“Cumhurbaşkanlığı Bizden Önce Halkın Rahat Ulaşabildiği Bir Yer Değildi”
TRT-NTV ortak yayınında canlı olarak ekrana getirilen “Cumhurbaşkanı ile 3. Yıl Özel” programında değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çankaya'ya halkın rahatlıkla çıkabildiğini duydunuz mu? Muhtarların çıkabildiğini duydunuz mu? Esnafların 7'den 70'e çıkabildiğini duydunuz mu? Hatta yerel yöneticilerin rahat rahat çıkabildiğini duydunuz mu? Biz şimdi bu kapıları açtık. Bugün şu ana kadar buraya 'saray' dediler, ben ne dedim? 'burası külliyedir, milletin evidir' dedim. Şimdi millet burada, bizimle beraber" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gazeteci Oğuz Haksever'in sunuculuğunda TRT ve NTV tarafından gerçekleştirilen "Cumhurbaşkanı ile 3. Yıl Özel Yayını"nda açıklamalarda bulundu, görev süresince gerçekleştirdiği faaliyetlere, gündemde yer alan konulara ve hayatına ilişkin soruları cevaplandırdı.
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin balkonunda çekilen bir fotoğrafına ilişkin, "Putin size 'buradan bana da bir oda verseniz' dedi mi, bu mealde bir diyalog oldu mu acaba?" şeklindeki bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öyle bir latife oldu da ama asıl tespiti şurada oldu, tabii Külliyeyi görünce, 'büyük devlet olmanın işareti işte bu eserdir' dedi. Kremlin Sarayını biliyorsunuz değil mi? İşte Kremlin Sarayı da büyük devlet olmanın bir işaretidir, içinde kaybolursunuz, öyle bir yer ama biz şu Külliyeyi yaptık ana muhalefetin başındaki zat burayı hazmedemedi. Niye? Büyük düşünecek noktada değil de onun için, bunlar cüce, cüce" karşılığını verdi.
“KATAR KRİZİ BAŞLADIĞI NOKTADA DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krize ilişkin, "Size göre kriz ne boyutta, bitiyor mu?" sorusu üzerine, şunları söyledi: "Şu anda tabii 'bitme noktası' dersek yanlış olur fakat başladığı noktada değil. Her geçen gün daha geri gidiyor. Benim özellikle bu akşamki program aracılığıyla şu hac mevsiminin yoğunlaştığı böyle bir dönemde başta Hadimül Haremeyn-i Şerifeyn Suudi Arabistan Kralı Selman'dan, -ki yaşça bizden tabii çok da büyük- isteğimiz şu; o Körfez’in abisi, büyüğü durumundadır ve önümüzde Kurban Bayramı var, 'artık Körfez'de bu sıkıntı bitsin', 'artık bunu bir kenara koyalım ve aydınlık ufka hep birlikte bakalım' derim. Çünkü Müslümanların bu dünyada birbiriyle uğraşmaya ne zamanı, ne vakti, ne fırsatı olamaz. Biz sevmekle emrolunmuşuz. 'iman etmiş olamazsınız birbirinizi sevmedikçe, cennete giremezsiniz iman etmedikçe' ölçü bu. Temenni ediyorum ki inşallah Hadimül Haremeyn-i Şerifeyn şu bayram arefesinde böyle bir adımı atmış olurlar."
“HAREM-İ ŞERİF ÜÇ DİNİN SAYGIN MEKÂNI”
Mescid-i Aksa'da yaşanan olaylar sırasında İsrail'le diplomatik temaslar olduğunu ve olayların büyümediği belirtilerek, "Diplomasi ne kadar rol aldı?" şeklindeki soru üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, sıkıntının yaşandığı dönemde yoğun bir görüşme zinciri gerçekleştirdiklerini ifade etti. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin ve Ürdün Kralı II. Abdullah ile görüşmeler gerçekleştirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bütün bu süreç hamdolsun işi tamamen tersine döndürdü ve şu andaki sağlıklı konuma geldik. Fakat tabii ben 'bu iş tamamen bitti' noktasında değilim, her an nereden, nasıl patlak verir onu bilemem. Onun için tabii başta Netanyahu olmak üzere özellikle artık şunu bilmemiz lazım, yani bu Harem-i Şerif üç dinin saygın mekânıdır ve buraya karşı kimsenin kalkıp da 'bu benimdir, buraya Müslümanlar giremez' gibi bir yaklaşımın içerisine girmesi düşünülemez" diye konuştu.
“KUTSAL MABETLER GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİN GÜVENCESİ ALTINDADIR”
"Kaldı ki bu bizim ilk kıblemiz. İlk kıblemiz olması sebebiyle de çok büyük öneme haiz" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Netanyahu artık o farklı bakışlarını bir tarafa koyarak buraya saygı duymak durumunda. Bakın biz ülkemizde sinagoglarla, havralarla asla bu tür yaklaşımların içerisine girenlere müsaade etmiyoruz. Onlara 'burası Yahudilerin kutsal mabedidir, buralara karşı böyle bir yaklaşım içerisine giremezsiniz' diyoruz. Tüm güvenlik güçlerimizin buralar güvencesi altındadır, onların emniyeti altındadır. Böyle ecdadımızdan gördük, böyle devam ediyoruz, dinimizin emri de bu ve bunu da kendilerinden özellikle bekliyoruz" dedi.
Filistin Devlet Başkanı Abbas ile bugün yaptıkları görüşmede konunun etraflıca ele alındığını, Ürdün ziyaretinde de Kral Abdullah ile bunları da görüştüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Temenni ediyorum ki bir yumuşama süreci içerisine inşallah girmiş durumdayız. Temenni ederim ki bu böyle devam etsin" ifadelerini kullandı.
“ANTALYA’DAKİ G-20 ZİRVESİ ÇOK BAŞARILI BİR ORGANİZASYON OLDU”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'da geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen G-20 Zirvesi'nde çekilmiş eski ABD Başkanı Obama ile fotoğrafına ilişkin, "Hep devlet işleri mi konuşulur, başka konular da gündeme gelir mi bu tür anlarda?" şeklindeki soru üzerine, Obama'nın G-20 Zirvesi'nin gerçekleştirildiği mekâna hayran kaldığını kaydetti. Daha önce katıldığı G-20 zirvelerinin hiçbirinin böyle bir mekânda gerçekleştirilmediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gittiğimiz yerlerin durumu bizimkiyle mukayese edilmez. Hem çok başarılı bir organizasyon, bu başarılı organizasyonun yanında da herkesin çok huzur içinde rahatça kalabildiği bir imkân oldu" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin ayrıntılara dikkat ettiği ve bazı konuları tek tek incelediği hatırlatarak, bu tür organizasyonların hazırlanmasında müdahalesinin olup olmadığına ilişkin soru üzerine, Cumhurbaşkanlığının kendisinin yaptığı ya da himaye ettiği organizasyonlara ilişkin mesai arkadaşlarından bilgi aldığını söyledi.
“CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ, MİLLETİN EVİDİR”
Cumhurbaşkanlığındaki etkinlik takviminde çok önemli değişikliklerin olduğu hatırlatılarak, "Bu kararınızın nedenlerini dinleyebilir miyiz?" şeklindeki soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı makamı bizden önce öyle halkın rahat rahat ulaşabildiği bir yer değildi. Çankaya'ya halkın rahatlıkla çıkabildiğini duydunuz mu? Muhtarların çıkabildiğini duydunuz mu? Esnafların 7'den 70'e çıkabildiğini duydunuz mu? Hatta yerel yöneticilerin rahat rahat çıkabildiğini duydunuz mu? Biz şimdi bu kapıları açtık. Bugün şu ana kadar buraya 'saray' dediler, ben ne dedim? 'Burası külliyedir, milletin evidir' dedim. Şimdi millet burada, bizimle beraber" değerlendirmesinde bulundu.
Külliyede birçok kültürel etkinlikleri gerçekleştirdiklerini ve yenilerini de yapacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla toplantılarını ana binada bulunan 450 kişilik salonda yaptıklarını, şu ana kadar 39 muhtar buluşması gerçekleştirdiklerini ve tüm muhtarlarla bir araya geleceklerini söyledi. Muhtarlarla toplantılarının ardından yapılan yemek ikramının sonrasında muhtarlara üzerinde isminin yazılı olduğu kalem hediye ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin dört bir yanından muhtarlarımız geliyor. 'şu hangi partiden, bu hangi partiden' böyle bir derdimiz yok" dedi.
MUHTARLAR VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIYLA BULUŞMA
Muhtarlarla toplantıyı ilk dönemlerde özel kaleminin idare ettiğini ancak şimdi İçişleri Bakanlığının ilgili biriminin davetleri yaptığını belirten Erdoğan, "İnşallah 2 bin kişilik salon bittiğinde zaten orada yapacağız. Toplantı orada olacak, yemeği de orada vereceğiz. O zaman çok daha hızlanacak ve süratle inşallah muhtarlarımızla olanı da bitirmiş olacağız" diye konuştu.
Sivil toplum kuruluşlarıyla da bir araya geldiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlarla Türkiye'nin o geçmiş makûs talihindeki alışkanlıklarını bir kenarda bırakalım ve cumhur reisiyle ne yapsın? Buluşsun" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir vatandaşa kabak içerisinden aşure ikram ederken çekilen fotoğrafta ikramı alan kişinin yüz ifadesine ilişkin bir soru üzerine, "Ayrı bir heyecan veriyor, ayrı bir zevk. Onun oradaki göz teması bunlar çok önemli. O göz temasını zaten yakaladığınız anda millet sizi yakalıyor, siz de milleti yakalıyorsunuz, fark bu" ifadelerini kullandı.