Bakan Elvan: "saldırıyı Gerçekleştirenleri Lanetliyoruz"
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Hakkari Yüksekova´da uğradığı saldırı sonucu şehit düşen Konyalı Uzman Jandarma Çavuş Ramazan Gülle´nin cenaze namazına katıldıktan sonra yaptığ
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Hakkari Yüksekova´da uğradığı saldırı sonucu şehit düşen Konyalı Uzman Jandarma Çavuş Ramazan Gülle´nin cenaze namazına katıldıktan sonra yaptığı açıklamada, saldırıyı gerçekleştirenleri lanetlediklerini söyledi.
Konya´nın Çeltik ilçesi Gökpınar Mahallesi´nde Uzman Jandarma Çavuş Ramazan Gülle´nin cenaze törenine katılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, törenin ardından saldırıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Elvan, "Üç kardeşimizi haince, kalleşçe katlettiler. Lanetliyoruz bu insanları, kınıyoruz. Gerçekten bölge halkıyla, Güneydoğu Anadolu Bölgemizde, o bölgede yaşayan halkımızla çözüm sürecine karşı hükümetimizin bugüne kadar yapmış olduğu uygulamalara yönelik olarak oldukça müspet, son derece pozitif bir yaklaşım söz konusu oldu. Bu geçen 2 yıllık sürece baktığımızda bu bir anlamda pik noktaya ulaşmıştı. Tabi bu bölgedeki çözüm sürecine olan vatandaşlarımızın bağlılığı, hükümetimizin bu alanda atmış olduğu adımlar bazı iç ve dış mihrakları rahatsız etti. Yine Türkiye´mizi karıştırmaya çalışıyorlar, insanlarımızı provoke etmeye çalışıyorlar. Bunu yapanlar içeriden veya dışarıdan kim olursa olsun mutlaka karşılığını bulacaktır ve hesabını vereceklerdir" dedi.
"ÇÖZÜM SÜRECİNİ SABOTE ETMEK İÇİN KOBANİ BAHANE EDİLDİ"
PKK terör örgütü ve onun uzantısı bir görünüm arz eden HDP´nin gerçekten çözüm sürecini sabote etmeye yönelik bir takım girişimler içerisinde olduğunu kaydeden Bakan Elvan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Çözüm sürecinden rahatsız olduklarını görüyoruz. Kobani bahane edildi. O alandaki gelişmeleri de biliyorsunuz. Halkı sokağa çıkmaya, şiddet uygulamaya teşvik ettiler. Bunları kabul etmemiz mümkün değil. Öncelikli olarak şunu ifade edeyim. Kamu düzeni mutlaka sağlanacaktır ve şiddete yönelik girişimde bulunan kim olursa olsun ona karşı tedbirlerimizi zaten açıkladık. Son derece sert, katı tedbirlerimiz olacaktır. Özellikle şiddete yönelik tedbirin alınması bir anlamda vatandaşımızın yaşam hakkının, özgürlük hakkının güvence altına alınması demektir. Eğer herhangi bir vatandaşımızın özgürlük hakkı, yaşam hakkı elinden alınıyorsa orada demokrasiden bahsetmek mümkün değil. Öncelikli olarak orada yaşayan vatandaşlarımızın gerçekten yaşam hakkını bizim sağlamamız lazım. Huzurlu güven ortamında yaşamaları lazım. O bölgeye ben de defalarca gittim. Özellikle 3-4 hafta önce Siirt´teydim. Vatandaşlarımızın, bölge halkının ağırlıklı olarak şikayeti şu; `Bize bu terör örgütü ve onun çevresindeki bazı sözde sivil toplum kuruluşları adı altındaki bazı kuruluşlar çok yoğun baskı yapıyorlar, partimizden ayrılmamızı istiyorlar.´ Bir anlamda o bölgede kendileri dışında hiçbir partinin olmasını istemiyorlar. Böyle bir demokrasi anlayışı olabilir mi? Böyle bir özgürlük anlayışı olabilir mi? İş adamlarına baskı yapıyorlar, esnafa baskı yapıyorlar, oradaki vatandaşlara baskı yapıyorlar. Bir anlamda geçmişte yaşanan vesayet anlayışını bugün PKK ve onun uzantıları ve siyasi parti olarak da HDP bölgede oluşturmaya çalışıyor. Bugüne kadar hiçbir vesayete izin vermedik, buna da izin vermeyeceğiz."
(SA-FM-CC-Y)
27.10.2014 16:40:50 TSI