'Sahalarda daha fazla Türk olmalı'
“Bizim zamanımızda beş yabancı oynatma kaidesi vardı. Şimdi ilk 11’de iki ya da üç Türk var. Oynatılmayan bir futbolcudan millî takımda başarı beklemek tabii ki çok zor.”
Tarihte en çok millî takım forması giyen futbolculardan biri olan Alpay Özalan şimdi farklı bir kulvarda mücadele veriyor. 24 Haziran seçimlerinde İzmir'den AK Parti Milletvekili seçilerek Meclis'e giren Alpay Özalan'la hem siyaset hem de futbol hayatı ile ilgili konuştuk. Futbol ile siyaset arasında çok fark olmadığını söyleyen Özalan “Millî takımdayken milletinizi mutlu etmek için mücadele ediyorduk. Şu anda da yine milletimize hizmet etmek için mücadele veriyoruz” dedi. Özalan'ın sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
¥ Siyasete girme düşünceniz ne zamandan beri vardı? Siyasete girerken nasıl bir beklentiyle geldiniz? Beklediğiniz gibi oldu mu?
Biz AK Parti davasına bugün gönül vermedik. Cumhurbaşkanımız partiyi kurduğundan beri, hatta belediye başkanlığından beri biz onun davasının neferiyiz. Cumhurbaşkanımızın bir futbolcu kimliği, sporu çok seven bir kişiliği var. Bizim gönül bağımız o zamanlardan geliyor. Benim görevlerimden ilki sadakat, ikincisi liyakattir. İzmir milletvekili olarak başta İzmir'imize, milletimize hizmet ettikten sonra kendi alanımızda hizmet etmek benim en büyük görevim.
¥ Futbol ile siyaset arasındaki benzerlikler neler?
Millî takım düzeyinde bakacak olursak, o zaman da milletinizi memnun etmek, onları mutlu etmek için mücadele ediyorduk. Şu anda da baktığımız zaman yine milletimize hizmet etmek, onları refah içerisinde, hayat standartları yükselmiş şekilde yaşamasını sağlamak için mücadele ediyoruz. Aslında çok da farklılıklar yok.
¥ Futbol mu daha stresli bir meslek yoksa siyaset mi?
Bunu ayırt edemem. Millî takım forması giydiğiniz zamanki duygularla şimdiki duygular hemen hemen aynı. Siz başarılı olduğunuz zaman arkanızdaki 80 milyon insanı mutlu ediyorsunuz...
ERDOĞAN'A HAKARET EDENİN KARŞISINDAYIM
¥ Futbolda kavgalar olduğu gibi, Meclis'te Genel Kurul sıralarında da kimi zaman kavgalar yaşanıyor. Bu tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Muhakkak fikir ayrılıkları oluyor. Fikir ayrılıklarının olduğu yerde tartışmalar da oluyor. Bazen hararetli oluyor, bazen hafif geçiyor. Biz buraya milletimize hizmet etmeye geldik, kavga etmeye değil. Ama bizim de bir kırmızı çizgimiz var. Cumhurbaşkanımıza yapılacak her türlü hakaretin, her türlü olumsuz konuşmanın karşısında olurum.
¥ Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Futbol gibi siyaset de takım oyunudur” sözü var. Sizce de öyle mi?
Bir ekiple uyumlu bir şekilde çalışmanız gerekiyor. Futbol takımına baktığınız zaman kaleciden forvetine, yedek kulübesindeki arkadaşımızdan hocamıza kadar uyum içinde olursanız başarıyı daha çabuk yakalarsınız. Şu anda da siyasete baktığınız zaman, bizim bir takımımız var, AK Parti takımımız. Teşkilatımız, milletvekillerimiz ve
Cumhurbaşkanımızla uyum içinde olduğu zaman başarıya çok daha kolay ulaşıyoruz.
¥ Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce yabancı oyuncu sınırının düşürülmesi ile ilgili açıklamaları olmuştu. Bu yabancı oyuncu sınırı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bizim zamanımızda 5 yabancı oyuncu oynatma kuralı vardı. 3 tanesi sahada, 2 tanesi yedek kulübesinde. Şimdi serbest bırakıldı. Altyapıdan oyuncu çıkarmakta sıkıntı yaşıyoruz. Büyük takımlara baktığımız zaman o gün sahaya çıkan ilk 11'de 2 ya da 3 tane Türk oyuncu oluyor. Oynamayan bir Türk futbolcuyu alıp da millî takımda oynatmak ve ondan bir başarı beklemek tabii ki çok zor. Bunun için özellikle altyapıdaki oyuncuların artık daha çok üst takımlara taşınması lazım. Kulüplerden ricam, Türk oyuncuların sahada daha çok oynatılması...
Sık sık Müslüman futbolculara yönelik ırkçı saldırılar oluyor. En son Mesut Özil, Almanya Millî Takımı'nda ırkçılık gerekçesiyle daha fazla oynamak istemediğini açıklamıştı. Siz de bu tür saldırılara maruz kaldınız mı?
Mesut'un yaşadığı şeyleri biz de yaşadık. Irkçılık sadece bizim milletimize uygulanan bir statüko değildir. Ülkemizi yöneten başarılı bir hükûmet ve her sene büyüyen bir Türkiye var. Bundan rahatsız olan dış güçlerin varlığı inkâr edilemez. O yüzden nereden yakalarlarsa oradan zarar vermeye çalışıyorlar. En son Mesut'tan yakaladılar. Mesut'a yapılan kadar çok büyük olmadı ama bizim de sahaya çıktığımız zaman ıslıklandığımız oldu. Çok iyi oynamamıza rağmen övüldüğümüz zamanlar çok fazla olmadı. En ufak hatamızda çok fazla eleştirildik.
MİLLÎ TAKIM BAŞARILI DEĞİL
Alpay Özalan'a millî takımımızı başarılı bulup bulmadığını sorduk. Özalan, “Bizim zamanımızda iyi bir jenerasyon yakaladık. İyi bir altyapımız vardı. (Oyuncu olarak.) O yüzden çok başarılı olduk. Şu anki millî takım tabii ki başarılı değil. Eksikleri ve hataları var. Bunlar da en kısa zamanda düzeltilmeli. Bu ekip üzerinde ısrar edilip 3-5 sene sonra başarılı olmuş bir millî takım olarak milletimizin karşısına çıkacaklarını umut ediyorum” dedi.