Asgari ücretteki vergi muafiyeti genişletebilecek
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, “Asgari ücretlimizi de memurumuzu da işçimizi de emeklimizi de enflasyona karşı ezdirmemek için gereken adımları atmaya devam ediyoruz. Zor bir süreçten geçiyoruz ancak bu süreci hep birlikte atlatacağız” dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, gazetecilerle bir araya geldi. TBMM Genel Kurulu'nda elektrik enerjisi satışından alınan TRT payının kaldırılması, doğal gaz piyasasında tüketicilerin korunmasına yönelik adımlar, kalfalık öğrencilerine ücret iyileştirmesi, elektrikli araçların yaygınlaşması gibi düzenlemeler içeren teklifi görüşeceklerini söyleyen Turan, ardından stokçuluğa karşı caydırıcılığın artırılması, Odalar ve Borsalar Kanunu uyarınca tahsil edilmesi gereken tutarlar için 31/12/2023 tarihine kadar icra takip işlemlerinin durdurulması gibi düzenlemeler içeren 9 maddelik Teklifi görüşmeyi planladıklarını ifade etti.
Turan, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen 13 maddelik Gelir Vergisi Kanunu Teklifi'ni görüşmek istediklerini belirterek, “Teklif ile; çalışanların ekonomik durumlarına katkı sağlanması amacıyla, asgari ücrette damga vergisi ile gelir vergisinin kaldırılması öngörülüyor. Bu iki verginin kalkmasıyla işverenlerimiz üzerindeki 450 TL civarında yük kalkmış olacak. Bununla birlikte, Teklifte yenilenebilir enerji üretiminin teşvik edilmesi için muafiyet sınırı olarak öngörülen, meskenlerin çatı ve cephesine kurulan güneş enerjisi santrallerinin kurulu gücünün 10 kilovat olması şartının 20 kilovat olarak değiştirilmesi gibi önemli düzenlemeler de mevcut” ifadelerini kullandı.
TÜSİAD'ın ‘Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına geri dönülmeli' açıklamasını hatırlatan Turan, “Cumhurbaşkanımız, 2022 yılında asgari ücretin en alt rakamı 4 bin 250 lira olarak uygulanacağı müjdesini vermişti. Asgari ücretlimizi de memurumuzu da işçimizi de emeklimizi de enflasyona karşı ezdirmemek için gereken adımları atmaya devam ediyoruz. Zor bir süreçten geçiyoruz ancak bu süreci hep birlikte atlatacağız. Burada iktidar kadar muhalefete de sivil toplum kuruluşlarına da sorumluluklar düşüyor. Kılıçdaroğlu'nun ibretlik görüşmesinden sonra, sicili malum TÜSİAD açıklama yapıyor. Dün Türkiye'yi büyükelçilere şikayet eden Kılıçdaroğlu, bugün benzer bir mantıkla soluğu TÜSİAD'ın yanında alıyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu arayışları, tamamen siyaset üretememesinin bir sonucudur. İş dünyasının fikirleri, önerileri, elbette bizim için kıymetli. Ancak Türkiye, ne yaptığını bilen bir ülke. ‘Denenmekte olan ekonomi programları' gibi ifadelerini doğru bulmuyoruz. Bu, ihracatta son 12 ayda yakalanan 221 milyar dolar seviyelerindeki başarılara da haksızlık. Eski Türkiye günlerini andıran açıklamalar kimseye yarar sağlamaz. Kimse Kılıçdaroğlu'nun ipiyle kuyuya inmesin. Göreceksiniz, bu süreci de aşacağız. Paradan para kazanan, zengini daha da zengin yapan bir sistem, birilerinin işine gelebilir ama üreten, ihracatını ve istihdamını artıran bir ülke yarınlarımızı daha güçlü kılacak” dedi.
ASELSAN'ın Katarlı olduğuna ilişkin habere ise Turan, “'ASELSAN'ın Katarlı olduğu' haberi tamamen yalan. ASELSAN, aziz milletimizindir. ASELSAN'ın marka ve isim haklarını korumak amacıyla faaliyet gösterdiği ülkelerde yaptığı uygulamanın çarpıtılmasının kime ne faydası var? Anlaşılan savunma sanayinde atılan tarihi adımlar birilerini rahatsız ediyor. Türkiye'nin savunma sanayinde yerlilik ve millilik oranını yüzde 20'lerden yüzde 80'lere çıkarması birilerini rahatsız ediyor. Göz bebeğimiz, savunma sanayimizin yıldızlarından ASELSAN, küresel bir Türk şirketi olarak, 12 ülkede faaliyet gösteren, 73 ülkeye ihracat yapan bir şirket. ASELSAN yurt dışında yaptığı yatırımlar kapsamında, ASELSAN daha önce de ‘ASELSAN Ukraine', ‘ASELSAN Pakistan' markalarının tescil başvurularını da gerçekleştirmişti. Bu durumda ASELSAN, Pakistan'a ya da Ukrayna'ya satılmış mı oldu? ASELSAN da haber ve paylaşımlara yönelik hukuki süreç başlatıldığını bildirdi. ASELSAN 2003'te 324 milyon TL cirodan 2020 yılında 16,1 milyar TL'ye ulaştı. 2021 yılı 9 aylık cirosu da 10,3 milyar TL oldu. Gururumuz ASELSAN algı peşinde koşanlara rağmen büyümeye devam edecek. Türkiye'nin, markalarımızın büyümesine, yükselmesine omuz vermek de iktidarıyla muhalefetiyle herkesin görevidir. Başka Türkiye yok” ifadelerini kullandı.