2024 YILI İNSANLIK ADINA UTANÇ DUYULACAK YIL OLDU

2024 YILI İNSANLIK ADINA UTANÇ DUYULACAK YIL OLDU

Tarih boyunca insan insanın kurdudur sözünün karşılık bulduğu birçok dönemler olmuştur. İşte 2024 yılı da o dönemlerden biri olarak insanlığın insanlığından utanacağı bir dönem olarak hatırlanacaktır. Koca bir yıl boyunca gerek dünyada gerekse ülkemizde insanlık adına keşke yaşanmasaydı diye hatırlamak istemediğimiz olaylar yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor.

Ülkemiz dışındaki olaylara bakarsak

Gazze, Filistin ve Lübnan'da devam eden İsrail soykırımında bugüne kadar 60 bine yakın Müslüman hayatını kaybetti, 110 bin den fazla insan yaralandı. Bugün 2 milyona yakın Gazzeli barınaksız, yiyeceksiz, ilaçsız, susuz ölümü bekliyor.

Ukrayna'da, Rusya ve Ukrayna silahlı kuvvetleri arasında her gün ölüm kusan silahların kullanıldığı köylerin, şehirlerin harabeye çevrildiği, insanların ölüp hayatta kalanların yaşadıkları yerleri terk ettiği acımasız savaş devam ediyor.

Doğu Türkistan'da Çin zulmü, Hindistan'da ırkçı faşist Modi'nin despot yönetimi, Somali'de, Sudan'da, Libya'da, Suriye'de, Nijer'de, Tunus'ta iç karışıklıklar ve despot yönetimlerin acımasız baskıları ile her gün yüzlerce Müslüman ölmeye, yerlerinden olmaya devam ediyor.

Batı Avrupa ülkelerinde ırkçı saldırılar sonucu her gün sığınmacılar başta olmak üzere muhacirler zulüm görmeye, öldürülmeye, aşağılanmaya devam ediyor.

Ülkemizin de 2024 yılı insan hakları karnesi ne yazık ki düşük notlar ve zayıflarla doludur.

Şöyle ki

2024 yılında yüzlerce kadınımız ya ayrılma aşamasında olduğu eşi tarafından ya birlikten nikahsız yaşadığı erkek arkadaşı tarafından acımasızca katledildi. Bu konuda devreye konan emniyet tedbirleri bu canları kurtarmaya yetmedi.

30 Haziran 1 Temmuz ve devam eden bir hafta boyunca Kayseri'de Suriyeli muhacirlere yönelik iş yerini, arabasını yakma, kundaklama ve yağmalama şeklindeki kanunsuz, insan ve vicdanın asla kabul etmediği saldırılar başta olmak üzere ülkemizin birçok yerinde güvenlikleri bizlere emanet olan muhacirlere yönelik ırkçı etnik ayrımcı saldırılar.

Ülkemizin birçok yerinde yaşanan başta Diyarbakır'daki Narin Güran olayında olduğu gibi çocuklara yönelik tecavüz, ölüm, yaralama ve diğer insanlık dışı saldırılar.

Sığınmacılara yönelik göç idareleri ve geri gönderme merkezlerinde uygulanan zorla sınır dışı etme, uzun süre gözetim altında bulundurma, hukuktan doğan haklarını kullandırmama ve geciktirme şeklindeki uygulamalar.

31 Mart seçimlerinden sonra el değiştiren belediyelerde görülen işten çıkarma mağduriyetleri.

Üzerinden 27 yıl geçen 28 Şubat döneminin mahpus ve mağdurlarının yeniden ve adil yargılanma taleplerinin karşılık bulmaması.

Üzerinden 31 yıl geçen Sivas olaylarının haksız, hukuksuz yargılamalarla cezaevinde ölüme terk edilen mazlum mahpuslarının ilerleyen yaşları ve birçok hastalıkla uğraşmalarına rağmen yeniden ve acil yargılanıp tahliye edilmemeleri.

Buna mukabil 28 Şubat'ta bu ülkeye ve insanına zulüm yıllarını yaşatan darbeci paşaların ana muhalefet partisinin talebi ile Cumhurbaşkanının kararı ile affedilmeleri.

2024 yılının Türkiye insan hakları karnesinin zayıf halkaları olarak ortaya çıkmıştır.

MAZLUMDER Kayseri Şubesi olarak!

Ülkemizde ve dünyada devam eden, ne yazık ki dünya devletlerinin çözüm bulmakta aciz kaldığı 2024'den 2025'e enkaz olarak kalan bu ihlallerin çözülememesini dünya devletlerinin ve insanlığın ayıbı olarak değerlendiriyoruz.

Başta Türkiye idarecilerimiz olmak üzere vicdanını kaybetmemiş devlet idarecilerini ve sivil toplum kurumlarını bu ayıptan insanlığı kurtarmak için çözüm amaçlı bir araya gelip harekete geçmeye davet ediyor, 2025 yılının insanlık için barış, kardeşlik ve huzur dolu bir yıl olmasını diliyoruz.

Google+ WhatsApp