Prof. Dr. Ercan: Arkasından büyük bir deprem gelmeyecek
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “İstanbulluların en büyük kaygısı 'Bunun arkasından daha büyük bir deprem gelecek mi?' olacak. Hayır, gelmeyecek, bu oldu, bitti" dedi.
İstanbul'da Kartal'da meydana gelen 3.9 büyüklüğündeki depremi Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) değerlendirdi
"Kuzey Anadolu kırığı üzerinde değil" diyen Ercan, “İstanbul'u etkileyecek olan deprem büyük ya da küçük, Kuzey Anadolu kırığı üzerinde olacak. Bizim deprem beklediğimiz Kuzey Anadolu kırığı da Anadolu Yakası'nın önünden geçmiyor, Avrupa Yakası'nın önünden geçiyor. Deprem beklediğimiz yer Sivriada ile Küçükçekmece arasında, büyüklüğü 6.4-6.7. Bir de Silivri'de bekliyoruz büyüklüğü 7-7.2. Bu ikincil bir kırık üzerinde oluştu. İstanbul'da kırık olmayan hiçbir yer ve deniz içinde de hiçbir yer yok yani. Her yerden kırık geçiyor. Biz jeofizikçilerin bir yere deprem üreten yer dememiz için oranın son 1 milyon yılda yıkıcı bir deprem yapmış olması gerekiyor. Bu depremi ilk defa duyduğumuz zaman 'bu bir taş ocağı patlaması dahi olabilir' diye düşündüm. Deprem 'İstanbul'un içinde büyüklüğü 4'ten daha küçük' diye düşünmüştüm. Biz buna 4'ten daha küçük olduğu için 'deprem' demiyoruz, 'depremcik' diyoruz" dedi.
“ARKASINDAN BÜYÜK DEPREM GELMEYECEK"
Ercan, “İstanbulluların en büyük kaygısı 'bunun arkasından daha büyük bir deprem gelecek mi' olacak. Hayır, gelmeyecek, bu oldu, bitti. Bu bir ana kırık üzerinde olmadığı için daha büyük bir deprem beklemiyoruz. Kartal'da ve Ümraniye'de o kadar çok kırık var ki, iki tane Türkiye'nin saygın kuruluşu bir tanesi Kandilli, bir tanesi de AFAD olmak üzere depremin yerini bile tam olarak bildiremediler. Depremin yeri çok büyük değilse, biz bunun hangi kırık olduğunu nereden bilelim? Çünkü ikisi arasındaki kestirimlerde yaklaşık 35 kilometrelik bir ayrılık var. Hangisi doğru? Bu tür yanılgılı konum belirlemeler olur. Ama bildiğimiz tek bir doğru var ki; Anadolu Yakası'nda olmuştur ve karasında olmuştur, denizin içinde de olmamıştır" diye konuştu.
“GÜÇLÜ BİR TAŞ OCAĞI PATLAMASI BİLE BU BÜYÜKLÜKTE BİR DEPREMCİK YARATABİLİR"
Ahmet Ercan, depremin derinliği konusunda, “Bu 3.9'luk deprem o derinlikte olmaz. Genellikle benim beklediğim 3 ile 5 kilometre derinliktedir, sığ bir depremdir, o nedenle geniş bir çerçevede duyulmuştur. Gelip geçmiştir, P ve S dalgaları aynı anda gelmiştir. Güçlü bir taş ocağı patlaması bile bu büyüklükte bir depremcik yaratabilir" diye konuştu.
“2007'DEN SONRA YAPILAN YAPILARIN HEPSİ GÜVENLİDİR"
Ercan, İstanbul'daki mega yapıların şehrin topografyasına etkisi konusunda ise “Özellikle büyük yapılar için yerden kaldırılan toprağın ağırlığı üstüne binen yapının ağırlığından çok daha fazladır. O nedenle hiçbir çekincesi yok. Kaldı ki biz çok muhteşem bir deprem yönetmeliği çıkardık 2007 yılında. Bu gerçekten dünya çapında en başarılı deprem yönetmeliklerinden bir tanesidir. Hani hep Japonya'ya bir düşkünlüğümüz vardır, biz onlar kadar ve onlardan daha iyi bir deprem yönetmeliği çıkardık. Önemli olan bunu uygulamak. 2007'de sonra yapılan yapıların hepsi denetleniyor, arada kaçak göçek olabilir ama 2007'den sonra yapılan yapıların hepsi güvenlidir" şeklinde konuştu.