Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Münbiç'teki saldırıya ilişkin açıklama
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mümbiç’teki bombalı saldırıyla ilgili, “Bendeki bilgilerde 5 ABD askerinin olduğu, toplamda 20’yi bulduğu istikametinde bir haber. Bu olayı DEAŞ üstlendi. Ama anlaşılan o ki, buradaki Amerika’nın aldığı kararı etkileme anlamında olabilir. Ben Sayın Trump’ın bu noktadaki kararlılığını gördüğüm için bu tür bir terör eylemine karşı geri durmayacağına inanıyorum. Çünkü bir geri durma söz konusu olabilirse bu bir defa DEAŞ’ın zaferi olur” dedi.
Resmi ziyarette bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitaroviç ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yapılan başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından anlaşmaların imzalanması ve ortak basın toplantısı için kameraların karşısına geçti.
“Aramızda başka bir hedef var, o da 1 milyar dolarlık bir hedeftir”
Yarımların ve ticaret hacminin artırılması yönündeki çabaların yoğunlaştırılacağını, kültür ve sanat alanlarında işbirliği olduğunu söyleyen Erdoğan, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitaroviç ile bölgesel gelişmeler ve uluslararası gelişmeler hakkında fikir teatisinde bulunduklarını söyledi. Erdoğan, “Ülkelerimizi yakından ilgilendiren birçok bölgesel ve uluslararası sorunda aynı hassasiyetleri paylaştığımızı ifade etmek isterim” diye konuştu.
Türkiye-Hırvatistan-Bosna Hersek Üçle Danışma Mekanizmasının yeniden canlandırılması gerektiğine inandıklarını kaydeden Erdoğan, Hırvatistan'ın Türkiye'nin AB üyelik sürecinin en büyük destekçilerinden birisi olduğunu, bu desteğin Hırvatistan'ın dönem başkanlığı sırasında daha da güçleneceğini söyledi.
AB'nin Brexit meselesi nedeniyle hassas bir dönemden geçtiğini söyleyen Erdoğan, bu süreci yakından takip ettiklerini kaydederek, “Brexit ihtimali karşısında Birleşik Krallık ile ticari, ekonomik ilişkilerimizin etkilenmemesi için görüşmelerimiz sürüyor. Ayrıca vatandaşlarımızın Türkiye-AB ortaklık hukukundan kaynaklanan haklarını koruyacak önlemlerin alınması için muhataplarımızla temas halindeyiz” şeklinde konuştu.
2017 yılında ikili ticaretin yüzde 29 artış ile 531 milyon dolara ulaştığını, 2018'in ilk 11 ayı itibariyle bu rakam 575 milyon dolar seviyesinde olduğunu, 2018'in sonu itibariyle bu rakamın 600 milyon dolara ulaşmasını temenni eden Erdoğan, “Aramızda başka bir hedef var, o da 1 milyar dolarlık bir hedeftir. Bu hedefe 2019 senesinde biraz daha yaklaşırız diye temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
“1 milyar dolarlık düzeyini bir an önce yakalamak istiyoruz”
Türkiye ile Hırvatistan arasında çok derin ve tarihi ilişkiler olduğunun altını çizen Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar-Kitaroviç, “Ekonomik ilişkilerimizin derinleştirmemiz gerek. Bu istediğimiz boyuta yaklaşmak için 1 milyar dolarlık düzeyi bir an önce yakalamak istiyoruz. Biz ayrıca, enerji alanını da ele aldık, ulaştırma konusunu görüştük” dedi.
Hırvatistan'ın AB dönem başkanlığı yürüttüğü zaman da Türkiye'nin AB üyeliğine destek vereceklerini belirten Kitaroviç, İslam Kültür Merkezi Projesi ile ilgili mutabakat zaptının imzalanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Güneydoğu Avrupa'nın kalkınmasını konuştuklarını belirten Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar-Kitaroviç, Bosna Hersek'in gelişmesini de konuştuklarını söyledi. Mülteci krizinin çok önemli olduğunu ve Türkiye'nin çok önemli bir rolü olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar-Kitaroviç, özellikle güvenlik ve Ortadoğu konularını da masaya yatırdıklarını belirtti.
“Aslında bana göre Dayton Anlaşması gözden geçirilmesi şarttır”
Bosna Hersek'teki siyasi durum hakkında sorulan soruya cevap veren Erdoğan, “Üçlü mekanizma dediğimiz Türkiye-Hırvatistan-Bosna Hersek mekanizmasını bizler samimi niyetlerle başlattık. Şuanda bir ara verildi diyebilirim. Bosna Hersek'te hükümet kurulmuş değil. Temennim odur ki, hükümetin kurulmasından sonra bu üçlü mekanizmayı çalıştırmamız. Ülkelerin samimiyetiyle ilgili olarak Bosna Hersek'teki sıkıntıların aşılmasına gerek Türkiye gerek Hırvatistan tarafından katkı sağlama zemini hazırlayacaktır. Aslında bana göre Dayton Anlaşması gözden geçirilmesi şarttır. Dayton Anlaşması bu haliyle Bosna Hersek'in geleceğine yönelik bir çözüm üretemediği bugüne kadar geçen sürede ortaya çıkmıştır. Bununla ilgili olarak BM'nin yeniden devreye girmesi, güçlü bir adımın atılması gerekir. Bütün o sıkıntılı dönemlerden sonra çok acil bir şekilde, aklımda kaldığı kadarıyla 21 gün içinde Dayton Anlaşması yapıldı, onun da ne kadar eksiklikleri olduğu ortaya çıkmıştır ve bir çözüm üretememiştir. Şuanda da görülüyor, 8 aylık dönemler halinde orada dönem başkanlığının olması, daha doğru dürüst bir ordusunun dahi oluşamaması Bosna Hersek için ciddi sıkıntılardır. Bosna Hersek'in Boşnak'ı ile Hırvat'ı ile Sırp'ı ile dayanışma içinde olması, bunun neticesinde barış içinde yaşayan bir Bosna Hersek yeniden tesis edilmelidir” diye konuştu.
Aynı soruya cevap veren Kitaroviç, “Hırvatistan kadar hiçbir ülke Bosna Hersek'in bütünlüğü ve refah içinde yaşaması kadar destek vermiyordur. Bosna Hersek'in AB'ye girme yolunda biz destek veriyoruz. Bosna Hersek içindeki reformlar konusunda da destek veriyoruz. Bosna Hersek diğer Avrupa ülkelerinin birçoğundan farklı bir ülke. Üç kurucu milletten oluşan bir devlettir. Dayton Anlaşmasından bu yana birçok değişiklik yaşandı orada. Diyalog çök önemli. Bazen bize içişlerine karışıyoruz gibi şeyler söylüyorlar, biz devlet olarak, Bosna Hersek'e en yakın ülke olarak Dayton Anlaşmasının imza atan bir ülkeyiz. Biz Hırvatistan dışında yaşan Hırvatları da korumak zorundayız. Biz Bosna Hersek'in Hırvatlar ve Boşnaklar arasında işbirliği olmalıdır. Dolayısıyla diyalog çok önemli” şeklinde konuştu.
Bosna Hersek'te yapılan seçimlere ilişkin soruya cevap veren Erdoğan, “Bu seçimlerde kullanılan oylar hangi iradeler tarafından hangi tür kullanılmıştır bunun tespitini yapmak bizim haddimize değil. Sandıkta irade oy kullananındır. Bu iradesini nasıl gerçekleştirmiştir bunu bilemem. İrade seçmenindir. Seçmen nasıl oyunu kullanmışsa ona saygı duymak durumundayız. Bizim tek hedefimiz şudur, ortaya bir netice çıkmıştır, bu netice ile gerek Boşnak gerek Hırvat ve gerek Sırplarla ilgili olarak önümüzdeki süreçte bir dayanışmanın, beraberliğin olması önemli. Bosna Hersek'in buna ihtiyacı var. Bir AB sürecini yaşan Bosna Hersek var, Hırvatistan en önemli desteklerden birisi. Dönem başkanlığı sürecinde atılacak adımlar önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.
“Bir spekülasyon var”
ABD Başkanı Donald Trump ile yapılan telefon görüşmesinde Suriye'de terör örgütüne verilen silahların geri toplanması konusunun gündeme gelip gelmediği sorusuna cevap veren Erdoğan, “Bu mesele gündeme gelmedi. Bizim Sayın Trump ile yaptığımız görüşme ağırlıklı olarak bölgeden Amerika askerlerinin çekilmesi ve bu çekilme esnasında müşterek neler yapabiliriz. Bir diğer önemli konu da buradaki 20 mil güvenli bölge konusu, bunun üzerinde hassasiyetle durduk. Biz bu güvenli bölge ile ilgili üzerimize düşen her türlü görevi yapmaya hazır olduğumuzu, buradaki tüm terör örgütleri ile sonuna kadar mücadele etmekte biz varız, biz onlarla savaşırız. Bütün mesele Suriye'nin bütünlüğünü korumaktır. Bir spekülasyon var. Nedir bu spekülasyon? Türkiye'nin Kürtlere karşı farklı bir uygulama içinde olduğu. Bunun tamamen uydurma bir haber olduğu, zira böyle bir şey olmuş olsa, biz sadece Kobani'den 300 bin Kürt'ü ülkemizde halen misafir ediyoruz. Bunun dışında Suriye'deki Hristiyanlara karşı PYD-YPG terör örgütleri acımasız uygulamalar yaptılar, zulmettiler, öldürdüler, biz hepsine kapımızı açtık. Bunları konuşma fırsatı bulduk. Bu çekilme sürecinin devam edeceği noktasında Sayın Trump'un kararlılığını gördük” dedi.
“Biz DEAŞ'ı ve diğer terör örgütlerini o ülkede bitireceğiz”
Mümbiç'teki bombalı saldırıyı da değerlendiren Erdoğan, “Bendeki bilgilerde 5 ABD askerinin olduğu, toplamda 20'yi bulduğu istikametinde bir haber. Bu olayı DEAŞ üstlendi. Ama anlaşılan o ki, buradaki Amerika'nın aldığı kararı etkileme anlamında olabilir. Ben Sayın Trump'ın bu noktadaki kararlılığını gördüğüm için bu tür bir terör eylemine karşı geri durmayacağına inanıyorum. Çünkü bir geri durma söz konusu olabilirse bu bir defa DEAŞ'ın zaferi olur. Biz tam aksine DEAŞ'ın üzerine ülkemizde dahil olmak üzere gitmeye devam edeceğiz. Biz DEAŞ'ı ve diğer terör örgütlerini o ülkede bitireceğiz. Suriye halkı bu teröristlerle iç içe yaşayamaz. 20 mil meselesi güvenli bölge olarak önümüzdedir. Hedefimiz bir an önce oradaki huzuru, Suriye'nin bütünlüğünü sağlayabilmektir” açıklamasında bulundu.