Memur-Sen Kadınlar Komisyonu
Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Kayseri İl Temsilcisi Ayten Özsoy:
Memur-Sen Kadınlar Komisyonu İl Temsilcisi Ayten Özsoy, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamasında “Kadınları ve sorunlarını adeta bir güne hapseden anlayışı doğru bulmuyoruz” dedi.
Memur-Sen Kadınlar Komisyonu üyeleri tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yapıldı.
Komisyon adına açıklamalarda bulunan Ayten Özsoy, “8 Mart Dünya Kadınlar Gününde şiddetten, savaştan, ayrımcılıktan, ikinci sınıf kabul edilmekten kurtulmuş, medeniyet değerlerimizi içselleştirmiş güzel günler bekliyoruz. Kadının günümüzde konumlandırılışı dikkate alındığında hak ettiği değere ulaşamadığı, toplumsal misyonunu tamamlama fırsatını bulamadığı, medeniyet değerlerimizle mücehhez bir toplum inşasında gerekli verimliliğe ulaşamadığı hepimiz tarafından bilinmektedir. Kadınlarımız, eş olma, anne olma, kimi zamanda çalışan olma hasebiyle birçok farklı roller üstlenmekte, buna bağlı olarak da sorunların daha fazla muhatabı olmaktadır. Ülkemizde de toplumsal bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir” diye konuştu.
Şiddetin toplumun tamamını etkilediğini vurgulayan Özsoy, “Şiddetin önlenmesi için öncelikle eğitim programımızı, şiddetin her türüne karşı duracak şekilde değerlerimize uygun olarak yeniden yapılandırılmalı; bireysel olarak üstümüze düşenin yapılması ile beraber sosyal sorumluluk bilinci içinde hareket etmeli ve kurumsal anlamda da önleyici tüm tedbirleri almalıyız. Son yıllarda şiddete uğrayan kadına yönelik alınan tedbirler ve yasal düzenlemeler aile yapımıza uygun olmaması hasebiyle kadını korumaya yetmemektedir. Medya, kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet başta olmak üzere kadınlarla ilgili haberleri verirken merkezinde insan hayatı ve onurunu barındıran bir bilinçle hareket etmeli, istismar ve sömürüden uzak bir dil kullanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Şiddetsiz bir dünyanın ancak kadın eli ile doğacağının altını çizen Özsoy şunları söyledi:“Kadınlar eğitim hizmetleri çalışmalarının karşılığı olarak hak ettiği ücreti, sosyal ve siyasal alanlara katılıp karar alma mekanizmalarında olması hususunda erkeklere oranla dezavantajlı konumda bulunmaktadır. Bir ülkenin gelişmişlik ölçütlerinden biri de eğitimli kadınların olduğu yerlerde temsilde adaletin sağlanmasıdır. Kadınların yoksulluk riski altında olduğu kesindir. Düşük ücretle çalışan bakıcılar, yalnız ebeveynler gibi örneklerde çoğunluğu kadınlar teşkil etmektedir. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kadınların sorunlarına odaklanma açısından bir fırsat olarak görürken, kadınları ve sorunlarını adeta bir güne hapseden anlayışı da doğru bulmadığımızı belirtiyoruz.”