Davutoğlu başkanlığında güvenlik zirvesi yapılacak

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bugün Genelkurmay Başkanımıza ve Dışişleri Bakanımıza gerekli askeri ve diplomatik talimatları verdim. Akşamleyin Güvenlik toplantısı yapacağım” dedi.

Davutoğlu başkanlığında güvenlik zirvesi yapılacak

Başbakan Davutoğlu Habertürk televizyon kanalında gündemi değerlendirdi.
Başbakan Davutoğlu, hava sahası ihlali ile ilgili “Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları, hava sahası, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin denetiminde, kontrolünde ve kudretindedir. Her kim olursa olsun, nereden olursa olsun, hava sahamızı ihlal ettiğinde angajman kurallarımız bellidir” değerlendirmesini yaptı.

SURİYE'DE HİÇ BİR ÜLKENİN ÇIKARI TÜRKİYE'NİN ÇIKARINDAN BÜYÜK DEĞİL
Türkiye’nin etrafında büyük krizler yaşandığına dikkat çeken Davutoğlu, “Suriye, Irak, Ukrayna’da fiili savaşlar yaşanıyor. Dolayısıyla bu ortamda Türkiye’nin her an tedbir halinde, her an her ihtimale hazır olması gerekiyor. Bu gelişmeleri yakından takip ediyordum.

Beyanname öncesi, sonrası ilgili güvenlik birimleriyle görüştüm. Biraz evvel Genelkurmay Başkanıyla tekrardan görüştüm. Dışişleri Bakanımız, Cumhurbaşkanımız’la birlikte, ona gerekli talimatları ilettik. Süratle bir diplomatik temas başladı. Bu kritik süreçlerde her şeyden önce Türkiye’deki iç siyasi gündem sebebiyle dikkatimizin dağılmaması ve sorumluluklarımızı gereğini yapmak çok önemli. Tavrımız çok açık, Kim sınırlarımızı ihlal eder, hava sahamızı ihlal ederse, önce uyarırız. Bu hangi ülke olursa olsun, Rusya bizim komşumuz, dostumuzdur. O anlamda şimdiye kadar Türkiye ile Rusya arasında bir gerginlik yaşanmamıştır. Suriye meselesi Türkiye-Rus meselesi değildir, Suriye çok acılar çeken bir iç savaşın içinde ve bir acımasız diktatörle bazı terör örgütlerinin arasında sıkışmış bir ülke. Türkiye için Suriye, her an iç güvenliğimizi etkileyebilecek biçimde, 910 kilometre sınıra sahip olduğumuz bir ülke, halkı dost ve kardeş, sınırlar korumak zor, düz ve şehirlerin bölündüğü sınırlar. Dolayısıyla Suriye’de hiçbir ülkenin çıkarı Türkiye’nin çıkarından büyük değil” ifadelerini kullandı.

UÇAN KUŞ BİLE OLSA KİM TÜRKİYE'NİN SINIRLARINI İHLAL EDERSE, GEREKEN MÜDAHALEDE BULUNULUR
Başbakan Davutoğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki hafta önce Rusya’yı kendisinin de New York’ta Rusya Federasyonu Devlet başkanı Putin ile görüştüğünü hatırlatan Davutoğlu, Suriye’de siyasi çözüm için neler yapabileceklerini konuştuklarını aktardı. Davuoğlu, “O esnada Rusya’nın Suriye’ye fiili müdahalesi oldu. Şimdiye kadar ‘hep yabancı müdahalesi olmasın’ diyip, Birleşmiş milletler kararlarını bloke eden Rusya’nın devreye girmesi çelişki ve gerçekten krizin arttıran bir durum ortaya çıkardı. Rusya’ya gerekli diplomatik girişimlerde bulunduk. Dışişleri Bakanımızı Rus Dışişleri bakanını arayarak, ‘Bir daha böyle bir şey tekerrür etmemesini söyledi. Aynı şekilde Ankara ve Moskova’da girişimlerde bulunarak, Türk sınırlarına böyle müdahalelerin bulunulmaması gerektiğini, ihlallerde bulunulmaması gerektiği söylendi. Bu sabah, Rusya’dan bize ‘Bunun sehven olduğu, Türkiye’nin sınırlarına saygılı oldukları ve tekerrür etmeyeceğini ifade ettiler. Türkiye’nin angajman kurları, ister Rusya, ister Suriye ister başka ülke uçakları için olsun geçerlidir. Türk Silahlı Kuvvetleri talimatlandırılmıştır. Uçan kuş bile olsa kim Türkiye sınırlarına ihlal ederse, gereken müdahalede bulunulur” şeklinde konuştu.

Davutoğlu şunları kaydetti:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları aynı zamanda NATO sınırları. Dolayısıyla hem bu konuşu ikil olarak görüştük hem de bugün saat dörtte Brüksel saatiyle Rusya’nın sınır ihlali olsun, Suriye krizinin muhtemel sonuçları ele alınacak bütün ülkelerden destek görüyoruz. Suriye’de sınır ihlali dışında Rusya uçaklarını Suriye içinde masum halkı toplanodığı yerleri ılımlı muhalifleri bombaladığı dair güçlü iddialar var, bunlar ispat edilmiş durumda. Şimdi herkesin bu gerilimi daha fazla tırmandırmaması için gerekeni yapması gerekiyor. Suriye Rusya’nın komşusu değil, Türkiye’nin komşusu. Suriye’de bir kriz Rusya’yı etkileyecek değil, Türkiye’yi etkileyecek. Dolayısıyla Türkiye’nin çıkarlarını göz ardı eden politikayı hiçbir dost ülkeye tavsiye etmeyiz. Türkiye’nin sınırlarını ihlal eden bir yaklaşımı ise dost düşman kimseye tavsiye etmeyiz. Dolayısıyla ümit ederim ki, Türkiye ile dost olan ticari, ekonomik, kültürel ilişkileri bu politikalarında Türkiye’yi rahatsız edecek tutumlardan geri durmaya gayret eder. Bize bildirdikleri budur. Bugün itibariyle Rusya’nın Ortadoğu’da sonra gelişmeler bağlamında özellikle halkına zulm eden bir diktatörün yanında durmaktansa teröre karşı da bu tür yanlış politikalara karşı da birlikte siyasi geçişi sağlayacak formüller üzerinde çalışmamız daha doğru olur. Biz her türlü siyasi çözüm bağlamında yapılacak istişareye bütün ülkelerle açığız, hazırız. Rusya ile de bu konuda çok yoğun görüşmeler yaptık.” 

Rusya tarafından oluşturulan durumu nasıl okuduğuna dair soruya Davutoğlu, dört yıldır Birleşmiş milletler Güvenlik Konseyi'ni harekete geçirmeye çalıştıklarını belirtti. Davutoğlu, “Önce rejime dost ülkelere ‘gelin, rejimi bu tür politikalardan uzak tutalım, doğru tavsiyelerde bulunalım’ diye tavsiyelerde bulunduk. O zaman bu ülkeler rejim durumu kontrol altına alır diye harekete geçmediler. Sonra diğer ülkelere, müttefik ülkelere, rejimin karşısında oluşabilecek kaosu engellemek için çekirdek grup oluşturduk” diye konuştu.
P5 ülkeleri hiçbir girişimde bulunmadığını söyleyen Davutoğlu, Cenevre 1 ve Cenevre 2’yi düzenlediklerini ve istenilen sonucun elde edilemediğini kaydetti. 

Başbakan Davutoğlu, “Rusya’nın doğrudan müdahil olması, ve rejim yanında müdahil olması, Esad’ın ‘Ben savaşacak kimse bulamıyorum’ diyerek neredeyse yalvarırcasına bir tavır içine girdiği dönemde, halkının desteğini kaybettiği dönemde, ılımlı muhalefete ve halka karşı Rusya’nın devreye girmesi gerçekten büyük bir yanlıştır. IŞID7e karşı bir mücadeleyse hep birlikte verelim. Irak’ta verelim, Suriye’de verelim. IŞD terör örgütü bütün bölgeye tehdit bir örgüt. Ama halka karşı rejimin yanında durmak, olumlu muhalefeti ki ihlal yapılan yerler, Yayla dağı ve Reyhanlı, Türkmenler, Araplar var. Bu konuda Rusya’yla kanallarımız açık” ifadelerini kullandı.

Hükümet kurma sürecinde CHP ve MHP milletvekillerine mektup yazdığını hatırlatan Başbakan Davutoğlu, CHP ve MHP’nin milletvekillerine baskı yaptığını ifade ederek şunları kaydetti:
“Bu iki partinin bu sorumluğu üstlenmemesinin izah edilir tarafı var mı? Bizim sorumluluk bilincimiz, kim ne derse desin, bu hükümetin oluşması ve etkili şekilde çalışması yönünde tecelli etti. Sayın Türkeş dışında bu mahalle baskısına direnen milletvekili çıkmadı. CHP ve MHP bu sorumluğu almadılar. Kendilerine 13 yıldan beri ilke defa hükümette yer alma imkanı verilmişken, bu sorumluluğu paylaşma daveti yapılmışken bu sorumluluğu almaktan kaçındılar. Gece boyu bu krizi takip ettim. Bugün Genelkurmay Başkanımıza ve Dışişleri Bakanımıza gerekli askeri ve diplomatik talimatları verdim. Akşamleyin Güvenlik toplantısı yapacağım. Arada Samsun mitingine gideceğim.” 

Google+ WhatsApp