Şubat Ayı Divan Toplantısı Gerçekleşti
Galatasaray Spor Kulübü, Şubat Ayı Olağan Divan Toplantısı, Gayrettepe Dedeman Otel’de gerçekleşti.
Toplantıya Galatasaray Spor Kulübü adına Başkan Mustafa Cengiz, 2. Başkan Ahmet Şenkal, Başkan Yardımcısı Adil Araboğlu, Yönetim Kurulu Genel Sekreteri H.Hüseyin Toprak, Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Okan Böke ve Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Acar Baltaş, Prof. Dr. Nejat Güney, Mahmut Recevik, Dinç Üner, Doç. Dr. Emre Erdoğan, Cenk Soyer, Ömer Cansever, Erol Özmandıracı ve Arif Badur katıldı.
Toplantı öncesi, Atatürk ve silah arkadaşları, vatan uğruna yaşamlarını yitirmiş şehitler, kulübümüzün bir numaralı üyesi Ali Sami Yen ve arkadaşları ve geçtiğimiz ay vefat eden divan üyeleri adına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Divan Başkanlığı'na gelen evrakların okunmasının ardından Galatasaraylı Veteran Yüzücülere Divan Başarı Beratı takdim edilirken Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, önümüzdeki dönem çalışmalarıyla ilgili bilgi vermek üzere kürsüye geldi.
Başkan Mustafa Cengiz'in konuşması şöyleydi:
“Gelirken bir tek şey düşündüm. Sevgili Mehmet Helvacı da burada. Tüzük taslak komisyonunda divan üyesi olmak için yılı küçültmeye çalıştım ama hiç tuzağa düşmedi arkadaşlar. Sel gider, kumu kalır. Bana o kadar değerli bir kum kalacak ki… Başkanlıktan ayrıldığımda ya da yeniden seçilmediğimde sizin aranızda olacağım, bu onur da bana yeter...”
“Takvim günü olarak 20, iş günü olarak 15 gündür iş başındayız. Medyada bazen yanlış rakamlar çıkıyor. Hiçbir kulübe taş atmıyorum. Galatasaray Türkiye'nin en şeffaf kulübüdür. Tüzükte beğenmeyip eleştirdiğimiz yönler var ama konsolide veya solo bazda tüm hesapları açıklayan kulübüz. İnşallah diğer tüm kulüplerimize bu konsolide hesaplar nasip olur. Konsolide borç alacak farkı 963 milyon TL'den 1 milyar 172 milyon TL'ye geldi. Boğuştuğumuz konu, belki de bizi seçime götüren mali sorun. Dağ gibi sorunlar var. Sadece geçtiğimiz yönetimin değil, bir süreç, bir dizi film gibi gelmiş dayanmış. Her şey birbirine bağlı. Önümüze çıkan sorunlar çok büyük. Biz görevi aldığımızda birçok sorunla boğuştuk. Transfer döneminin son 3-4 günüydü. İş günü olarak önümüzde sadece 4 gün vardı. 60 milyon TL’ye yakın ödeme yaptık. Özellikle futbol şubesi, vergi ve SGK... Bunları enkaz edebiyatı yapmak için söylemiyorum. Tarzım da değil. Birikmiş gelmiş... Futbolcu transferinde üç engel gördük. 19 milyon TL vergi ve sigorta borcumuz vardı. Bunu derhal aynı gün ödeyip borçsuzluk kağıdını alıp transfer hakkı almamız gerekiyordu. İsmini vermeyeyim, bizde şu anda oynamayan iki futbolcudan dolayı gelen transfer yasağı vardı. Her ikisine o gün 22 milyon TL’yi aşkın para ödedik. Bunu hem kasa kolaylığı açısından hem de sizlerin desteğiyle sağladık.”
“Biz göreve geldiğimizde beş kuruş para yoktu. Bize bir mamur müreffeh bir kuruluş teslim edilmedi. Bunun böyle olacağını biliyorduk ama bu kadar da beklemiyordum onu da söyleyeyim. Sızlanmayı, ağlamayı sevmeyen insanlarız. Karakterimiz bu. Hızla çalışıp borçları kapatıp, aynı gün borçsuzluk kağıdı alıp, aynı gün Japon oyuncuyu transfer ettik.”
“Ndiaye’yi biz göndermedik. Ne hocamız istedi ne de biz. Biz teknik direktöre bağlıyız. Menajeri zorladı, götürdü. 'Siz Ndiaye’yi satıp parasını harcıyorsunuz’ dediler. Manavdan karpuz almıyorsunuz. Parasının yarısını hala almadık. İlk kısmını da üç beş gün sonra alabildik.”
“Kendi dinamiklerimizi harekete geçirdik. Taraftar bir kıyam yaptı. Bir ifadem sonrası ‘GSSTORE’lara koşun’ sözcüğü kıvılcımdı alev topuna dönüştü. Dünyada ilk defa Türkiye'den çıkan bir aksiyon 24 saat trendtopic’te kaldı. On binlerce insan mağazalara hücum etti. 2 günde bir günlük ciromuzun 10 katı satış sağlandı. Kim sağladı, taraftar sağladı... Taraftarın bu aksiyonu ne dünya ne Türk spor tarihinde görülmüş bir olay. Tekrardan taraftarlara teşekkür ediyorum. 5.5 milyon TL’ye yakın satış, yıllık satışların yüzde 6’sına tekabül ettiği gibi stokların da yüzde 30'unu eritti.”
“Göreve geldiğimizde 71 adet loca boştu. Taraftar almamıştı. 15 iş gününde 18 adet loca sattık. Kombine sattık, Galatasaray'a küsülmez ama küsen taraftar, maça gelmeyen, bir nebze de olsa elini ayağını çeken taraftarımız Galatasaray’a sahip çıktı. 8 milyon 600 bin TL'lik satışı 15 gün içinde realize etiler. Hala stada geliyorlar, geziyorlar ve bakıyorlar.”
“22 Ocak ile 12 Şubat 2018 tarihleri arasında geçen yılın aynı tarihine göre 4.2 milyon TL’den 8.5 milyon TL'ye geldi. Bunu Galatasaray'ın potansiyelini göstermek için söylüyorum. ‘Kimse bir şey yapmaz, kimse elini cebine atmaz’ diyorlardı. Bir kıyam gibi, yeniden diriliş gibi, bu realize edildi. Tekrar bir seslenişte bulunmak istiyorum. Taraftara sesleniyorum. Değerli Galatasaraylılar, lütfen kombine loca alarak Galatasaray'a sahip çıkınız. Kombinede 33 binlerdeyiz. Kombine ve gelirde Türkiye’nin en iyi noktasındayız ama bu sayı yetmez. Artırmamız gerekir. Lütfen loca ve kombine alımına devam ediniz.”
“Emlak Konut ile gelir gelmez bir görüşme yaptım. Bizim Emlak Konut'ta Florya ve Riva'da yapmamız gereken karı maksimize etmemiz gerek. Asgari gelirimiz ikisinden 508 milyon TL. 300'e 200 yeterli değil. Bunun artması gerek. İnşaat sektörü durağan dönemde ama böyle gitmeyecek. Genç ve dinamik nüfusumuz var. Galatasaraylıların da potansiyeli var. Riva ve Florya'da Emlak Konut tarafından yapılacak konutları en yüksek fiyatlardan en değerli Galatasaraylıları da burada bulundurarak satmak zorundayız. Tabii bu önümüzdeki 3-4 yıl için. Florya'da Emlak Konut imar düzenlemesi yapmak durumunda… İnşaat alanını artırmak yolunda çabalarımız var. Uğraşıyoruz. Umarım oradan da geliri en maksimum hale getiririz.”
“Konsolide kredi durumumuza değinmek istiyorum. Biz bu 60 milyonu öderken tek kuruş banka kredisi kullanmadık. 26-32 aralığındaki faktöring firmalarına gitmedik ama epey faktorng borçlarını ödedik. Çok ciddi ve aşılması gereken mali sorunlar var. Futbolcularla ve yabancı kulüplerle transferden doğan sorunlar var, bunları aşacağız, aşamazsak bunları sizlere anlatacağız. 508 milyon TL’miz kırdırıldı. Maalesef elde edilen gelir geldiği gibi gitti. 6 Şubat 2017, 508 milyon TL'nin hesaplarımıza girmesinden bir gün önce. Finansal borcumuz 800 milyon TL... Dolar olarak söyleyeyim 213 milyon Dolar. 7 Şubat itibarıyla borcumuz ise 126 milyon Dolar mertebesine iniyor. 94'ü çıkardığımızda… 508 milyon TL defakto bir giriş. 183 milyon Dolar banka borcumuz... Bizim borcumuz sayın başkanın daha önce söylediği gibi kredi borçlarımıza yatırılsaydı 113 milyon Dolar’a inmesi gerekirdi. Reel borcumuz 183 milyon Dolar. Yani biz buradan sadece 30 milyon Dolar’lık bir fark ödemişiz.”
“Dursun Başkan’dan bir ricam var... Kendisi ayrılırken 22-23 Ocak'ta devir teslim öncesi düzenleme yapmış 3 tane senet almış. 7 milyon kusur Dolar, 12 milyon kusur Euro, 5 milyon 700 bin TL... Bu arada Murat Atay ve Ali Yüce'nin de alacağı var, kendilerine teşekkür ediyorum. Devir-teslim töreninde de konuşmuştum. Esas alacağını almaktan çoluğunun çocuğunun rızkı olarak hiçbir beis yok. Gücümüz elverdiğince ödemeliyiz. Senetlerin dışında sevgili başkanımız B grubu hisselerimizde serbest olan 24 milyon TL bedeldeki 4 milyon küsur hisseyi yatırım bankamız aracılığıyla rehnetmiş. Benim burada üzüldüğüm rehin işlemi için 900 bin TL'lik harcı, kulüp ödemiş. Bunun olmaması gerekir. Eylem yapanın kendisinin ödemesi gerekir. Sayın başkan Türk spor ve kulüp yöneticilik örneğinde var mıdır… Üçüncü bir garanti yapmış. Emlak Konut’tan ileride doğması muhtemel alacaklarımıza 19 milyon Euro yani 91 milyon TL temlik koymuş. Biz yarın şu ya da bu şekilde gelir elde ettiğimizde tabii ki uzun vadede sayın başkan kendini garantiye alıyor. Sayın Divan Başkanım da bana ifade etti. Ben her zaman Dursun başkanım ile görüşürüm fakat teknik olarak avukatı, muhasebe müdürü, bizim denetçilerle görüşsün hesaplarımıza göre borcumuz 86 milyon TL görünüyor. Bağışlar var detaya girmek istemiyorum. Küsuratı olabilir. Yüzde iki üç beş yanılabiliriz. O da yanılabilir. Bir araya gelsin görüşsünler. 28 milyon TL bugünkü kur itibarıyla sevgili başkanım bize borçlu görünüyor. Bu da sporcu cezalarından kaynaklanan bir borç. Biz anonim şirketiz, Sportif AŞ’yiz. Kulüp olarak 30 milyona bağlıyız, Sportif Aş olarak borsaya bağlıyız. Türkiye mali sistem ve yapısına bağlıyız. Çok sağlıklı bir denetleyici kuruluşumuz var. Bunu nasıl çözer bilmiyorum. Bu 28 milyon TL'yi ödemeye yetkili asla olamam. Genel Kurul ‘Bu 28 milyon TL’yi bağışlıyoruz’ derse bir şey diyemem. Ben bağışlayamam ve 28'i 86 milyon TL’den düşmek zorundayım. Sayın başkana hakaret edilmesinden, sözler söylenmesinden mutlu olmam. Hele bir de Galatasaray başkanıysa hiç mutlu olmam. İnsani değerler ve Galatasaraylılık bunu gerektirir. Galatasaray'a zarar vermek istemiyorum.”
“İnsanı hayvandan ayıran en büyük şey edeptir. Edepsiz, örneksiz yayınlar oluyor, hiçbir şey sormadan. Mesela Milan başkanı geliyor… Zaten parası ile değerlendiriyorsanız o değerde satılık insanız. Milan geliyor, ‘Hoş geldiniz’ diyorum medyada ‘Çinlilere satıyor’ deniyor. TRT’de yayına çıktım son soru şu idi; ‘Siz Galatasaray'ı yabancılara satar mısınız?’ ‘Galatasaray satılırsa ben Galatasaray’ı bırakırım’ dedim.”
“Ben bir saattir sizlere rica ediyorum. Zar zor ilk divan konuşmam. Kombine alın, bilet alın, forma alın, Galatasaray’a sahip çıkın. Rakibimiz iki kere 100-100 tahvil çıkarttı. Milyon dolar konuşuyorum. 200 milyon Dolar. Helal olsun. Biz de onu 400’le aşmalıyız. Galatasaray'daki güç herkesi ezer geçer.”
“Ateş düştüğü yeri yakar. Satılan 17-18 locanın içinde oğlumun ve yeğenimin satışı var. O çocuklar geldi. Hala kendi şirketime gidemedim. Hanımı 3-4 gün görmedim, hanım çok mutlu… Yeğenim ve oğlum bildiğiniz beni fiziki taşıdı. Çantamı, bavulumu, bilgisayarımı. Loca da sattılar epey. Söylemekte beis görmüyorum. Değerli ailelerin değerli insanlarını getirip... Oğlunu ve yeğenini toplantılarına alıyor diye haber çıkıyor. Edep diye bir şey var, lütfen yapmayalım. Sorular olduğunda zevkle yanıtlarım. Her şeyi sorabilirsiniz. Her şeyi yanıtlarım. Hiçbir şey bu güneşin altında saklı kalmaz. Galatasaray'a zarar verecek herhangi bir şeyi bana söyletemezsiniz.”
“Emlak Konut’a gittiğimde şunu sordum. Okudum. Bir daha, bir daha okudum. Bir şey göremedim. Emlak Konut başkanına 'Çök özür dilerim. Devlet ile çok ihale sözleşme yaptım. Burada gizli mürekkepli bir şey mi var? Neden buna gizlilik koydunuz?’ diye sordum. ‘Bunu şunun için yaptık, Sizlerden saklanacak bir şey yok’ dedi. Devletin haklı olarak birtakım regülasyonları ve kodları var. Devlet, ‘Binlerce müteahhitle iş yapıyorum. Birilerinin mahremiyet açısından görmesini istemiyorum’ diyor… Birilerini bunu görmesi açısından bizi kayıran veya kötüleyen bir husus yok. Sözleşmede bizim aleyhimize bir husus yok. Bunu belirtmiş olayım. Bizim görevimiz bu demarş edildiğinde, inşaat harekete geçtiğinde maksimum desteği vermeliyiz. Riva ve Florya’yı biz yapsaydık; 844 villa hazırlanmış maket. Gelir belli. Biz yüzde 20’sini veriyoruz. Biz kazandıkça devlet de kazanıyor. Nasıl ki Ali Sami Yen’i verdik devlet de kazandı. Aslantepe’ye gelince minimum 5 milyar Dolar’lık bir cazibe merkezi haline getirdik. Devletimize kazandırdık. Bundan mutluyuz...”
Şubat Ayı Divan Toplantısı'nda Başkan Mustafa Cengiz'in ardından Galatasaray Spor Kulübü 36. Başkanı Dursun Özbek, Hayrettin Kozak, İbrahim Göknar, Ayşe Nur Sayın, Tuncay Bolayır, Mehmet Bilen, Eşref Hamamcıoğlu, Bünyat Balaban, Özer Berkay, Mehmet Helvacı ve Fethi Demircan söz aldı.
Şubat Ayı Divan Toplantısı'nın sonunda konuşmacılara cevaben tekrar kürsüye çıkan Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz şu ifadeleri kullandı:
“Devam eden projeler ne benim ne Dursun Bey’in ne de önceki başkanların. Kuruluşumuzdan bu yana Ali Sami Yern'den başlayarak bize devredilen projeler. Projeler sürüyor. Hizmet de yatırım da sürekli. Kemerburgaz, 150 değil 101 dönüm bu arada. Kemerburgaz'ın maketini gördük, Perşembe günü ihaleye girdik ve araziyi yeni aldık. İnşallah belli bir süreç içinde projelendirip, inşaatını yapacağız. Bu konuda devletimize de teşekkür ederiz.”
“Medyada söylemeyelim, rakamları dillendirmeyelim diyor sayın başkan. Sevgili Hayri Abim de bilir. 2011'den bu yana konsolide bütçe çıktı çıkalı o bin sayfayı didik didik edip hatmeden insanım. Benim konuştuğum her rakam zaten faaliyet raporlarında var. Galatasaray'a zarar vermedikçe şeffaflık ilkesi doğrultusunda söylerim. Bir konuşma yaptım resmi olarak. Medya doğru ve düzgün toplumların aracısı ve ifadesidir. Çağdaş toplumların gelişmesinde en değerli unsurdur. Yeter ki onlara doğru şeyleri söyleyelim, onlar da olduğu gibi aktarsın. Toplumun gelişmesinde medyanın ve emekçilerinin önemli rolü var.”
“Sevgili Hayri Abi komite ve kurullardan bahsetti. Bu kurullar için karar aldık. Yüksek İstişare Kurulu... Yaşayan başkanlarımız ve onların önereceği ikinci başkan ve başkan yardımcıları, divan başkanı ve onların önereceği yardımcılarından oluşacak. İhtisas komisyonu gibi…”
“Riva 10 metrekare maket. 844 villa. Mart 2016 kayıtlarına bakın orada söylenen rakam 900 milyon değil 1.4 milyar TL... Kur 2.8... 500 milyon Dolar... Sadece Riva... Lütfen bunu unutmayalım. Bunu bir noktaya getiremedik. Devlet bize Ankara, merkez iktidar yardımcı oldu ve bir yol çizdi. Bu yolu şose mi, 6 şeritli otoban mı yapacağız, bize ve Emlak Konut'a bağlı. Berrak olalım. Sadece Riva’dan minimum 500 milyon Dolar gelir getirmeliyiz. 844 villayı hesaplayın lütfen. 1 milyon Dolar’dan aşağı mı arkadaşlar. Uzman, inşaatçı, gayrimenkul uzmanı olmaya gerek yok. Emlak Konut ile görüştüm, devletimiz bu konuda bize yardımcı… Aynı fikirde mutabıkız. 500 milyon Dolar konusunda. Florya için minimum değer 200 milyon Dolar. Bunu da maksimize edeceğiz, bunun için çalışacağız bu uğurda mücadele edeceğiz. Ben yarın olmam, siz olursunuz. Bunu maksimize edelim, devlet de millet de Galatasaray da kazansın...”
“Kimse geçmişteki şeyleri unutmasın. Yarın biz varız-yokuz. Bu bir süreç çünkü... Bizim net borcumuz 2 milyar TL. Borç-alacak farkından öte söylüyorum. Bunu sadece Riva ile sağlarız. Oraya da Selahattin Beyazıt başkanımızın adını verelim vefayı, teşekkürü unutmayalım. Dursun başkanım şunu bilsin ki faaliyet raporunda olmayan bir şey söylemedim Pandora’nın kutusunu açmadım.”
“Sevgili Dursun başkanıma ve bütün profesyonellerine ettiği hizmet için teşekkür ederim. Galatasaray için taşı kaldırıp bir metre öteye götüren her insana saygım vardır. Tüzük tadil komisyonu üyesiyim. Biz camianın sinerjisini tüzük tartışmalarına vermek istemiyoruz. Ama İbrahim Bey tüzük konusunda haklı...”
“Biraz İspanya’ya benziyoruz. Asla kulüplerini satmıyorlar. Biz de Türk'üz. Sahiplenme ve vatan duygusu aşırıdır. Galatasaray da milli kültür ve milli değerdir.”
“Lütfen UEFA ve FFP yolunda bizi yalnız bırakmasınlar. Geldiğim günün ertesinde UEFA'nın iki değerli müdürüyle tanıştım, konuştum. Konuşmayı profesyonellere bırakarak çıktım. Şu duyumu aldım, kendimi övmek için söylemiyorum. Biz ilk defa bir başkanla kontakt kurabildik demişler. Bu çok hoşuma gitti. Pazartesi de TFF’deydim. Bu konuda TFF’nin tüm kurullarıyla sağlıklı bir konuşma yaptık. Ana teması UEFA ve FFP idi. Bizler itilmiş, kakılmış ülke ve toplumlar değiliz. Geçmişimiz ve harsımız var. Mevcut UEFA Başkanı ile UEFA yerli yerine oturacak ve UEFA halimizden anlayacak. Ceferin de buna yanıt verdi. UEFA değerli bir kurum ve bize düşmanlığı yok. Biz mevcut durumu ve kendimizi doğru ifade etmeliyiz. UEFA bizi kalkmak üzere olan bir kuş gibi düşünsün. UEFA'ya dostça bu şekilde yaklaşıyorum. Düz çizgide devam eder ve kıyamı devam ettiririz.”
“42 kişilik kurullarımızda 2 bayan var. Çok az. Yönetim kurulu arkadaşlarımla 'camianın potansiyelini harekete geçirelim’ jargonuyla geldik. 5 bayan arkadaşımızı kurullarımıza atadık ve 7 kişi olduk.”