''Operasyonlar Sürecektir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazan Soda Elektrik Üretim Tesisleri Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, en kısa sürede Afrin ve Mümbiç meselesini hâlledecektir. Hazırlıklarımız tamamlanmıştır. Harekât her an başlayabilir. Ardından da sıra diğer bölgelere gelecektir. Sınırlarımız boyunca, değil 30 bin tek bir terörist dahi bırakmayana kadar bu operasyonlar sürecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sincan’da inşa edilen Kazan Soda Külü Üretim tesisi ve Elektrik Santrali’nin açılış törenine katıldı. Alanında Türkiye’yi dünyada lider konuma yükseltecek olan tesisin açılışına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Ciner Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ciner katıldı.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1.5 milyar dolar yatırım maliyeti olan tesisin 2200 kişiyi istihdam ederek, yılda 600 milyon dolar ihracat yapacağını bildirdi. Tamamı yerli kaynaklarla çalışacak bu tesisin de devreye girmesiyle Türkiye’nin dünya soda külü ihtiyacının onda birini, Avrupa’nın ihtiyacının da yarısını karşılayabilir hâle geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tablonun iftihar verici olduğunu söyledi.

 

Bölgenin çok geniş kullanım yelpazeli stratejik bir ürün olan sodanın hammaddesi trona madenince zengin olduğu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı döneminde, 2009 yılında Ciner Grubu’nun Beypazarı Soda Külü Tesisi’nin açılışını da bizzat yaptığını ve devlet olarak söz konusu tesise yüzde 26 ortak olduklarını hatırlattı. Bu büyük yatırımın önemli bir parçasının 380 megavat güce sahip elektrik santrali olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu santralde üretilen elektriğin 110 megavatının tesisin kendi ihtiyacı için kullanılacağını, kalanının da ülke sistemine aktarılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açılışını yapmakta olduğu tesisin yakınlarındaki askerî hava üssünün merkez olarak kullanıldığı hain bir darbe girişimini hatırlatarak, bu darbe girişiminin hedeflerinden birinin de ekonomi olduğunu vurguladı. Darbe girişimi başarısız olsa da Türkiye ekonomiyi yerle yeksan etmeye niyetli güçlerin hemen harekete geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırının omurgasını her zamanki gibi döviz spekülasyonunun oluşturduğuna dikkat çekti. 15 Temmuz gecesi darbecilerin uçaklarına, helikopterlerine, tanklarına, ölüm kusan silahlarına eyvallah etmeyen Türk milletinin, ekonomik saldırı karşısında da yine dimdik duruş sergilediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların darbe gecesinden sonraki iki hafta içinde 20 milyar dolara yakın dövizi bozdurup Türk Lirasına geçtiğini, böylelikle, spekülatörlerin başına adeta bir yumruk gibi inerek saldırının ekonomik ayağını da çökerttiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “FETÖ’nün yanı sıra PKK ve DEAŞ’ın da tüm gücüyle sahaya indiği 2016 yılında her şeye rağmen yüzde 3,2 oranında bir büyüme oranına ulaşmayı başardık. Geçtiğimiz yılın ilk üççeyreğinde de yüzde 7,4’lük bir büyüme oranıyla adeta yeniden şaha kalktığımızı tüm dünyaya ilan ettik. Yatırımlarda geçtiğimiz yılın ilk üççeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30’luk bir artış yaşandı. İstihdamda yılın ilk 10 ayında 1,5 milyona yakın artış sağladık. İhracatta rekor tazelediğimiz bir dönemi geride bıraktık. 2017 yılındaki 157 milyar dolarlık bir ihracat rakamıyla artık geleceğe çok daha ümitle bakıyoruz. İşte bugün yine ihracata farklı bir dinamizm katacak bu tesisleri hizmete alıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan turizmde 30 milyona yaklaşan turist ve 25 milyar dolara yaklaşan gelirle önceki yıllardaki kayıpların telafi edilmeye başlandığı bir dönemin geride bırakıldığını da söyleyerek, önümüzdeki sezonda rekorların yeniden zorlanmaya başlanacağını kaydetti. Döviz rezervlerinin 110-120 milyar dolar arasında gidip geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “23,5 milyar dolar IMF borcuyla teslim aldık ülkeyi, 2013 IMF’e olan borcumuzu sıfırladık ve IMF bizden borç ister hâle geldi. Merkez Bankamız 27,5 milyar dolar döviz rezervine sahipti ve 138 milyar dolara kadar çıktık. Bu malum gelişmelerden sonra bir düşüş yaşadık ve şimdi de 110-120 milyar dolar bir döviz rezervine, hamdolsun, sahibiz. Ama hedef, biz yeniden o 138’i de yakalayacağız, 150 milyar dolara da ulaşacağız. Önü açık, daha ilerlere de ulaşacağız. Çünkü Türkiye eski Türkiye değil, artık yeni Türkiye var” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşanılan badirelere rağmen kamu borçlarının millî gelire oranının düştüğünü ve hem anapara hem de faiz ödemelerinin her geçen yıl azaldığını söyledi. Bu şekilde artırılan kaynakları ülke içinde yatırım olarak, teşvik olarak kullanarak büyümeyi, istihdamı desteklediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan borsanın uzun zamandır rekor üzerin rekor kırarak büyümeye devam ettiğini kaydetti. Gezi olayları, 17-25 Aralık, çukur eylemleri, terör saldırıları ve darbelere rağmen derken bugünlere ulaşıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Uluslararası siyasetle uluslararası ekonominin madalyonun iki yüzü gibi birbiriyle yakın ilişkisini göz önüne aldığımızda, her iki alanda da adeta arı kovanına çomak soktuğumuzu görüyoruz” dedi. Suriye’de, Irak’ta, tüm Kuzey Afrika hattında ve Avrupa’da yaşanan hadiselerin hiç birinin bu fotoğraftan bağımsız olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne yaparlarsa yapsınlar, bizi engellemeyecekler, bunun bilinmesini istiyorum. Tabii bazıları bize bazı akıllar veriyor. ‘Türkiye de artık yerini, konumunu bilsin’ diyor. Biz Türkiye’yiz ya, biz sıradan bir çadır devleti değiliz ya. Bu millet küllerinden doğmuş bir millet ve bu millet tarih yazmış bir millet. Bazıları Suriye’de kalkıp bize sınırda tehdit sallıyor ve oradan bize tehdit sallamak suretiyle Türkiye’yi kendi kabuğuna çekmek istiyor. Kusura bakmasınlar, PYD’ymiş, öbür tarafta YPG’ymiş, öbür tarafta DEAŞ’mış, topunuz gelin, ne olursanız olun tepenize ineceğiz, bunun başka çaresi yok. Şu anda zaten obüslerle vuruyoruz, vurmaya da devam edeceğiz. Kabuğumuza çekilip de sizin vurmanızı mı bekleyeceğiz.”

Bir terör örgütünün bir başka terör örgütüyle yok edilemeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer biz stratejik ortaksak, eğer model ortaksak, bu işi bizimle beraber yapmak durumundasınız, ondan sonra dünyaya biz teröre karşıyız yalanını söyleyemezsiniz” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin kendi kararını verdiğini ve şu anda da operasyonların devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hangi tuzakları kurarlarsa kursunlar, 2023 hedeflerimize ulaşmamıza mani olamayacaklar. Hiçbir senaryo bizi 2053, 2071 vizyonlarımızdan vazgeçiremeyecektir. Çünkü biz Türkiye’yiz, çünkü biz Türk milletiyiz, bu böyle bilinsin” şeklinde konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin çok zengin doğal kaynaklarının, petrolünün, gazının, altının olmadığını ama trona madeninin, bor madeninin, kömürünün ve başka madenlerinin olduğunu, hepsinden öte zekâsının olduğunu söyleyerek, “Genç, dinamik bir nüfusumuz var. Boşuna demiyorum ya en az üç tane çocuk diye. Onun için burada anneler, babalar, lütfen tavsiyenizi buna göre yapın ha, en az üç çocuk. Genç bir nesil en önemli zenginliktir ve bütün gücümüzü de oradan alacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan insanın içinde olmadığı ekonominin, hiçbir zaman güç olmadığına dikkat çekerek, ekonomide emek, ekonomide istihdam, bütün bunların insanın türevi olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Katma değeri enerji kaynakları kadar yüksek olmasa da, elimizdeki madenleri en iyi şekilde değerlendirerek kalkınmamız için önemli bir kaldıraç hâline dönüştürebiliriz. Madenlerimizin ham hâlleriyle satılmasına eskiden beri hiç gönlüm razı olmamıştır, ama maalesef bütün madenlerimiz hep ham hâlleriyle yurt dışına ihraç edilmiştir. Ondan sonra da orada işlenmiş olarak onları almışızdır. Topraklarımızdan çıkan cevherleri mamul veya yarı mamul hâline getirerek sattığımızda elde edeceğimiz katma değer, işte görüyorsunuz, göreceksiniz, katlanarak artacaktır.”

Madencilikle ve kimya teknolojilerine büyük önem verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bor gibi, trona gibi dünya ölçeğinde söz sahibi olunan madenlerin işlenmesi ne kadar gelişirse, hem şirketlerin, hem ülkemizin kârının o derece artacağını ifade etti. Özel sektör kuruluşlarının bu konuda oldukça ümit verici çalışmalar ortaya koyduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer alanlarda da benzer atılım haberlerini beklediklerini sözlerine ekledi. Teknolojide tüketici olma düzeyinden, tasarımcı ve üretici olma seviyesine çıkılması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz yıl imza törenini gerçekleştirdiğimiz yerli otomobil projesini işte bu amaçla destekliyoruz. Türkiye’ye yüzbinlerce otomobil satan, ama tek kuruşluk yatırım yapmayanlara bu ülkenin neler yapabileceğini Allah’ın izniyle göstereceğiz. Üstelik tıpkı iletişim teknolojilerinde olduğu gibi, her ne kadar biraz gecikmeyle girmiş olsak da bu pazarda en son teknolojiyle ve en yeni üretim tesisleriyle kısa sürede önemli bir yere gelebileceğimize inanıyorum. Savunma sanayinde bunu yapabileceğimizi gördük ve gösterdik. Uzun yıllar ülkemizle adeta oynayanların, parasıyla ürün vermeyenlerin, bin bir bahaneyle bizi yıllarca geriye götürenlerine hiçbirine hamdolsun artık ihtiyacımız kalmadı. Geçtiğimiz 15 yılda hayata geçirdiğimiz projeler sayesinde birçok alanda dışa bağımlılıktan kurtulduk. Bununla da kalmadık, pek çok dost ve kardeş ülkenin ihtiyacını da karşıladık, karşılıyoruz” dedi.

Konuşmasının devamında Suriye’de yaşanan son gelişmeleri de değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müttefikimiz dediğimiz bir ülke, tüm itirazlarımıza, tüm ikazlarımıza, tüm iyi niyetli telkinlerimize rağmen, sınırlarımız boyunca bir terör ordusu kurmakta ısrar ediyor. Türkiye sınırı boyunca kurulacak bir terör yapılanmasının Türkiye’den başka bir hedefi olabilir mi?” dedi. Amerika’nın artık kelime oyunlarından vazgeçerek niyetini açıkça ifade etmesinden memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bizim için ağızdan çıkan söz önemlidir. Eğer bir ülkenin başındaki kişi, yetkilileri, sorumluları bize terör örgütleriyle birlikte mücadele edeceğimizi söylüyorsa, hassasiyetlerimizin gözetileceğini ifade ediyorsa, bu bizim için anlamlı bir sözdür. Aksi ortaya çıkana kadar da biz bu söze değer verir, bağlı kalırız” şeklinde konuştu.

Amerika’nın ülkemiz sınırları boyunca bir terör ordusu kurduğunu ikrar ettiğini ve kendilerine düşenin de, bu terör ordusunu daha doğmadan boğmak olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Nedir? Orada 30 bin kişilik bir terör örgütü kurmuş. Onlara şu an itibariyle 4800 tır dolusu silah göndermiş. Ne gönderirsen gönder. O 30 bin kişilik kurduğun ordu orada seni tam anlamıyla temsil edemeyecek ve stratejik ortağının karşısında da kusura bakma rezil rüsvan olacaksın” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Bizim tüm müttefiklerimize, dostlarımıza söylediğimiz, söyleyeceğimiz şudur: Teröristlerle aramızda durmayın, katil sürüleriyle aramıza girmeyin. Aksi takdirde ortaya çıkabilecek istenmeyen hadiselerden biz sorumlu olmayız. Terör örgütünün üstlerindeki bayraklarınızı kendiniz indirin ki o bayrakları biz size teslim etmek zorunda kalmayalım. Teröristlerin üniformalarındaki işaretlerinizi söküp alın ki teröristlerle birlikte olanları da toprağa gömmek mecburiyetinde biz kalmayalım.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en kısa sürede Afrin ve Münbiç meselesini halledeceğini, hazırlıkların tamamlandığını, harekâtın her an başlayabileceğini bildirdi. Ardından sıranın diğer bölgelere geleceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan sınırlarımız boyunca değil 30 bin, tek bir terörist dahi kalmayana kadar bu operasyonların süreceğini bildirdi. Amerikalıların sırtını sıvazladıkları teröristleri tanımadıklarının anlaşıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kendilerine söyledim; ‘Bak yanlış yapıyorsunuz, bu adamların cinsini cibilliyetini iyi biliriz. Eğer biz stratejik ortağınız isek bize güvenin. Eğer Münbiç’e, Rakka’ya ordu gönderilecekse biz bir tugay da göndeririz, iki tugay da göndeririz, siz bizimle hareket edin, yanlış yapıyorsunuz.’ Bizim generallerimiz bize böyle söyledi dediler. Ben de kendilerine dedim ki; ‘sizin generalleriniz yanlış anlatıyor, benim generallerim doğru anlatıyor. Burada yanlış yapıyorsunuz, yanlış yola gidiyorsunuz. Bizi anlayacaksınız, ama iş işten geçmiş olacak’ ve nitekim öyle oldu. Biz onları çok iyi tanıyoruz. Biz bunların nasıl kalleş, nasıl ikiyüzlü olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu ordunun adı kalleşler ordusudur, bu böyle bilinsin” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan iki gün sonra başları dara düştüğünde oradaki Amerikan askerlerine ilk silah doğrultacak olanların bu 30 bin kişilik teröristler olacağını ama o zaman iş işten geçmiş olacağını belirterek, “İşlerine gelmediğinde onları şantaj malzemesi olarak kullanmaya başlayacak olan da yine bu teröristlerdir. Çünkü bunların karakteri böyledir” dedi. Bu teröristlerin kendi yaşadıkları coğrafyadaki insanlara acımayan, varlıklarını kan dökücülüklerine borçlu olan, gözü dönmüş bir katiller güruhundan ibaret olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer Amerika bu vahşi canilerle kendisine bir gelecek kurmak istiyorsa ne diyelim, keyfi bilir, ama biz buna izin vermeyeceğiz. Biz millî bekamızı tehdit edecek bir oluşuma asla müsaade etmeyeceğiz. Nasıl Fırat Kalkanı Harekâtı’nda oyunu bozmuşsak, diğer bölgelerde de ülkemize kurulan tezgâhı darmadağın edeceğiz. Allah büyük, gün doğmadan neler doğar, hep birlikte bakıp göreceğiz” dedi.

 

Google+ WhatsApp