformasını kendi karanlık ve kirli emellerine alet etmeye çalışan, milli iradeye kastedecek kadar yoldan çıkan bu terör güruhlarını, şer odaklarını asla hatırımızdan çıkarmayalım. Geçmişteki bu ihanetlerden ders almak, işimizi hakkıyla yapmamızı sağlayacak. FETÖ dolayısıyla Emniyet Teşkilatımızın yaşadığı kayıpların bir güvenlik zafiyetine yol açmaması son derece önemlidir. Az önce Emniyet Genel Müdürümüz, 15 Temmuz FETÖ/PDY olayından sonra Emniyet Teşkilatında yaşanan zafiyetin kısa süre içinde giderildiğini ve teşkilatın sorun yaşamadan görevini en iyi şekilde ifa ettiğini belirtti."
Yıldırım, 15 Temmuz'un ülke, millet ve demokrasi için bir dönüm noktası olduğunu anımsattı.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında; gelişmeler hakkında bilgi almak için gittiği Jandarma Genel Komutanlığı Karargahı'nda darbeciler tarafından başından vurularak ağır yaralanan eski Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanı Turgut Aslan'ın da salonda bulunduğunu bildiren Yıldırım, "Turgut Aslan o gece alçaklara karşı verdiği kahramanca mücadele sırasında gazi oldu. Turgut Aslan Başkan gittikçe iyi oluyor. Bugün onu aramızda görmekten memnuniyet duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, Bingöl Emniyet Müdürü görevindeyken alçaklara karşı göğsünü siper ederek gazilik mertebesine ulaşan Atalay Ülker'in de toplantıda yer aldığını söyledi.
Terör örgütleri ile mücadele ederken aynı zamanda sosyal dokuyu tahrip etmek isteyen uyuşturucu baronlarının ihmal edilmediğini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Terörle yurdun her karış toprağında amansız mücadelede önemli mesafe alındı. Ancak uyuşturucu, mücadele etmekle beraber boyutları bizim düşündüğümüzden daha derinde ve daha büyük olan bir mücadele şekli. Bundan sonraki öncelikli hedeflerimiz arasında... Geleceğimiz gençlerimizi, genç kuşakları zehirlemeye ve toplumu yozlaştırmaya, ülkemizin enerjisi olan gençlerimizi bu müptelalığa düşürmeye çalışanlara asla ve asla göz açtırmayın. Özellikle büyükşehirlerde, okullar etrafında ve insanların toplu olarak bir arada bulunduğu mekanlarda bu uyuşturucu baronlarının maşaları, dağıtıcıları gençleri zehirlemek adına alçakça bir faaliyet içindeler. Özellikle son aylarda başlattığınız uyuşturucuya karşı mücadele toplum tarafından fark ediliyor ve takdirle karşılanıyor ama yeterli değil. Bu konuda çok daha amansız bir mücadele sürecini başlatmak gerektiğini düşünüyorum. Tıpkı terörle mücadelede olduğu gibi burada da teşkilatımızın çok iyi sonuçlar alacağına yürekten inanıyorum."
Yıldırım, vatandaş ile devlet arasındaki ilişkiye asayiş ve güvenlik kadar önem gösterilmesi gerektiğini dile getirdi.
"Bizim için aslolan vatandaş." vurgusu yapan Yıldırım, "Türkiye Cumhuriyeti'nin her vatandaşı bu ülkenin gerçek sahiplerinden biridir. Ülkemizin istikbalini, nesillerimizin emniyetini ancak bugün atacağımız doğru adımlarla teminat altına alabiliriz. Ülkemizi ve milletimizi her türlü kötü niyetli girişime karşı koruyacak olanlar sizlersiniz. Sizlere güveniyoruz. Bu yolda Allah yar ve yardımcınız olsun." dedi.
Yıldırım, 15 yıldır en büyük mücadeleyi teröre karşı verdiklerini söyledi.
Başbakanlık görevini aldığında vatandaşlara "Vatandaşlarım rahat olsun, bu terör belasını ülkemizin başından atacağız ve terörü gündemin alt sıralarına indireceğiz." dediğini, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve teşkilatının mücadelesi neticesinde bunun aşağı yukarı gerçekleştiğini belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bugün Türkiye'de terör birinci gündem maddesi olarak konuşulmuyor, başka konular ön plana çıktı ancak henüz işimiz bitmiş değil. 'Su uyur düşman uyumaz'. Onun için gece gündüz, yaz kış demeden mutlaka ve mutlaka, taarruz esaslı, savunma esaslı değil, mücadeleye kesintisiz devam edeceğiz. Özellikle de tehdidin, terör olayının gerçekleşmeden önce önlenmesine yönelik çalışmalara ağırlık vereceğiz." diye konuştu.
Emniyet teşkilatının yıl boyunca yüzlerce terör olayını gerçekleşmeden önlediğini söyleyen Yıldırım, "Bunun arkasında sağlam bir istihbarat var, birimler arasında koordinasyon var, birbirinden bilgi esirgememe var. Bunlar olunca operasyon öncesi başarı da kendiliğinden geliyor. Yani geçmiş zamanların birimler, kurumlar arasındaki zayıf iletişimin bugün yerini çok daha iyi koordine edilmiş ve birbirleriyle her an iletişim halinde olan güvenlik birimlerimizin olması bu başarıda en önemli bir kaynağımızdır, bir imkanımızdır." değerlendirmesinde bulundu.
Yurt içinde güvenliği sağlamanın esas olduğunu ancak yetmediğini vurgulayan Yıldırım, aynı şekilde sınır güvenliğinin önemli olduğunu ifade etti. Yıldırım, "Vatandaşımıza sınırlarımız dışından vaki olacak tehditlerin bertaraf edilmesi, terör unsurlarının sınırlarımızı geçerek içeride terör faaliyetine girişmesinin önüne de geçecek tedbirleri önemsiyoruz ve süratle alıyoruz." dedi.
Bu doğrultuda güvenlik yolları, fiziki sınır duvarları, elektronik uyarı sistemleri ile gözetleme kuleleri gibi çalışmaların yapıldığını ve bunların henüz tamamlanmadığını, yüzde 60'ların üzerinde bir sonuç elde edildiğini anlatan Yıldırım, süratle kalan kısımların tamamlanacağını bildirdi.
Başbakan Yıldırım, "Terörle mücadeledeki kararlılığımızı bütün dünya ülkelerinin açık ve net olarak görmesini istiyoruz zira Türkiye'nin yaptığı terörle mücadele aslında Avrupa'nın güvenliğini de sağlıyor. Çünkü Avrupa Birliği'nin NATO'nun sınırları Türkiye'nin güney ve doğu sınırlarından başlıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'de DEAŞ'tan temizlenen alanların başka bir terör örgütü ile doldurulmasının asla kabul edilemeyeceğinin altını çizen Yıldırım, "NATO'da müttefikimiz olan Amerika'nın Suriye'deki uygulamaları ne yazık ki bu müttefiklik hukukuna terstir, yanlıştır. Amerika, bölgenin geleceği konusundaki kafa karışıklığını ortadan kaldırmalı ve tavrını barıştan yana, Türkiye ile hukukunu düzeltmekten yana değiştirmelidir." dedi.
Amerikalı yetkililerden 3 gün içerisinde birbirini tekzip eden açıklamalar geldiğini vurgulayan Yıldırım, "Bir gün 'burada bir sınır güvenlik ordusu kurulacak' deniyor, daha sonra 'Yok biz öyle demedik' deniyor, daha sonra da 'Böyle bir düşüncemiz yok, biz DEAŞ'la bölgeyi temizledikten sonra oradaki asayişi sağlamak üzere yerel unsurlardan bir güvenlik oluşturuyoruz' gibi açıklamalar geliyor. Tabii bunlar bir kafa karışıklığının ifadesi ancak Türkiye'nin kararlılığı açık ve nettir. Hudutlarımızın hemen güneyinde bir terör ordusu oluşturulmasına asla izin vermemiz söz konusu değildir. Bu konuda uluslararası hukuktan kaynaklanan ve milletimizin can ve mal güvenliğini esas alan, hudutlarımızın güvenliğini esas alan her türlü tedbir hiç ama hiç rehavete kapılmadan hemen alınacaktır." diye konuştu.
Milletin vakur duruşunun sembollerinden birisinin de güvenlik güçleri olduğunu ifade eden Yıldırım, Emniyet Teşkilatının tarih boyunca Türkiye'nin güvenliğini ve dirliğini sağlamada sarsılmaz bir irade ortaya koyduğunu söyledi.
"172 yıllık şanlı bir geçmişe sahip olan teşkilatın güzide mensupları sizlersiniz." şeklinde konuşan Yıldırım, İçişleri teşkilatının 7 gün, 24 saat vatandaşın can ve mal güvenliği için hizmet verdiğini aktardı.
Teşkilatın yüzde 60'a yakın bir bölümünün yüksekokul mezunu olduğuna, doktora mezunu ve akademik çalışma yapanlar da eklendiğinde bu oranın daha da yükseldiğine işaret eden Yıldırım, "Bu ne anlama geliyor? Polisimiz artık sadece bedensel bir güçle değil bilgisi, kültürü ve donanımıyla da örnek bir teşkilat haline gelmiştir. Bunun faydasını en çok vatandaşla olan ilişkilerde görüyoruz." dedi.
Millet olarak bugün köklü değişimlerin yaşandığı önemli bir süreci gördüklerini, her alanda çağın gerektirdiği reformları gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olduklarını vurgulayan Yıldırım, "Refah ve kalkınmayı ülkenin her köşesine ulaştırma çabasındayız, eş zamanlı olarak da demokrasimizi, insan haklarını, adalet ve emniyeti de tam anlamıyla tesis etmenin mücadelesini veriyoruz." diye konuştu.
Yıldırım, emniyetten taviz verilerek demokrasinin, demokrasiden taviz verilerek adaletin, özgürlüklerden vazgeçilerek emniyetin tesis edilemeyeceğini söyledi.
Türkiye'yi yüksek standartlara ulaştırmak için bütün kurumlarla iş birliği halinde çalışmaların sürdürüldüğünü ifade eden Yıldırım, Emniyet Teşkilatının, Türkiye'nin bu değişimine ve gelişimine sadece şahitlik etmediğini aynı zamanda değişimin etkin bir aktörü olduğunu vurguladı.
Emniyet Teşkilatının bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirme gayretinde olduğundan hiçbir şüphesinin bulunmadığını dile getiren Yıldırım, "Çalışmalarınızı kolaylaştırmak, başarılarınızı artırmak için birçok düzenleme yaptık. Gerekirse bundan sonra yeni düzenlemeler de yapılacaktır." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, zırhlı ve zırhsız yaklaşık 50 bin donanımlı araçla hizmet verildiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Keşif uçakları, İHA ve SİHA'larla ulaşamadığınız nokta yok. Savunma sanayinde yerlilik oranımız süratle artıyor. Artık bugün, askerimiz, polisimiz kendi beyin gücümüzle üretilen savunma araçları silahlarla görev yapmaya başladı. Hatta polisimizin kullandığı Kirpi, Kobra, Ejder, Yalçın gibi araçları sadece ihtiyacımız için kullanmıyor, aynı zamanda komşularımıza, diğer ülkelere de, ihtiyaçları olanlara verebiliyoruz."
Şehir içi ve şehirler arasında kurulan elektronik sistemlerle suçun ve suçlunun anında denetlendiğine işaret eden Yıldırım, "Yapılan bölünmüş yollar ve yoğun trafik denetlemeleri sayesinde can kaybını önlemede önemli mesafe aldık. Ölümlü kazalarda can kaybı yüzde 62 oranında azaldı. Bunu, artan nüfusa rağmen, yine artan refah ve alım gücüyle 15 yılda 8 kata çıkan otomobil sayısına rağmen kazandık." dedi.
İleriki süreçte "akıllı şehir" uygulamasını da hayata geçireceklerini bildiren Yıldırım, bununla hem vatandaşların hayatının kolaylaşacağını hem de şehir içi güvenliğin daha etkin şekilde denetleneceğini kaydetti.
Başbakan Yıldırım, özellikle mala karşı işlenen suçlar ve uyuşturucuyla mücadelede asla taviz verilmemesi yönünde çağrıda bulunarak, "Artık suçlar gerçek hayatta işlenmiyor, sanal dünyada da suç işleniyor. Kanunlara göre gerçek hayatta ne suçsa sanal alemde de o suçtur. İnternet, sosyal medya kullananlar şunu iyi bilmelidir, 'Aman ne olacak yazarım, kim beni nasıl bulacak' diye düşünmesin. Bilgisayara bastığınız her tuş iz bırakıyor. Burada bir suç unsuru varsa mutlaka bulunup, eninde sonunda ortaya çıkarılıyor." diye konuştu.
"Evlatlarımızı terör örgütlerinden korumak için koruyucu çalışmalara da önem veriyoruz." diyen Yıldırım, özellikle terörün yoğun olarak yaşandığı bölgelerde eğitimlerin ve terör örgütüne karşı bilinçlendirmenin arıtılmasını önemsediklerini ifade etti.
Başbakan Yıldırım, terör örgütünün "çukur" ve "hendek" siyasetiyle bölgeyi kasıp kavurduğuna dikkati çekerek, "Ama yine sizler, tabii silahlı kuvvetler unsurları da dahil olmak üzere, büyük bir basiretle, kahramanlıkla kısa sürede bunların faaliyetlerini sona erdirdiniz." dedi.
Güneydoğu Anadolu'da terör nedeniyle yıkılan, yakılan binaların yeniden yapılanmasının başlatıldığını anlatan Yıldırım, "Rekor bir sürede 26 bin konutu, ortak alanı, iş yerini yapıp hemen hemen hak sahiplerine teslim etme noktasına geldik. Bu, ülkesine, vatanına, vatandaşına sahip çıkma sorumluluğunun en açık göstergesidir." ifadelerini kullandı.
Bölgedeki belediye başkanlarının, devletin ve milletin kaynaklarını terör örgütüne aktardığını belirten Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bulundukları şehirlere yapmaları gereken hizmetleri yapmadığı gibi şehirlerin tarumar olmasına da bir anlamda katkı sağladılar. Bütün bunları da değiştirdik ve şimdi bu şehirlerde altyapısı, kanalizasyonu, suyu, yeşil alanları... Gayet modern şehircilik anlayışıyla büyük bir başarıyla hizmetler devam ediyor. Geldiğimiz noktadan ve hedeflerimizden asla taviz vermeyeceğiz. Bunu, vatandaşın huzuru ve güvenliği, gençlerimizin geleceğini çalmasınlar diye yapıyoruz."
Bugüne kadar görevi başında şehit düşen güvenlik güçlerini minnet ve rahmetle anan, kahraman gazilere millet adına şükranlarını sunan Yıldırım, ülkesini ve milletini savunmak için bir an bile düşünmeden canını feda eden 15 Temmuz şehitlerine de Allah'tan rahmet diledi.
Yıldırım, Gölbaşı Özel Harekat Merkezi'nde şehit olan polislerin, o gece verdiği mücadeleyi asla unutmayacaklarının altını çizerek, "Fethi Sekin'i unutmayacağız. Terörle mücadele şehitlerimizin emanetlerine asla halel getirmeyeceğiz. Vatan mücadelesi, namus borcudur. Vatanı, milleti korumak sizin boynunuzun borcudur." dedi.
Emniyet Teşkilatı mensuplarına seslenen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Milletimiz de devletimiz de hükümetimiz de sonuna kadar yanınızdadır. Kendinizi asla yalnız hissetmeyin. Bu şerefli görevi yapan hiçbir güvenlik görevlisi, polis memuru korumasız ya da kimsesiz değildir. Siz emniyet müdürlerimize en önemli hatırlatmam şudur, Emniyet Teşkilatımızın morali ve motivasyonunun yüksek olması önemlidir. Her bir personelimizin iç dünyasına da bakmanız, onlarla ilgilenmeniz gerekiyor. İhtiyaçlarını, beklentilerini önemseyin. Toplumun güvenliğini sağlamak için silah taşıyan insanın, kendi moral ve manevi durumu mutlaka iyi olmalı. Bunu sağlayacak olan da sizlersiniz. Unutmayın ki sizlerin gayreti, ülkemizin gücüne güç katıyor."
Şu anda kar kış demeden, yollarda, sınırlarda nöbet tutan, vatan ve millet sevdasıyla çalışan bütün kahramanları tek tek alınlarından öptüğünü belirten Yıldırım, "Yolunuz, bahtınız açık olsun. Allah yar ve yardımcınız olsun." diyerek konuşmasını bitirdi.
Öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, günün anısına Başbakan Yıldırım'a bir tablo hediye etti.